Dünyada barış ve huzurun, sağlıklı yaşamın bir göstergesi olan spor, maalesef bu konumundan çıkartılmış; kavgaların, düşmanlıkların, konumuna taşınmıştır. İnsanlar takımlarını desteklemekten ziyade, takımları adına savaşa gider gibi tavırlar sergilemekte, her türlü kesici, yaralayıcı ve hatta ölümlere sebebiyet verebilecek aletlerle maçlara gelmektedirler.
Karşı takımların sporcularını, bindikleri araçlarını, taş yağmuruna tutmakta, türbinler taşlanmakta, yakılmakta, barışın yerini taşkınlıklar ve kavgalar almakta, toplumsal huzursuzluklar günden güne artmaktadır.
Toplumdaki huzursuzluklar, ayrılıklar ve düşmanlıklar, eğer spor müsabakalarına kadar şiddetli bir şekilde yansımışsa, o toplumlardan huzur ve mutluluk beklemek faydasızdır.
Hükümet bu konunun çözümü için bazı önlemler almak için kollarını sıvadı. Sahalara şiddet taşımaya çalışanlara çok ciddi cezalar çıkartmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmaları saygıya karşılamak durumundayız. Ancak, şiddet sahalara bu denli sıçramışsa, bunu polisiye tedbirlerle çözüme kavuşturmak sadece pansuman tedbir niteliğini taşır ve istenen netice elde edilemez kânaatindeyim.
Evet, suç işleyen herkese, hak ettiği cezalar mutlaka verilmedir. Adalet de bunu gerektirir. Ancak şunu sorgulamak gerekmiyor mu? Spor, şiddetin ve kavganın hiç olmaması gereken bir müessese olması gerekirken, şiddet neden buralara kadar sıçramıştır. Bunu sosyolojik açıdan ele almak gerekmektedir.
Toplumlar, fertlerin gönül aynasıdır, yani gönlünde ne varsa davranışlarına da o yansır. Bunu Hazreti Mevlana şu sözü ile işaret etmiştir; ?bal küpünden sirke taşmaz?
Toplumda, fertlerin daha çok kavgalı tutumlar sergilediğini görüyoruz. Evde kavga, işte kavga, maçta kavga, sokakta kavga, okullarda kavga, mecliste kavga?
Bu demek oluyor ki fertlerin gönlünde kavga hakim ki dışa kavga taşmakta, kavga yansımaktadır. Kavga ve şiddetin dışa yansımış halini tedavi etmekle yetinir iseniz, sadece kavgayı bastırmış, küllemiş olursunuz ama o duygu ilk fırsatta tekrar dışa yansıyacaktır.
Köklü çözüm; ciddi bir eğitimle gerçekleşir. Toplumda yaşanan bütün olumsuzlukların temelinde eğitimsizlik yattığını hemen herkes kabul eder ama iş eğitime gelince maalesef yerine getirilmemektedir. Kavgaların sadece spor sahalarından değil her alanda ortadan kalkmasını istiyorsak eğer, gönül eğitimi, güzel ahlak eğitimi alınmalıdır.
UĞUR KEPEKÇİ