Kızcağız katlanacak çaresiz; ta memleketten buralara kadar
gelmişler...
Havuzdan sonra annesini banyo bölümüne sokar, bir güzel
banyosunu da yaptırdıktan sonra giydirir, pansiyona getirir. Yatağına
yatırdıktan sonra, küçük ocağın üzerinde çayı demler, anne ve babasına içirir.
Sonrada öğlen yemeğini hazırlamaya başlar. Bu defa babasını hamama yollar.
Küçük kızının şımarıklıkları ile cebelleşmeye başlar. (Devam Edecek)
- " Ben babamı isterim…Eve gidelim... Yemiycem, burası
kötü...”
O’na yemek yedirebilmek için akla karayı seçer. Daha sonra
terleyen annesinin çabucak çamaşırlarını değiştirir, yenisini giydirir. Sonra babası hamamdan gelir. O ' na da çay
içirir, terlemeye yatırır. 1 saata kalmadan onun da sırtını değiştirir. Öğle yemeği
esnasında annesi yine sormaya başlar:
- " Eti kaça aldın? Domates kaça? Ekmek burada kaç lira?
Nuray içinden ya... sabır çekerek ve sakin olmaya çalışarak:
- Ya anne kaça aldımsa aldım! Ne yapacaksın? Sen yemeğini
yemene bak!
Babasının kızgın bakışlarına aldırış etmeden yine sorar.
- Burada et kaç lira?
Nuray'ın artık dayanacak hali kalmaz:
-30 TL. anne oldu mu?
Amaaan ne pahalıymış! Almasaydın keşke!
Öğlen yemeği faslından sonra Nuray sofrayı toplar,
bulaşıkları yıkar , çocuğunu yine babasının yanına bırakarak , biricik Yaren’nin
arkalarından avaz avaz ağlamalarına içi
burkularak annesini hamama
götürür. İşte 10 gün süresince günde iki
defa bu yaşam devam eder. Nuray bu
koşuşturmalardan 6 Kg. verir, yanakları çöker , gözlerinin altında mor halkalar
belirir.
10. gün on üç hamamı da yaparak 21 banyoyu tamamlarlar.
Artık memlekete dönüş günü
gelir. Sabah erkenden , Nuray akşamdan hazırladıkları iki valizi
resepsiyona bırakır. Pansiyonun yönetmelik gereği yarı parasını öder ve bir taksi
çağırır. 9 trenine yetişmek üzere istasyona doğru giderler . Valizleri
tam yerleştirirlerken, annesi Nuray' ın kolunu tutar.
- " Amaan kızım, terliklerimi odada bırakmıştım, orada
unuttum, çabuk bir koşu alda gel…
-Anne nasıl olur, trenin gelmesine yarım saat var...
Yetişemem der. Nuray:
- " Ne olur yalvarıyorum git! O terlikleri annem bana
Hac’dan getirmişti hatırası var onların " Neredeyse ağlayacakmış. (Devam
edecek)
AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU
Eğitimci şair ve yazar