Mustafa Kemal Atatürkün; köylü milletin efendisidir ifadesi tarihin tozlu yaprakları arasında kalan ve maalesef geçerliliğini yitiren bir sözdür. Bu söz söylendiğinde köylü milletin gerçekten efendisi konumundaydı. Çünkü milletimizin karnını doyuran, etinin sütünün hayvansal ve bitkisel bütün gıdalarının kaynağı köylüydü.
Köylünün ürettiği ürünler stratejik ürünlerdir. Prof. Dr. Haydar Başın sıklıkla; asker cephede mermisiz kalsa, süngüyle, taşla eliyle ayağıyla da olsa savaşır, ekmeksiz kalırsa savaşamaz, onun içindir ki tarım bir ülkenin en stratejik ürünüdür ifadesiyle tarımla, hayvancılıkla uğraşanların, dolayısıyla köylü vatandaşın toplumdaki önemine dikkat çekmektedir.
Ama şimdi maalesef köylünün hali perişandır
Bırakın Milletin efendiliğini; aşını ekmeğini bile kaybetmiş, üretme kabiliyeti, gücü elinden sinsi planlarla alınmış, köylü ürününe hak ettiği bedeli alamadığı için üretmeyi ve köyünü bile terk etmiş vaziyettedir.
Geçenlerde bir köy ziyaretine gitmiştik. Odada aşağı yukarı 25-30 genç vardı. Tanıştık, gençler mesleklerinin işçilik olduğunu söylediler. Neden işçisiniz, sizin toprağınız ürününüz yok mu? Deyince, aldığımız cevap çok manidardı; evet bizim önceden topraklarımız vardı. Ürünümüz para etmeyince topraklarımızı ekmemeye başladık. Topraklarımızı ekmeyince işsiz kaldık. İşsiz kalmamızı fırsat bilen işverenler bizi sigortasız çalışmaya mecbur bıraktılar. İş bununla kalsa iyi, boş kalan topraklarımızı şehirden gelenlere ucuz paralara satmak zorunda da bırakıldık. Şimdi hem toprağımızı hem işimizi kaybettik. Gelecekte halimizin ne olacağını bilenimiz de yok!
Evet Milletin Efendisinin hali bu
Söz sırası bize gelince, köylü vatandaşlara kendimi birkaç söz söylemek zorunda hissettim; Seçim öncesinde biz bu köye gelmiş, size Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında tekrar Milletin Efendisi olacağınızı, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projeleriyle, tohumunuzu daha tarlanıza atmadan ürün bedelinin % 50 sini peşin olarak alacağınızı, ürününüze devletin alma garantisi vereceğini, istediğiniz kadar ekme biçme hakkına sahip olacağınızı, ürünlerdeki kotaların kaldırılacağını, gerek hayvancılık gerek tarım da her türlü devlet desteği alacağınızı söylediğimizde bize alaysı bir gözle bakmış, inanmamıştınız değil mi?
Size okyanus vadeden Prof. Dr. Haydar Başı dinlemediniz, şimdi sizin seçtiğiniz kimseler sizi bir kaşık suda boğmaya çalışıyor, aç ve işsiz bırakıyor. Aklınızı başınıza alıp size tekrar Milletin Efendisi olmayı vaad eden Prof. Dr. Haydar Başı desteklemeye söz vermelisiniz dedik. Köylü vatandaşlar sözlerimize hak vererek geçmişteki yaptıkları hatayı tekrarlamayacaklarına söz verdiler.
Tercih onların; ya Milletin Efendisi olmak, ya da açlığa, yoksulluğa ve işsizliği mahkum olmak!
UĞUR KEPEKÇİ