Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uzlaşmaz tavırları yüzünden, zamanında Cumhurbaşkanı seçilmesinin önüne en büyük engeli koyup, sonrada; Bakın bize Cumhurbaşkanını seçtirmiyorlar diyerek mağdur edebiyatı yaptılar. Mağdur edebiyatının istedikleri gibi tutmadığını gören Başbakan ve ekibi şimdi de uzlaşmadan yana tavır sergileye başladılar.
***
R.T. Erdoğan TRT 2'de canlı yayınlanan ''Seçim 2007'' programında; ''Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir uzlaşmadan bahsettiniz, bu uzlaşmadan amaçladığınız neydi? sorusuyla karşılaştı.
R. T. Erdoğan; ''Önce tabloyu görmemiz lazım, ama bizim Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik herhangi bir ön yargımız yok, bir ön kabulümüz de yok. Gönlümüz şunu arzu ediyor; Cumhurbaşkanı adaylarının zaten nasıl seçileceği? Hangi vasıflara sahip olması gerektiği Anayasamızda belli. Anayasamızda belli olduğuna göre bu Parlamento ister kendi içinden Cumhurbaşkanını çıkarır, isterse parti gurupları dışardan bir aday sunacaklarsa dışardan sunar'' cevabını verdiler.
***
Değerli okurlar,şöyle bir hafızalarınızı yoklamaya çalışırsanız, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde efelenip; ben şununla görüşmem bununla görüşürüm. Tavırlarıyla; İstediğimi Cumhurbaşkanı seçerim gibi sözler sarfeden, seçim sürecini kilitleyip krizler çıkaran, Başbakan değişmiş, şimdi uzlaşmadan dem vurmaktadır.
Daha dün seçimin istedikleri gibi sonuçlanmamasından sonra anayasa mahkemesinin aldığı karara; Bu karar demokrasiye sıkılmış bir kurşundur ifadesini kullanıp, hemen her yerde anayasa mahkemesini eleştiren Başbakan, şimdi de; Cumhurbaşkanı adaylarının zaten nasıl seçileceği? Hangi vasıflara sahip olması gerektiği Anayasamızda belli sözleriyle anayasa mahkemesine karşı da tavrını değiştirmiş görünmektedir. Değişik zamanlarda kullanılan ifadeleri artık değişimden önce ve değişimden sonra diye tasnif etmek gerekmektedir.
***
Merak etmeyin, bu tavır da kalıcı değildir. Dün uzlaşmamadan doğan krizi mağduriyet senaryolarıyla lehine çevirmeye çalışanlar, asıl mağdur olan millet duvarına çarpınca; akılları başlarına gelmiştir. Şimdi de uzlaşmadan bahsetmektedirler. Çünkü; bu millet uzlaşmadan, kaynaşmadan, çözümden yanadır.
***
AKP için bu tren kaçmıştır. Vatandaşın zihninde maskeler bir bir düşmektedir. Hangi kılıkla değişimden dem vurursanız vurun, ister uzlaşın ister uzlaşmayın; millet sizi çok yakından tanımıştır. Fazla söze, fazla değişime zahmet etmeyin! Milletimiz, değişmez doğruların sahibi ve özü sözü bir, millet ve devlet sevdalısı, liderini ve partisini bulmuştur. Ve kararını vermiştir. İş aş bu sefer Haydar Baş
UĞUR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com