Ülkemizi, Milletimizi, Memleketimizi; bugünümüzü, yarınımızı, yakından ilgilendiren bir seçimle karşı karşıyayız. Bildiğiniz gibi bir dönem Milletin ve Devletin kaderi ellerine teslim edilecek vekillerin seçileceği, 12 Haziran Milletvekili seçimi ile karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız.
Milletimizin kendisini bekleyen kaderle ne kadar yakından ilgilendiğini kestirmenin biraz da zor olduğu bir dönemden geçmekteyiz.
Toplumun küçük bir kesimini temsil eden mutlu azınlığın dışında maalesef büyük bir çoğunluk olan diğer kesimleri; işini-aşını, gelecek umutlarını kaybetmiş, borçlarını, taksitlerini, banka faizlerini, kredi kartları nasıl ödemenin kaygısından uyku bile uyuyamaz bir halde iken seçimi düşünecek pek de halinin kalmadığını gayet iyi bilmekteyiz.
Bu kadar umutsuz vakaya rağmen, seçmenin de şunu asla aklından çıkarmaması gerek ki; yaşadığı bu sıkıntıların sona ermesi için sadece bugününü değil, yarınlarını, gelecek nesillerini, devletinin ve milletinin bekasının devamının sağlanması, kullanacakları oylarla alakalıdır.
Çünkü Mustafa Kemal Atatürk?ün dediği gibi ?Bir milleti, o milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.?
Evet maalesef iyi yönetilemiyoruz. İçte ve dışta birkaç tiyatro misali göstermelik tabloların dışında; ekonomik, siyasal, kültürel, hemen her sahada problemler diz boyunu aşmış, iktidar sahipleri hala ülkede işlerin iyi gittiğinden dem vurmaya devam etmektedir. Ama vatandaş cebine ve yaşadığı olaylara bakınca hangi verilerin daha gerçek olduğunu fark etmektedir.
Bu seçimde vatandaşa düşen görev; fark ettiği ve her an yaşadığı bu çarpıklıkların hesabını sandıkta sormak oyları ile hak edenlere gereken dersi vermektir.
Evet değerli okurlar, herkesin bir oyu var, oyun değeri ve kıymeti bakımından birbirine hiçbir üstünlüğü yoktur. Cumhurbaşkanın verdiği oy ile en fakir ve en vasıfsız bir kimsenin verdiği oyun değeri aynıdır.
Oyunuza sahip çıkarsanız ve fikriniz doğrultusunda, vatan millet kaygısı güderek oyunuzu kullanırsanız, önünüze kurulan seçim barajlarını da yıkarsınız, türlü çeşitli oyunları da bozarsınız?Yeter ki inanın ve oylarınıza sahip çıkın.
UĞUR KEPEKÇİ