Son yılların en önemli olayı olarak tarihe geçecek olan Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi ile alakalı tespitlerimizi sizlerle paylaşacağımızı söylemiştik. Kongrede yaşadığımız, ilim, irfan, heyecan; dolu anların hangisini paylaşacağımı şaşırdığımı söylesem yanlış olmaz.
İktisat konusunda, dallarında otorite sahibi, ilim adamlarının verdikleri fikir ziyafeti karşısında bıkmadan usanmadan dinlediğimiz konuşmalar, zihinlerimize hiçbir yorgunluk vermedi.
Çünkü her birinin, ilimlerinin yanında tebliğlerini sunuştaki maharetleri de takdire şayandı.
Özellikle oturumlara katılan; Azerbaycandan, Tataristandan, Rusyadan, Almanyadan, Amerikadan ve Türkiyeden ilim adamlarında; bizim medyatik iktisatçılarımızdan alışık olduğumuz ekâbirliğin izlerine rastlamadık. Onlar meyve yüklü ağacın dallarını yere eğdiği gibi dolu dolu ilimleri sayesinde kibirlenmeden fikirlerini dinleyenlere edeple tevazu ile aktardılar.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin tezini her yönden incelemişler. Ellerine avuçlarına almışlar, tezin hamuruna ulaşmışlar, inanmışlar ve başlarına taç etmişler.
Sözüm ona ilim adamı geçinen nice etiketli etiketsiz zevatın, Prof. Dr. Haydar Başa ve tezine gösterilen saygı, sevgi ve edebi örnek almasını temenni etmekteyim.
İki gün devam eden bu muhteşem olayı, bizim dış güdümlü kartel medyamız maalesef yine görmezlikten gelmiş gibi görünmeye devam ettiler. Görmezlikten geldiklerini özelikle üstüne basa basa, altını çize çize söylüyorum. Çünkü görmemeleri, duymamaları mümkün değildir. Program Meltem, Mesaj gibi ulusal kanalların yanında, ülkemizin hemen her il ya da ilçesinde yerel, yüze yakın televizyon kanalı tarafından yayınlanmıştır. İnternet üzerinden ise bütün dünyada izlenme imkânına kavuşulmuştur. Onlar başkalarına bakmayın, izlemeyin, dinlemeyin deyip, karanlık odalarına çekilip, perdelerini dip edip can kulağıyla izlerler de başkasına belli etmemeğe çalışırlar. Ebucehil mantığıdır bu mantık
Hz. Peygamber Hakkı hakikati anlatmaya başladığında Ebucehil bakar ki Muhammedi (sav) dinleyen ondan etkilenip onun yoluna tabi oluyor. Kendince çareler üretmeye başlar. Mahiyetindeki müşriklere Muhammedi (sav) dinlemeyi yasak eder. Kavmine yasak eder ama Onu dinlemekten kendi nefsini men edemez. Gizli gizli sokak köşelerine, duvar diplerine saklanarak Peygamberimizi dinlemeye devam eder. Ebucehilin, bu haline şahit olan bazılarına verdiği cevap çok manidardır: Onu dinlemekten kendimi alı koyamıyorum; çünkü o doğru söylüyor diye cevap verir.
Karanlık odalarında, perdelerini dip ederek Prof. Dr. Haydar Başı izleyenler de, bir gün mutlaka hak sahibine hakkını iade edecektir. Sen doğru söylüyorsun diyecek Kuva-yi Milliyenin gerçek adresi olan Bağımsız Türkiye Partisinde yerlerini alacaklardır. Onlar da ekonomik işgalden kurtuluşun Milli Ekonomi Modeliyle gerçekleşeceğini mutlaka görecektir. Bu görüş ve bu idrak ne kadar çabuk olursa milletimiz ve insanlık o kadar kısa zamanda huzura erecektir.
UĞUR KEPEKÇİ