Hemen her konuda fitne yaymak isteyenlerin temel mantığı, inandığı şey hakkında şüphe duygusunu hakim kılarak o konudaki inancı kırmaktır. İnancı kırılan insanlar da idealinden, imanından, inancından, yolundan vaz geçer, yada uğruna feda edeceği şeyler azalmaya başlar. Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır sözü bu tespitimizi en güzel biçimde özetlemektedir. Uğrunda ölen bulunmayan hiçbir toprak parçası, vatan olamaz...
Değil mi ki uğruna uğraş verilen her şeyin kıymeti, gayret verilmeden elde edilen şeye göre daha fazladır...
AB yolunda ilerlememiz ne zaman hız kazandıysa, bu değerlerin yavaş yavaş altı oyulmaya başlandı. Ders kitaplarından bazı önemli kavramlar, tarihsel düşmanlar, yok edilmeye başlandı. Mesela artık çocuklarımız şehitlik gibi, vatan ve bayrak uğrunda ölmek gibi, namus iffet gibi terimleri pek anlamaz oldular. İmanda önem arz eden şahadetin Muhammenden Resulullah (Muhammed Allahın resulüdür) kısmını pek duymaz oldular.
Tarihsel düşmanlarımız hakkında onları incitecek cümleler okuyamaz oldular.
Tarihimizi geçmişimizi doğru dürüst öğrenemez oldular.
Madem ki bu tahribat başlamıştır, bu konuda kötü emel besleyenler işi sonuna kadar sürdüreceklerdir.
Aile içinde; iffetmiş, bekâretmiş, evlilik dışı ilişkilermiş, artık bunlar konuşulmaz oldu, yada sıradan işler olmaya başladı. Devletin, milletin, bırakın kırmızı çizgilerini, hiçbir rengi kalmaz oldu. Ne kalmıştı başka bozamadıkları TSK
Şimdi sıra ona geldi tabi ki
Madem yaptığınız anketlerde hala en güveniler kurum olarak TSK çıkıyor, o zaman yapılacak iş onları da yıpratmak, hem de bu konuda ne yapılması gerekiyorsa onu yapmak
İşte bir kaşık suda koparılan fırtınalar bundandır.
TSK dağıtılmalı, yerine yeni ordu kurulmalı fikrini savunanlara ve destekleyenlere bakın, sahibinin sesi konumunda olduklarını görürüsünüz
Neden mi?
AB sürecinde yıllar önce Türk Ordusunun gerek sayı, gerekse de güç bakımından gereksiz seviyede olduğu, bu kadar gücün faydadan çok zarar sağlayacağı savunulmuyor muydu? Ordunun azaltılması, bazı yerlerden terhis edilmesi gerektiği, basına servis edilmiyor muydu? Şimdi aynı fikirlerin savunucuğunu yapanlar, daha cesaretle dillendirmeye başladılar.
Açıkça söylenmese de (sağır sultanların bile duyacağı, bileceği gibi) hükümet yetkililerinin direk yada dolaylı olarak TSK hakkında verdiği demeçler onları cesaretlendirmiştir.
Ne diyorlar; tehdit sıralamasında savaş falan yoktur, dünya barış sürecine girmiştir. TSK nın bu kadar güçlü olmasına gerek yoktur. Aslında TSK nın bu kadar güçlü olması daha tehlikelidir
Yazık. kurt kocayınca birilerinin maskarası olurmuş
Yapılan işlerle, Vatanını Milletini sevenlerin kalbine şüphe düşürülüyor, şevki kırılıyor, gerek sivil gerek askerin morali bozuluyor, neticede de fitnenin işi yürüyor, düşmanın ekmeğine yağ sürülüyor!
UĞUR KEPEKÇİ