Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, Hakka vuslatının 4. yılında yurdumuzun hemen her yerinde ve Avrupa'nın çeşitli kentlerinde sevenleri tarafından yâd edildi. Düzenlenen çeşitli etkinliklerde; yapılan konuşmalarla, şiirlerle herkes kendi çapında hocamıza özlem ve bağlılığını dile getirdi.
İlim, irfan, aşk ve güzellik adına ne varsa kendisinden öğrendiğimiz gibi ölüm yıldönümlerinin nasıl yapılması gerektiğini de ondan öğrenmiştik.
10 Kasımlarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümlerine farklı bir bakış getirerek anmanın "anlamak" şeklinde olmasını sağlamıştı.
Onun yetiştirdiği kadrosu da anma törenlerinin ana temasını "anlamak" şeklinde icra ettiler. Herkes kendi özlemini, acısını dahi dile getirirken onu anlayabilmenin sancısını çektiler.
Elbette onsuz geçen zamanların, sevenlerinin yüreğinde sancısının olması doğaldır. Ama Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın İstanbul'daki anma töreninde dediği gibi "üzülmeyin, özleyin" ifadesi önemli bir ifadedir.
Özlemdir insanı hayata bağlayan. Özlemdir insanın ayakta tutan. Özlemdir emanetlere sadık kılan…
Kilis'teki anma merasiminde Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu yaptığı konuşmaya başlarken Hocamızın Gençliğe Hitabesindeki şiirinden aldığı cümleyi çok anlamlı buldum.
"Aşk sende, sabır sende, kâmil kul olmak için,
Ölüm sana vuslattır, Hakk'a kavuşmak için.
Ölüm sende dirildi, ölümsüz oldu ölüm,
Bütün çirkin tablolar kayboldu bölüm bölüm."
Evet, gerçekten de hocamızın vefatıyla yaşadığımız hâl yine onun ifadesiyle "Ölüm bedensiz hayata geçiştir" sözünün ispatıdır.
Beden olarak aramızdan ayrılmasının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hatıralarının, fikirlerinin, capcanlı oluşu onun anıldığı her yerde duygu selinin oluşu "ölüm sende dirildi" sözünü hatırlattı bizlere.
Kilis'teki anma töreninde dillendirdiğimiz şiirimizi sizlerle paylaşarak yazımızı sonlandıralım:
SENSİZLİK
Sensin başımızın tacı/ Gönlümüzün tek ilacı/ Gittin gideli geçmiyor/ Yüreğimizdeki acı
Bizi sevginle sarardın/ Gönlünde bizi arardın/ Kimi görmesen sorardın/ Senden ayrı kalmak acı
Herkese hep seni sorduk/ Ayrılığı hayra yorduk/ Bıraktığın yerde durduk/
Ayrılığın büyük acı
Yine hasretinle yandık/ Bugün yine seni andık/ Seni aramızda sandık/
Sensiz geçen zaman acı
Sen Yaradan'ına koştun/ Derya oldun doldun taştın/ Nice makamları aştın/
Vuslatın bizlere acı
Nazarî hep seni özler/ Her zaman yolunu gözler/ Hasret kokuyor bak sözler/ Özlem yakıcı bir acı.
Rabbimizden niyazımız odur ki; Hocamızın açtığı yoldan, onun ışığıyla aydınlanarak, özlemiyle bir ömür yürümek ve mahşerde birlikte olmaktır.