Hani bir söz vardır ?lider olunmaz lider doğulur diye? Yani liderlik bir Allah vergisidir. Türk Milleti tarihe mal olmuş, çağ açıp çağ kapatan, sadece kendi ulusuna değil diğer uluslara bile özgürlük, barış, medeniyet sunacak derecede donanımlı, kabiliyetli, bilgili ve görgülü liderler yetiştirmiştir. Tarihimiz bu tespitimizi teyit eden bilgilerle doludur.
Tarihe mal olmak, öyle kolay bir iş değildir. O lider ki kendi ulusunu çağının en üstün, en zengin, en güvenilir, en bilgili toplumu haline getirmelidir. Ve onun çağa mührünü vuracak bir çizgisi, bir görüşü, bir hedefi olmalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk?ten sonra maalesef Türk Milleti çağa mührünü vuracak liderlerden mahrum kalmış, bu güne kadar bizleri yönetenlerin birkaç istisna davranışı dışında değişken bir yapı oluşmuştur.
Özellikle bu değişkenlik Sayın Recep Tayyip Erdoğan?la marka halini almıştır. Çünkü O siyasette geldiği gelenekten kendi kendini soyutlamış; ?Ben sırtımdaki milli görüş gömleğini çıkarttım. Ben değiştim. İktidar olmak için papaz elbisesi bile giyerim? diyecek kadar değişken bir yapının da temelini atmıştır.
Yani Onun döneminde iktidar uğruna, devlet yönetiminde belli bir ideal, belli bir çizgi, belli bir hedef de kalmamış oldu.
Yönetime geldiğinden bu yana, her konuda devletin gelenekleriyle oynanmış, hemen her şey sil baştan devletin temelinin sarsılmasına zemin hazırlar vaziyete dönüşmüştür.
Resmi makamlar terörist başı ile aynı masaya oturmuş; İmralı sakini köşkünden ülke gündemini belirleyecek talimatlar yağdırmaya devam etmekte, maalesef bu manzaraya boyun eğilmektedir.
Türk Devletinin bekasının teminatı olan kırmızı çizgiler yok edilmiş, komşularımızla münasebetlerimizde geçmişte savaş sebebi sayılacak davranışlar, yeni komşuluk sebeplerimize dönüşmüş vaziyettedir.
Evet bunlara sebep teşkil eden Sayın Recep Tayyip Erdoğan, değişkenliğine son sürat devam etmektedir. 2005 yılında bölücü başının her yerde dillendirdiği Kürt sorunu vardır tezini ortaya atmış; yıllardır bu slogan ve bu rota üzerinde ülkenin getirildiği durum meydandadır. Seçim atmosferine girildiği şu günlerde yeni bir değişkenlik sergilemiş Kürt sorunu yoktur demektedir.
Dış siyasette gelinen nokta meydandadır. Sözüm ona bölgede lider konumunda göstermelik bir görüntü ile öncelikle İslam ülkelerinin liderleriyle dost görünüp, kardeş görünüp, sonrada (BOP Eş Bakanlığının gereği olarak)ABD nin talimatlarıyla onlara ülkelerini terk etmeleri talimatı verilebilmektedir.
Bu kadar değişken bir çizgi ortaya koyan kimseler, ne kadar güzel tiyatro oynarsa oynasın, ne kadar güzel konuşursa konuşsun, ne kadar karizmatik olursa olsun, asla ve asla lider olamazlar. Geçici dünyada elde ettikleri makamları mevkileri rütbeleri ne olursa olsun fark etmez.
UĞUR KEPEKÇİ