Meclis, milletvekili seçimlerini öne alarak 22 Temmuz tarihinde uzlaştı. Başka bir değişiklik olmazsa, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçimleri ile alakalı ayrıntılar üzerinde görüşlerin tamamlanmasıyla seçim süreci resmen başlamış olacak. Seçim denince millet iradesi diye bir kavramdan söz edilir. Sandıktan çıkan neticeler milletin iradesinin sandığa yansıması olarak adlandırılır.
Meselenin biraz irdelendiği takdirde, ülkemizde durumun hiç de böyle olmadığını görürüz.
Milletin özgür iradesi ile hareket etmesi lazım
Elde edilecek bir sonucun, milletin iradesinin yansıması olarak görülebilmesi için gerçekten milletin özgür iradesi ile hareket etmesi lazımdır. Memleketimizde, dostlar başına bir medyamız var ki; milletin kendi iradesini devre dışı bırakmak için elinden gelen her türlü yola başvurarak, haberleri ve fikirleri bile çarpıtarak; vatandaşların kendi istedikleri doğrultuda düşünmesi, hareket etmesi sağlanır. Vatandaşımız, seçim zamanı geldiği zamanda belli bir düşünce çemberi içerisine alındığı için, kendi iradesi ile değil de başkalarının yönlendirmesiyle oy kullanırlar.
Geçtiğimiz 3 Kasım seçiminde adaylığım dolayısıyla seçim sattı mahallinde yaşanan olaylara bizatihi şahit olmuştum. Mesela; seçmen genelde oy attığı partinin tüzüğünü bilmez. Seçim vaatlerinin belgelere dayanıp dayanmadığını, ya da adayın kendi görüşlerini mi, partinin görüşlerini mi yansıtıp yansıtmadığını bilmez. Partiden çok adayla tanışık olur. Adaydan şahsi isteklerde bulunur, o da kabul ettiği takrirde, onun eğrisine doğrusuna bakmadan kendi menfaati doğrultusunda başkalarını da etkilemeye koyulur.
Türkiyenin geleceği seçim kumanyalarına kurban edilmemeli
Hele bazıları var ki; benim şu kadar oyum var, falan topluluk benim sözümden çıkmaz, falan aşirette benim sözüm geçer, bizim millette ben ne dersem o olur, bizde babam ne derse o olur, o hangi partiye oy atın derse ona atarız, v.s.- v.s
!
Örnekleri çoğaltabiliriz ama birde seçim kumanyalarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Hazırlanmış şeker, yağ, pirinç, çay falan filan dağıtılan rüşvetler (pardon seçim yardımları) parası olanların düdüğü çaldığı bir durumun hâkim olduğu bir hal
Bu vaziyette milletin attığı oyların sandığa yansımaları maalesef, milletin iradesinden çok başkalarının iradesinin yansıması olarak tecelli etmektedir. Oyunu kurallarına göre oynamasını bilen çıkar çevreleri, seçeni de seçileni de arzuları istikametinde yönlendirip, sonrada; Sandıktan milletin iradesi çıkmıştır (!) diye endam etmesine sebebiyet vermektedir.
Sonuç; kısa süre sonra millet ah vah etmeye başlar. Nedeni; milletin gerçek iradesinin sandığa ve sonuçlara yansımamasından kaynaklanmaktadır.
Yanlış ezber mutlaka bozulmalı
Bu güne kadar olanlar maalesef bunlardan ibarettir. Açık ifadeyle söylemeye çalışırsak; milletin iradesi sandığa yansımamıştır ve yansımamaktadır
Her seçimden sonra meydana gelen sorunlardan kurtulmak istiyorsak, milletin gerçek iradesinin önündeki engeller mutlaka ortadan kaldırılmalıdır.
Bu konuda da oluşan yanlış ezber mutlaka bozulmalıdır. Milletin özgür iradesinin önünde olan kartel medyanın, yeni bir medya büyüsü yapmasına asla müsaade edilmemeli, vatandaşımız bu tuzaklara karşı uyarılmalıdır. Oy tuzaklarına, menfaat odaklarına, karşı milletimiz hazırlıklı hale getirilmelidir.
Vatandaşın oy atacağı partinin ambleminden tutun, bütün vaatlerini, fikirlerini, tüzüklerini, plan ve projelerini inceleyerek, başkasının etkisi altında kalmadan oy atması sağlandığı takdirde; milletin iradesinin sandığa yansıdığından rahatlıkla bahsedebiliriz. Yoksa da işin edebiyatını çok duyarız..!
UĞUR KEPEKÇİ