Tarihi gerçekler altüst edilmekte, dostlar düşman, düşmanlar dost konumuna getirilerek tarihimiz çarpıtılmak istenmektedir...
Koca Türk milletinin imparatorluklar kuran, çağlar açıp çağlar kapatan evlatları, yüce ideallerden soyutlanmış, aşının ekmeğinin peşinden koşar vaziyete getirildiğinden, dönen dolaplardan habersizdir.
Dönen dolaplardan haberi olanlardan bir kısmı çaresiz, kahir ekserisi de dönen dolapların değirmenine su taşımakla ve düşmanlarla iş birlikle meşgul olmaktadır
Aman Allahım bu millet bu kadar basireti bağlı olamaz, olmamalı
Tarihini, geçmişini unutmamalı, aidiyet duygusunu kaybetmemelidir.
Aksi takdirde sonu olmayan gayet tehlikeli günler bizi beklemektedir
Tarihimizi unuttuğumuz takdirde, tarihin tekrar tekerrür etmeyeceğini kimse garanti edemez. Milleti sadıka diye geçmişte bağrımıza bastığımız, kucak açtığımız Ermenilerin değiştiğini, barış içinde yaşayacağını, iç ve dış düşmanlarla işgal yıllarındaki gibi iş birlik içinde olarak vatanımıza, toprağımıza, canımıza, kast etmeyeceklerini kim garanti edebilecek...
Uluslar arası kurumlar devrede onlar garanti veriyor diye bir düşünce gafletine sakın düşmeyin. Çünkü İsrail-Filistin, Bosna Hersek-Sırbıstan, Azerbaycan-Ermenistan v.s. davalarında batı kimin yanında yer aldı, açık seçik meydandadır. Batının bütün kurum ve kuruluşları, ister resmi ister sivil hepsi Türkün karşısındadır.
Bunu her an yaşamıyor muyuz?
Suriye de yaşayan çok sayıda Ermeni vardır. Onlarla gidin konuşun
Onlar hep bizim topraklarımızı tekrar ele geçirip, bizi buralardan kovma hayali peşindedirler. Ve davalarından asla vazgeçemediler. Kiliste, Antepte, Maraşta dedelerinin evlerini gelip görürlerdi ve dillerinde hep şu söz vardı; buraları er ve de geç sizden geri alacağız. Bunu göreceksiniz derlerdi
Babam ölü değil sağdır. Gelin ona sorun. Size Suriyede karşılaştıkları bir şahısla münakaşasını anlatsın...
Babam diyor ki; adamın birini lisanı biraz Kilis şivesine benzer gördüm.
-Nerelisin diye sordum. O da, şöyle bir göğsünü gere gere ve göğsüne vurarak;
-Ben Kilisli Ermeniyim, Ermeniyim
Dedelerimiz orada yaşamış, bizim orada evlerimiz var
Tekrar geleceyiz. Deyince kafamın tası attı
Ben de ona göğsümü gererek
-Bende Kilisli Türküm
Türkoğlu Türküm
Dedim.
Ancak orada bulunanlar, aman izzet amca bırak bunlar şirret adamlar sonra döğüş dava olur. Sen kafanı yorma diye beni yatıştırdılar diye anlatır
Bu tip örnekler çoktur.
İddia ediyoruz ellerine fırsat geçtiği an, en akıl almaz düşmanlıklarını sergileyeceklerdir. En azından tazminat ve toprak talebinde bulunacaklar. Zaten batının mahkemeleri açmış ağzını bekliyor, bizi her yönden mahkûm edecekler. Çünkü haçlı batı, bizi bölmeyi, parçalamayı gözüne almıştır. Ve Büyük Ermenistan hayaliyle Ermenileri kışkırtmakta ve desteklemektedir
Bizi endişelendiren onların bu tutumundan çok, bizim aymazların sergiledikleri tavırlardır. İdarecilerimiz sanki süt dökmüş kedi gibi suçluluk psikolojisiyle davranmakta ve sürekli devletin bekasına zarar getirecek davranış sergilemektedirler. Milletimiz de üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi sessiz ve sedası seyretmektedir
Şimdi daha iyi anlıyorum ki bu milleti yine milletin azmi ve kararlılığı kurtaracaktır diye hedef gösteren Mustafa Kemal Atatürkün başlattığı kuvayi milliye hareketi benzeri bir hareket şarttır. Eninde sonunda Milletimizin ayıktırılması gerekmektedir...
Vatanperver aydınımıza düşen, bıkmadan, usanmadan, gerçek dostu, gerçek düşmanı anlatmak ve olası tehlikeleri milletimize haber vermektir. Yoksa ne sana, ne bana, ne de çocuklarımıza yaşayacak vatan toprağı kalmayacaktır. Milli Şairimizin dediği gibi; Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır
UĞUR KEPEKÇİ