"Ramazan ay'ı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur" (Buhari, Savm, V)(3088)
Müjdesiyle birlikte başladığımız rahmet ikliminin son dönemecine girilmiştir. Başka bir ifadeyle; ?Başı rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden azattır.? Diye işaret edilen on bir ayın sultanı Ramazanın son kısmı ?cehennemden azat? günlerine erişmiş ve neredeyse sonuna varmış bulunmaktayız.
Orucuyla, teravihiyle, hayır ve hasenatıyla dolu dolu bir Ramazan ayını daha idrak ederken; önümüzde bulunan her anı, çok daha dikkatle değerlendirmek zorundayız. Çünkü gelecek Ramazana erişmek kimsenin garantisi altında değildir.
Peygamberimiz, Sahabe Efendilerimizin şahsında bir Ramazan ayı başlangıcında ümmetini uyarmıştı. Hz. Enes Ibnu Malik (ra) anlatıyor:
"Ramazan ayı girmişti. Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bu mübarek aya girmiş bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır. Bu gecenin hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış gibidir. Onun hayrı ise sadece (uhrevi saadetten) mahrum kimseye haramdır."(kütübi-sitte 6473)
Kadir gecesinin bizlere veriliş sebebini yine Efendimiz(sav) haber vermiştir.
İmam Malik in Muvatta'da kaydına göre şu rivayet kendine ulaşmıştır:
"Hz. Peygamber (sav)'e ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resulullah (sav), önceki ümmetlerin ömrüne nispetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde islediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş. Bunun üzerine Cenabı Hakk bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni vermiştir." (kütübi-sitte / 866)
Bu gecenin faziletini Kuran-ı Kerimde bizzat Allah?u zülcelâl haber vermiştir.
"Doğrusu biz Kuran?ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (Kadir sûresi / 1-5)
Bir gece ki ömre bedeldir. O zaman akıl sahiplerine düşen bu geceyi arama ve bulmak için çaba sarf etmektir. Aramanın da ipucunu yine ?Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed? (sav) efendimiz bize haber vermiştir.
Buhari'nin Hz. Ayşe?den kaydettiği bir rivayette, Resulullah (sav) şöyle demiştir: "Kadir gecesini, Ramazan?ın son onunda arayın".(kütübi-sitte / 869)
İdrakine ermenin mutluluğu yanında, vedanın da hüznünü bir arada yaşamak durumunda olduğumuz bu günler, ele geçmez fırsat günleridir.
Hem Kadir gecesini içinde barındıran, hem de cehennemden azat günlerini içeren bu son günleri değerlendirmek, cümlemizin nasibi olsun inşallah.
Hz. Cabir (ra) anlatıyor: "Her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennemden) azat edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazanın) her gecesinde olur." (kütübi-sitte / 6472) Ramazan ayının her iftar vaktinde cehennemden azat olunan kimselerin bulunduğu halde son onunun ?cehennemden azat günleri ? olarak işaret edilmesi, azadın kapsamının genişletilmesi olarak algılanmalıdır.
Yine Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.''(kütübi-sitte / 3084)
Hz. Enes (R.a) anlatıyor: "Resulullah (S.a.v) buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri diyor ki: "Ey Âdemoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümit ettikçe ben senden her ne sâdır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Âdemoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey âdemoğlu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz dolusu mağfiretimle karşılarım."( kütübi-sitte / 4114)
Her ne halde olursanız olunuz, Allah?ın rahmet ve affı yine her zaman olduğu gibi ona ortak koşanların dışında herkesedir. Bu andan tezi yok. Tövbe kapısında buluşalım. Bol bol ?Allahummecirne minennar? (yarabbi beni cehennem ateşinden koru) diye dua edelim. Sürekli olarak ta şu duayı yapalım. "Ey Rabbimiz, bize dünyada da iyilik, güzellik ver, âhirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru," Bakara Sûresi, 201.
UĞUR KEPEKÇİ