Kış bitti ama kömür dağıtımları devam ediyor. Yazın başlangıcında bu laf da nereden çıktı, milletin kömüre ne ihtiyacı var, demeyin. Büyük kentlerde yaşayan, varoşlarda gelişen olaylardan pek haberdar olmaz. Hele de köylerde vatandaşın halinden pek haberdar olmaz.
Vatandaş artık seçim aldatmacalarına kanmıyor
Yaklaşık 3 senedir sürekli yaptığımız köy ziyaretleri sayesinde köylerde yaşanan olaylardan anında haberdar olmaktayız. Geçtiğimiz günlerde Gaziantepin İslâhiye ilçesinin bir köyüne gittik. Yaptığımız ziyaret esnasında vatandaşın birini evinde ziyaret ettik. Bahçedeki çuvallara gözüm takıldı. Sorunca; Çuvallarda kömür olduğunu, bu günlerde dağıtımın hızlandığını söyledi. Sosyal yardımlaşma vakıfları, maşallah o kadar etkin çalışmakta ki; vatandaşın gelecek kış yakacağı kömürlerini bile şimdiden dağıtıyorlarmış..! Köylü vatandaş diyor ki;
Bu kış kömür falan elimize geçmedi, şimdi kıştan çok çalışıyorlar. Ne yapalım, bize de kömür verdiler aldık. Kömürü ne maksatla verdiler biz biliyoruz ama, değil
Köylü vatandaşın duyarlılığı sadece bununla kalmayıp, seçimde yapacağı tercihi bile yapmış olması gerçekten beni duygulandırdı. İyi bir televizyon izleyicisi olan Adnan ağabey,
Seçimde nasip olursa oyumu Bağımsız Türkiye Partisine atacağım. Haydar Hocaya oy atmayanlar bence büyük vebal altında kalacaklar. Neden derseniz; o bize elveda fakirlik diyecek ve herkes zengin olacak diyor. Ona oy atmayanlar milletin zenginliğinin önünde durmuş olacak. Dolayısıyla benim fakir kalmama sebebiyet verecek. İşte onun içindir ki, vebal altında kalacak. Onları vebalden kurtarmak için uyarmaya çalıyorum, aklınızı başınıza alın, hem bizim hem kendinizin geleceğini karartmayın, diyorum tespitini yapınca, anlayışına hayran kaldım. Adnan ağabey, kömür konusunda da ilginç bir tespit yapmış;
Köylü arkadaşlarla konuşuyoruz onlara diyorum ki: Vatandaş tercihini iyi yapmalı ve kendini muhasebe etmeli. Bir defaya mahsus
Köy insanı dostu düşmanı çok iyi biliyor
Köy ziyaretinden gelirken, ülkem ve milletim adına umutlarım daha da katlandı. Köydeki vatandaşı, ekonomiden, siyasetten anlamadığını zannetmeyin, IMF ile yapılan Stan-by anlaşmalarını ve perde arkasını, küresel güçlerin ülkemiz ve dünya üzerinde oynadıkları oyunları nasıl anladıklarını görseniz duysanız hayretlerinizi gizleyemezdiniz. Milletimiz kimin mağdur, kimin mazlum, kimin zalim olduğunu çok iyi tahlil etmiş, kendini bu sefaletlere mahkûm edenleri dört gözle bekliyor..!
Türkiye, Milli Ekonomi Modelini bekliyor
Tarımla uğraşan vatandaşların çektikleri sıkıntıları yakından görünce, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) iktidarını beklemekle ne kadar haklı olduklarını daha iyi anlıyorsunuz. Çünkü Milli Ekonomi Modeli onlara şu hakları bahşediyor;
Çiftçiden, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir.
Toprağı olmayan köylüye, üretim yapılması şartıyla toprak verilerek üretime katılması sağlanacak.
Devlet tarafından ürününün tahmini bedelinin yüzde ellisi üreticiye avans olarak ürün ayından altı ay önce peşin olarak ödenecektir.
Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı, ürün sigorta sistemi, getirilerek üreticilerin zararları karşılanacak (Milli Ekonomi Modeli/Prof. Dr. Haydar Baş/sayfa;292)
Uğur KEPEKÇİ