Yapılan mitingleri doğru okumak istiyorsak; oraya gelenlerle, orada konuşanları mutlaka birbirinden ayırt etmek zorundayız. CHP bu mitinglerde samimi davranmamıştır. Sergilediği mantık; istemem yan cebime koy mukabilinden olmuştur. Cumhuriyete, Atatürke, vatana, sahip çıkmak için bayrağını alıp miting meydanlarına gelen vatandaşa haksızlık edilmiştir. Eğer miting organizasyonu yapanlar, bunu ikrar etmezlerse, maalesef kalabalılarda oyuna gelmiş olacaklardır.
Kalabalıkları CHPnin kabına sığdırmaya çalışmak beklide bu millete yapılabilecek en büyük haksızlık olacaktır.
Kalabalıklar tam bağımsızlıktan bahsederken, IMFden ABden ABDden asla kopmayan ve böyle bir derdi olmayan, muhalefet görevini yerine getiremeyen CHPyi, cumhuriyetin koruyucusu konumuna koymak yanlıştır. Eğer gerçekten Cumhuriyetin koruyucusu olsaydılar, Atatürkün en önemli özelliği olan bağımsızlığımızı, ABye devretme faaliyetlerine hayır derlerdi. Politikalarını bu istikamette yürütürlerdi.
Şimdi miting alanlarını dolduran kalabalıklara bizim birkaç sözümüz olmalı;
Ey kalabalıklar eğer Cumhuriyete, Atatürke devlete millete sahip çıkmak adına; Ne AB ne ABD, Tam bağımsız Türkiye sloganında samimi iseniz, oylarınızı bu fikirleri partisinin tüzüklerine işlemiş, sözde değil özde Bağımsız kadrolarla birlikte siyaset yapmalısınız. Miting meydanlarında Türk Bayraklarına hasret olduğumuz dönemlerde; Trabzonda, Ankarada, İstanbulda ve güzel yurdumun her köşesinde düzenlenen mitinglerde meydanları Al Kırmızı bayraklarla süsleyen, gönüllere bayrak sevgisini aşılayan Prof. Dr. Haydar Başı ve kadrosunu göremezseniz boşuna zaman kaybına sebebiyet veririsiniz. Sözde değil, özde bağımsızlık taraftarlarını, amblemiyle, plan ve projeleriyle, sosyal devlet milli devlet olgusunu hayata geçirecek olan Milli Ekonomi Modeli sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Beyi anlamaya çalışın. İşte o zaman; gerçek tam bağımsızlık ne demek anlaşılmış olduğu kanaatindeyim.
Gerisi; Ey kabalıklar burası çıkmaz sokaktır.
UĞUR KEPEKÇİ