Seçim yaklaştıkça özellikle toplum mühendisleri aziz Türk milletini farklı tuzaklara sürüklemekte, medya türlü oyunlarla vatandaşı istediği yöne doğru kanalize etmeye çalışmaktadır. Toplumumuzun kültür ve ilim seviyesi maalesef istenilen düzeyde olmadığı için, her önüne gelen vatandaşı maalesef kandırmaya çalışmaktadır. Hani tahterevalli dediğimiz bir oyuncak var ya? Aynen onun gibi her iki ucuna da oturan aynı güç hangi taraf ağır basarsa bassın kazanan o güç olacak misali(!) bir oyun oynanmakta.
Bu oyuna Hacivat karagöz oyunu da diyebiliriz. Oynayan iki kişi ama oynatan aslında bir el. O el de maalesef bizim değil, dış güçlerin eli, küresel aktörlerin elidir!
Değerli okurlar, bu seçimde oynanmak istenen oyun meclise AB ci olmayan partileri koymamak oyunudur. Meclise girecek partinin sayısından öte, istenilen; sadece AB ci olsun da ne olursa olsun mantığı güdülmektedir.
Şimdiki iktidar AKP olduğundan onun aslında saklı gizli bir şeyi kalmadı bütün kirli çamaşırları meydana çıktı. Zaten onun ABci IMFci ABDci olduğunu saklamak diye bir niyeti yoktur. Diğer partilerden Saadet Partisi ve Genç Parti Demokrat Parti hakkında uzun uzadıya bir şeyler söylemeye de gerek yoktur.
SP TAKİYECİDİR
Saadet Partisinin temelini teşkil eden Mili görüş fikrinin aslında kapitalizmin ve serbest piyasa ekonomisinin yeşile boyanmasından başka bir şey olmadığı, iktidarları döneminde İsrail ile yapılan gizli anlaşmaların meydanda olduğu, Dinlerarası diyaloga evet demelerine rağmen şimdilerde bir başka versiyonu olan sözüm ona ılımlı İslama" hayır aldatmacasıyla bilinen takiyelerine devam etmektedirler. Miting meydanlarında İsraili telin edip masa başında anlaşma yapanlar; Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar mantığıyla milletimizi aldatmaktadırlar.
GP FİKİRSİZDİR VE VATİKAN DOSTUDUR
Genç parti fikirsiz ve programsızdır. Cem Uzan hakkında pek uzun uzadıya söz söylemenin pek de bir alemi yoktur o kendine verilen görevi yerine getirmektedir. Onun görevi Bağımsız Türkiye Partisinin plan ve projelerini çalıp, nasıl uygulanacağını bile bilmeden sadece komediye dönüştürüp milletin gündeminde sulandırmaktır. Hafızalarınızı yoklar iseniz cem uzanın bir başka özekliği de Vatikana olan yakınlığıdır.Vatikanın son Papası 16. Benedictin Fener Rum patrikhanesinde düzenlediği ayine katılmış Papa ile bir görüşme yapmıştır. Basına yansımayan bu görüşmenin mahiyeti bilinmemekle birlikte Uzanın Vatikan ilişkisi de unutulmamalıdır.
DP DÜZ OVA SİYASETÇİSİDİR VE UZLAŞMAYI BECEREMEMİŞTİR
Demokrat Parti Mehmet Ağarla birlikte yeni bir yola girmiştir. Vatan için birleşme söylemi ile yola çıkıp, sağda birliği sağlamak şöyle dursun sağı paramparça etmiştir. Teröristleri düz ovada siyaset yapmaya davet etmiş, AB ci olduğunu açık beyanlarıyla ilan etmekle kalmamış, şüpheye mahal vermemek parti amblemindeki yönünü bile batıya çevirmiştir. Senelerdir Demirelle demokratlığın ne anlayan bilen bu millet, hala çözümsüzlüğü tercih etmeyecektir. Dün seçmene dün dündür diyenlere, şimdi seçmenin dün dündür deme zamanı gelmiştir.
Şimdi medya tarafından şişirilmeye çalışılan MHP ve CHP hakkında yaptığımız incelemeye geçelim dilerseniz..!
Siz değerli okurlarımız ve sağduyu sahibi seçmenlerimiz için CHP ve MHP nin parti programlarını ve seçim beyannamelerini inceledik. Ve her ikisinin de AB ABD ve IMF konusundan pek farklı düşünmediklerini anladık. Arz edelim efendim;
MHP ABCİDİR
MHP nn AB ye bakışı Parti programında Avrupa Birliği ile ilişkiler başlığı altında bildirilmiştir.
Ülkemizin büyük bir ekonomik pazar niteliğine sahip olması ve yükselen üretim gücü yanında, taşıdığı siyasî ve ekonomik entegrasyon potansiyeli, önemini artıran faktörler olmuş ve batılı ülkelerin kolay vazgeçebilecekleri bir müttefik olmadığı anlaşılmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi, devlet politikası mahiyeti kazanmış olan Avrupa Birliğine tam üyeliği ilke olarak benimsemekte, ilişkilere karşılıklı iş birliği ve anlayışın hâkim olması gerektiğine inanmaktadır.( http://www.mhp.org.tr/program/program11.php)
AB nin aziz Türk milletini bölmek ve paramparça etmek olduğunu bilmeyen kalmadığına rağmen, milli menfaatlerimize taban tabana zıt olmasına rağmen,MHP hala AB ci olduğunu gizlememektedir.
MHP YABANCI SERMAYECİDİR
Ülkemizin dünya ile entegrasyonu ve dünya siyasetinde etkinliğinin artırılmasını teminen; bir yandan, başta müteahhitlik hizmetleri olmak üzere Türk müteşebbislerinin yabancı ülkelerde yatırım yapmaları özendirilirken, diğer yandan, yabancı sermayeden azamî ölçüde yararlanmaya yönelik ekonomik ve hukukî düzenlemeler gerçekleştirilecektir.
Kamu ve özel sektörün birlikte temsil edileceği Yabancı Sermaye Kurulu oluşturularak yabancı sermayenin ülkemize çekilebilmesi, yerli ve yabancı yatırımcıların bir araya getirilmesi ve etkin bir tanıtım yapılmasına yönelik politikalar geliştirilecektir.
(http://www.mhp.org.tr/program/program7_5.php)
MHP KÜRESELCİDİR
MHP parti programında Küresel ölçekte yeni bir sorumluluk anlayışı başlığı altında; şu ifadelere yer verilmiştir;
Çağımızda daha çok sermaye hareketliliği ile malî ve teknolojik gelişmelerin, açık toplum ve rekabetçi piyasanın kazandığı boyutları tanımlayan küreselleşme olgusunu yok saymak ya da küçümsemek mümkün değildir. Aynı şekilde bu süreci, insanlığın ulaştığı nihaî aşama veya evrensel doğru olarak tanımlamak da yanlış bir bakış açısıdır.
Dünyanın, yaşanabilir bir gezegen olarak var olması, insanî açıdan sürdürülebilir bir küresel düzenin gelişmesine ve bu yöndeki çabaların etkinlik kazanmasına bağlıdır. Bunun için, millî ve küresel ölçekte yeni bir sorumluluk ahlâkının gelişmesi ve yerleşmesi ile bunu hayata geçirecek daha adil ve daha demokratik bir küresel yapılanmanın gerçekleştirilmesi zorunluluk arz etmektedir.
Küreselleşme milliyetçiliğin önünde en büyük engeldir. Dokuları ve cinsleri birbirinin tamamen zıddı olan bu iki oluşu MHP kendi fikir dünyasında birleştirmeye çalışmıştır. Tabi ki bunu vatandaş tam anlamıyla bilemez. Çünkü hangi vatandaş hangi partinin programını yada tüzüğünü incelemekteki?
(http://www.mhp.org.tr/program/program4.php)
Gelelim CHP ye! Aslında AB IMF ABD ve küreselleşme konusunda CHPnin diğerlerinden asla bir farkı yoktur.
CHP ABCİDİR
CHP seçim bildirgesinde açıkça AB den ve ABD den yana tavır sergileyeceğini beyan etmiştir.
AB hedefimiz: Eşit koşullu, Ulus Devlet - Üniter Devlet-Laik Devlet ilkelerimize saygılı tam üyelik. Başlığı altında şu fikirleri savunmuştur.
CHP iktidar olunca AB'ye eşit koşullu tam üyelik hedefi korunacak, siyasi dayatmalar, aday üyelik sürecinin doğal koşulu olmayan kalıcı kısıtlamalar veya özel statü gibi öneriler kabul edilmeyecektir. Bu koşulla, üyeliğin gerektirdiği reformlar kısa zamanda sonuçlandırılacak, AB ile bütünleşme doğrultusundaki çalışmalara hız verilecektir.
CHP YABANCI SERMAYECİDİR
Türkiye, borç arayan bir ülke yerine, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını çeken bir ülkeye dönüştürülecektir. Etkin bir yabancı sermaye politikası için Türkiye Yabancı Yatırımları Geliştirme Ajansının kurulması ve çalışmalarını etkin olarak sürdürmesi sağlanacaktır. Bu çerçevede, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının girişini aksatan tüm bürokratik engeller öncelikle ayıklanacaktır. Türkiyenin ucuz ve örgütsüz emek cenneti olmaya yönelmeden, yabancı sermaye çeken bir ülke yapısına kavuşması sağlanacaktır.
(http://www.chp.org.tr/index.php?module=chpmain&page=show_policy&policy_id=26)
CHP IMFCİDİR
Seçim bildirgesinin 24. sayfasında; CHP merkez bankasının bağımsızlığını özenle koruyacağını vaad etmektedir. Merkez bankasının bağımsızlığından murat, hükümetten ve meclisten bağımsızlığıdır. Yani daha açık ifade ile merkez bankasının şu anki IMF patronlu yapısı devam edecektir. IMFnin patronluğunda hangi para politikası uygulanacağı, emisyonun genişletilmesine asla müsaade edilmeyeceği bir ortamda millete vaad ettiklerini asla yerine getiremeyecektir.
Şimdi Atatürkün kurduğu parti diye peşinden gitmeye alıştığınız CHP Atatürkün en büyük özelliği olan Bağımsızlık bu milletin karakteridir sözünü yan yana nasıl koyacaksınız?
MHP de AB cidir. CHP ile MHP nin AB ciliği arasında küçük bir nüans farkı vardır. CHP eşit koşullu AB üyeliğin savunurken MHP onurlu üyelikten bahsetmektedir.AB ye üyelik kölelik olduğuna göre köleliğin onurlusu onursuzu olmaz. Kölelik köleliktir.
Bizi üzen, tüzüklerinde bile yazdıkları bu maddelerden vatandaşın haberi yoktur. Her kesime sözlü olarak farklı söylemler sunulmakta, vatandaşın kendilerine oy atmaları için bazen AB ci bazen AB ci olmadıkları yönünde propaganda bile yapmaktadırlar. Biz kamuoyuna yazılı olarak deklere ettik diyecek kadar basit bir kaçış olamaz. Milletin kültür yapısı, hele de taşradaki vatandaş bu süslü ve makyajlı kelimelerin manasını kavrayacak nitelikte değildir. Görünen o ki; vatandaş büyük bir yalanla farklı gibi görünen fakat aynı tuzağa(AB ve kürselleşme) düşürülmeye çalışılmaktadır. Bu oyunu tek bozacak irade vardır o da Bağımsız Türkiye Partisi(BTP) ve onun değerli lideri Prof. Dr. Haydar Baştır. Gerisi lafı güzaftır.
UĞUR KEPEKÇİ