Âlemlere Rahmet olarak gönderilen, yaratılış sebebimiz, gözümüzün nuru, gönlümüzün sevinci, canımız, her şeyimiz, Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin dünyaya teşrif ettikleri gece olan Mevlit Kandilini idrak ettik.
Asırlardır bu geceye verdiği önem derecesinde insanların gönülleri Muhammedi bir sevda ile dolmuştur. Ya da ilgisizlikleri ve saygısızlıkları sebebiyle gönülleri mahvolmuştur.
Yunusun dediği gibi; ?Âlemler nura gark oldu, Muhammed doğduğu gece; Mümin münafık fark oldu, Muhammed doğduğu gece??
Dünya insanlığının yaşadığı fetret dönemini ortadan kaldıran, karanlıkları aydınlatan, yolunu kaybetmişlere yolunu, kendini kaybetmişlere kendini bildiren; Allahın emri fermanlarını bize ulaştıran, dünya ve ahiret saadetinin anahtarını elinde bulunduran; şefaatiyle Allahın rızasına ulaşmamızı sağlayan, Cennete girmemize vesile olacak olan; yaratılanların en şereflisi, Muhammed Mustafa?nın(sav) dünyaya teşrifleri bizim için çok önemlidir...
Ona yakınlık sağlamak, Onun sevgisine ulaşmak için her fırsatı değerlendirmek lazımdır. Kıyamette Ona yakın olmanın yolu; bu dünyada Onu sevmek ve Onu sevmenin emaresi olan salâvat getirmektir.
?Kıyamet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salâtı selâm getirenleridir.? (Tirmizî, Vitir 21)
Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed(sav) Efendimize çokça Salâtı selâm getirebilmek için Onu çok sevmek gerekir. Zira insan sevdiğini dilinden düşürmez; Onu her fırsatta anar? Resulullah?ı(sav) anıp yâd etmenin de özel bir usulü vardır. O da, adı zikredilince, ?sallallahu aleyhi ve sellem? ya da ?Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed? demektir.
Peygamberimize Salâtı selam getirmekle Ona olan sevginin ve yakınlığın artması gerçekleşecek, yakınlık oluşunca Ona uymak kolaylaşacak, Ona uyunca da hem Allah?ın sevgisine hem de suçlarımızın affedilmesine sebep olacaktır. Al-i İmran süresi 31. ayette bu açıkça beyan edilmiştir:
?Ey Resulüm! İnsanlara de ki: Eğer Allah?ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın?
Öyleyse bundan sonra hayatımızda yeni bir sayfa açmalıyız. Bundan sonraki zamanlarımızda Peygamber(sav) Efendimize daha fazla salâvat getirilmeli, daha fazla Onun sevdiği dua ve zikirlerle meşgul olunmalı, daha fazla Namaz kılınmalı, daha fazla Kuran okumalıdır. Onun sünnetlerini hayat ölçüsü olarak kabullenip Onun emanetlerine daha sıkı sarılmalıyız. Velhasıl bu kutlu doğumdan sonra Peygamberimiz için farklı bir şeyler yapmalıyız ki O da bize farklı bir değer versin, dolayısıyla Yüce Allah (cc) bize farklı bir Rahmet ve Merhametle muamele etsin?
Kutlu doğum gecesini Yunusun sözleriyle anlatmaya çalışarak yazımızı bitirelim:
Âlemler nura gark oldu, Muhammed doğduğu gece; Mümin münafık fark oldu, Muhammed doğduğu gece?
Arşın nuru yere indi, Suyun rengi nura döndü; Hep susuzlar suya kandı, Muhammed doğduğu gece?
Doğuran ana sevindi, Ağlayan oğul avundu; Nice küffar dine geldi, Muhammed doğduğu gece?
Huri kızlar geldiler, Kundağın bile sardılar; Muhammed?e yüz sürdüler, Muhammed doğduğu gece?
Gökten yere nur atıldı, Yediler kırka katıldı; Keşişler de dil tutuldu, Muhammed doğduğu gece?
Yunus derki, ey kardeşler, Şad olsun cümle dervişler; Secde etti dağlar taşlar, Muhammed doğduğu gece?
Uğur Kepekçi