İnsanların eline geçen tarihi fırsatları değerlendirmelerinin faydalarından bahseden ?Prof. Dr. Haydar Baş, tarihi bir fırsattır? adlı bir makale yazmıştık. Bu makalede bazı uyarılar yapmıştık: ?İnsanların, milletlerin ve devletlerin önlerine bazı tarihi fırsatlar çıkar. Onlar da eğer ellerine geçen bu tarihi fırsatları değerlendirirlerse fayda elde ederler. Aksi takdirde de fırsatlar önlerinden akan giden su gibi akar gider. Bu fırsatlarla elde edilebilecek değerleri kendi elleriyle reddedenler ise; bu dünyada zararını görür, ahiret yurdunda da hesabını vermek zorunda kalırlar. Gerek fertler, gerek milletler ve devletler, önlerine çıkan tarihi fırsatlara bu açıdan bakmak zorundadırlar??
Bu açıdan bakınca, Prof. Dr. Haydar Baş?ın milletimiz için tarihi bir fırsat olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimizi de belirtmiştik.
Diğer makalede kısmen değindiğimiz fakat eksik gördüğümüz bazı tespitleri de eklemek adına benzer bir makale daha kaleme almak lüzumu hissettik.
Prof. Dr. Haydar Baş?ı diğer siyasi parti genel başkanlarından, diğer yazarlardan, diğer kanaat önderlerinden, diğer ilim, fikir ve gönül adamlarından farklı kılan özellikler vardır.
Bir hakkı iade etmek için, görmekten ve anlamaktan aciz olan ya da dikkatlerinden kaçan kimselere hatırlatmak için, kendimi bazı şeyleri belirtmek zorunda hissediyorum.
Bir siyasi parti lideri, gece gündüz kendi partisini iktidar etmek adına uğraş verir. Diğer işlere fazla zaman ayıramaz.
Bir kitap yazan, bir eser meydana getiren, bir gazetede köşesi olan bir yazar, ancak zamanlarını eserini ve makalelerini yazmaya ayırabilir, diğer işlere fazla zaman ayıramaz.
Bir kanaat önderi, fikir ve gönül adamı, mahiyetindeki talebelerine, kendine gönül verenlere ufuk verir, kendi akıl ve iman gücüne göre, çapınca adam yetiştirmeye çalışır, başka işlere fazla zaman ayıramaz.
Normal ölçüler içinde zaten bir kişiden fazla şeyler de beklemek doğru olmaz. Ancak Prof. Dr. Haydar Baş?a baktığımız zaman Ondaki farkı (art niyet taşımayan) hemen herkes düz bir mantıkla bile hemen görür. Ve anlar?
Prof. Dr. Haydar Baş, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı olarak kendi teşkilatını sürekli zinde ve başarılı kılmakla kalmayıp, siyasi polemiklerden uzak kalıyor ve sürekli siyasi çözümler üretiyor.
Daha önce çok kimsenin farkında bile olmadığı, dokunmaktan sakındığı, toplumsal meseleler hakkında ara vermeden kitaplar, külliyatlar yazmaya devam ediyor.
Uluslar arası kongreler tertipletiyor. Paneller, konferanslar veriyor.
İcmal Dergisi gibi çok önemli ve ciddi bir ilim kültür dergisine, fikir ve gönül desteği veriyor, baş makale yazıyor.
Televizyon programlarına çıkıyor, çeşitli toplantılara katılıyor?
Kendisine gönül verenlere; ilim, fikir ve gönül ziyafeti veriyor, çağlar ötesini gören ufuklar çiziyor, Rabbini, Peygamberini, Ehl-i Beyt?i, ülkesini ve milletini seven adam gibi adamlar yetiştiriyor.
Bu kadar işin yanında bir de Yeni Mesaj Gazetesinde hemen her gün yazdığı makalelerle toplumsal meselelere anında çözümler üretiyor.
Hayatının her anında ve yaşantısında Hüseyni duruş sergiliyor.
Bu zamanda, bu kadar işi bir arada yapan, bu kadar işi başarabilen, Prof. Dr. Haydar Baş?tan başka bir adam tanıyan varsa beri gelsin? Bu kadar farkı fark edemeyenlere ne denir ki? Koca Yunusun sözünden başka; Bilmeyenler ne bilsin, bilenlere selam olsun!
Uğur Kepekçi