Makalemize başlık olarak aldığımız Sosyal Devlet Milli Devlet ifadesi; Prof. Dr. Haydar Başın okurlarıyla buluşan son eserinin adıdır. Bu eserin, ülkesinin bağımsızlığını ve refahını isteyen herkes tarafından okunmasını tavsiye ediyorum. Bir liderin, ülkesinin ve milletinin geleceğiyle alakalı çözüm önerilerinin kitap halinde vatandaşa sunulması, o tezin güvenilirliğini ve gücünü ortaya koymaktadır.
Bu kitap, aynı zamanda ülkemizde süregelen yanlış politika anlayışının ve ilkesiz siyasetin de önünü kesecek niteliktedir. Bu güne kadar milletimiz boş vaatlerle, seçim kumanyalarıyla, birkaç paket yağla, şekerle, kömürle, ahbap-çavuş ilişkileriyle aldatılarak oyları alındı. Hemen her seçimden sonra, gün geçtikçe pişmanlıklar diz boyu olunca da başlarlar ağlayıp sızlamaya; vay elim kırılaydı da oyumu onlara atmasaydım! demeye Bu durum senelerdir tekrar eder durur. Bizim vatandaşımız saf ve temiz duygular içerisinde olduğu için, onun bu vasfını çok iyi analiz eden toplum mühendisleri, onları rahatlıkla kandırmışlardır.
Sömürülen toplumların kurtuluş yolu
Şimdi bir lider, yönetimine talip olduğu milletine dönüyor ; Ey milletim, ben senin dertlerine çare olmayı talep ediyorum. Ve problemlerini şu yollarla çözeceğim. Diyor.
Çözüm önerilerini bir tez haline getirip, sadece kendi milletine değil, dünya kamuoyuna sunarak bütün dış kaynaklı plan ve projelere meydan okuyor. Kokuşmuş dünya düzenlerine, küresel aktörlerin her türlü işgal ve sömürü planlarına karşı duruşu da simgeleyen, sadece Türk ulusunun değil, tüm insanlığın problemlerine çözüm sunan bir mantığı ortaya koymaya çalışıyor.
Milletimiz için büyük bir şans niteliğinde olan bu tez ve hareket, seçmene yeni ufuklar açmakla kalmayıp, ezilen ve sömürülen insanlığın geleceğini de çok yakından ilgilendiren çözümler sunmaktadır. Şimdi insanımıza düşen kendi geleceğini ilgilendiren bu tezi, inceleyerek değerlendirmektir.
İnsan için devlet anlayışı
Prof. Dr. Haydar Başın kendi kitabından model hakkındaki tespitlerinden bir bölüm aktaralım;
Sosyal Devlet, Milli Devlet modeli, 21.yüzyılda şahit olduğumuz bütün olumsuzluklara rağmen insanlığa, içinde bulunduğu durumun kaçınılmaz bir son olmadığını; aksine bütün bu olumsuzluklara son vermenin yine insanlığın kendi elinde olduğunu göstermektedir.
Milli Devlet tezi, devletlerin, herhangi bir dış güce bağlı-bağımlı olmaksızın kendi ayakları üzerinde durabileceğini göstermektedir. Bu tez, kendi kendine yeten bir kalkınmayı ve sürekli büyümeyi hayata geçiren Milli Ekonomi Modeli ile devletlerin siyasi olarak bağımsız olabileceklerini herkese göstermektedir.
İnsana bakışı kökten değiştiren Milli Devlet tezi, her insanın doğuştan gelen hakları bulunduğunu, devletin gayesinin de bu hakları vatandaşlarına yaşatmak olduğunu ifade etmekte ve projelendirmektedir. İnsan için devlet kavramı, hem devlettin sorumluluklarını hem de yetki sınırlarını belirlemektedir.
İnsanın doğuştan gelen haklarını sağlamakla mükellef olan Milli Devlet, bireylerin her türlü sosyal güvenliğinden sorumlu olduğu gibi, onlara iş ve aş bulmakla mükelleftir.
Bireylerin haklarını onlara yaşatma vazifesini yerine getirmediği takdirde devlete hukuki sorumluluk yükleyen Milli Devlet anlayışı, var olan hukuk sistemindeki bakış açısını da temelden değiştirmektedir
Milli Devlet anlayışında millet ile devlet birbirinden ayrı ve birbiri ile çatışan iki unsur değildir. Aksine millet devlet beraberliği, bütün sorunların çözümünde ve devletin bekasında temel kabul edilmektedir. (sayfa; 22-23)
UĞUR KEPEKÇİ