2627 Kasım tarihleri arsında İstanbulda düzenlenen uluslararası milli ekonomi modeli kongresi ile milletimizin gündemine oturan milli ekonomi modeli, dalga dalga yurt sathına yayılmaktadır. Kısa bir zamanda dünyanın değişik ülkelerinden alınan davetler değerlendirilip dünya sathına yayılacaktır. Zaten kongreye katılan ilim adamları bunun habercisiydi.
Gaziantep BTP il başkanlığı tarafından düzenlenen seminer büyük bir coşkuyla geçti. Seminere konuşmacı olarak BTP il başkanı İsmail Ersin Polat ve BTP genel başkan yardımcısı Gaziantep üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu katıldılar.
Konuşulan konular kadar, konuşanların konulara hâkimiyeti de seminere başka bir lezzet kattı.
Sunuş, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra İl başkanı İsmail Ersin Polat, konuşmalarını yapmak üzere kürsüye geldiler.
Konuşmalarında, ülkelerin varlıklarını sürdürebilmek için mutlaka bağımsızlık mücadelesi vermek zorunda olduklarından bahsettiler. Verilecek mücadelelerin gerektiği şekilde yapılmasının önemine değindiler. Bağımsızlık mücadelelerinde en önemli olan ekonomik mücadele olduğuna değindiler. Gerçekten de yapılan nice mücadeleler, savaş meydanlarında kazanılmasına rağmen, ekonomik yetersizlikten dolayı kaybedilmiştir.
Kurtuluş mücadelesinin mimarı büyük Atatürk, İzmir iktisat kongresinde alınan tarihi kararlar neticesinde, genç Türkiye cumhuriyetinin duruşunu perçinlemiştir. Küresel güçlerin elinde inim inim inleyen milletler ekonomik olarak ele geçirilmiş, sonrada her yönden işgal edilmiştir. İşgalden kurtulmanın yolu mutlak olarak ekonomik bağımsızlıktan geçmektedir. İşte bu durumu yerinde ve zamanında tesbit etmek, çözüm sunmak, Prof. Dr. Haydar Baş Beye nasip olmuştur.
Daha sonra Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu dinleyenlere hitap ettiler. Milli ekonomi modelinin milletimiz için son şans olduğunu, bu şansın mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini vurguladılar.
Yaptığı konuşmalarında; İstanbuldaki kongreye katılan, Amerikadan gelen Prof. Muhammed Farukinin bir sözünü aktardılar Batılı devletler İslam dünyasının sadece topraklarını değil, beyinlerini de sömürge altına almışlardır.
Hem de öğle, çünkü liberal ekonomi insanlığa mutluluk getirmemesine rağmen, milli ekonomi modeline muadil bir model ne yazık ki düşünülememiştir. İstanbuldaki kongrede Azeri iktisat ilim adamlarından da buna benzer bir söz duymuştum. Kendi orijinal ifadesiyle:bırakmadılar ki düşünebilek, kafamıza kendi fikirlerini soktular, belledikki başka yok Maalesef bu güne kadar böyle geldi. Herkesi öğle bir düşünceye sevk ettiler ki; onlar bilir, onlar söyler, biz uygularız. Ama o devir sona ermiştir. Artık milli ekonomi modeli devri başlamıştır. Maya tutmuştur. Milletimize ve insanlığa hayırlı olsun
Prof. Dr. Eyercioğlu, milli ekonomi modelinin malum çevreler tarafından duyurulmasını istemeyenlerin, sömürgeci küresel güçlerin piyonları olduklarını, asıl maksatlarının da; sömürü düzenlerinin bozulmasından endişe etmek olduğunu dile getirdiler.
Dünyanın kaynaklarının sınırlı olduğunu savunan sömürgeciler bu yanlış mantık yüzünden insanları sömürgeleri altına aldıklarını, bütün savaş ve işgallerin temelinde bu kapitalist dünya görüşünün yattığını savundu. Böylece milli ekonomi modeli sayesinde dünyanın kaynaklarının sınırsız, insanların ihtiyaçlarının sınırlı olduğu tespiti bile savaşların, işgallerin sona ermesine neden teşkil edecektir ifadesinde bulundular.
Konuşmalarının diğer bölümlerinde milli ekonomi modelinde faiz, senyoraj (para basma hakkı) ve vergiye bakışı izah ettiler. Prof. Dr. Haydar Baş Beyin milli ekonomi modeli kitabının mutlaka okunması tavsiye ederek bu kitabın son devrin en önemli olayları arsında değerlendirileceğini söylediler.
Milli Ekonomi modeli ile insanlık doya doya refah içinde, kavga etmeden, huzur içinde, dünya nimetlerinden istifade edeceği günleri beklemeye başlamıştır.
UĞUR KEPEKÇİ