Papanın Türkiye ziyaretini değerlendirirken, içinde bulunduğumuz zaman dilimine de dikkat etmek gerekir. Batı âleminin bütün unsurları ile İslam âlemine yüklendiği bir dönemden geçiyoruz. Üstüne üstlük kendi dünyamızdan buldukları eş başkanları ile hareket kabiliyetlerini arttırmış durumdalar.
Batılılar, öncelikle dinlerarası diyalog çalışmaları ile Türk Milletinin milli kimliğini bozmak için seferber olmuşlardır. Bir Vatikan projesi olan dinlerarası diyalog çalışmaları ile ülkemizde kendi kültüründen, tarihinden, ideallerinden kopartılan kimlik bunalımı yaşayan, ne İsaya ne Musaya yaranamayan bir nesil ortaya çıkmaya başlamıştır.
Dinlerarası diyalog çalışması yapanlar, maalesef çoğu zaman İslami kimlikleri ile milletin karşısına çıkarak adeta insanımızı sırtından hançerlemiştir. Bu çalışma, belli bir seviyeye geldikten sonra, batılılar artık devletler çapında icra edilecek olan ikinci aşamaya gelmişlerdir. Güya medeniyetler ittifakı ile dünyadaki savaşlar bitirilecek ve barış husule gelecek.
Medeniyet, o toplumdaki sanat, bilim, düşünce, ideal, hâsılı bütün bir yaşam tarzıdır. Toplum mensupları adeta çokluktan tekliğe dönüşmüştür. Bir başka açıdan medeniyet, birlik ve beraberliğin, toplumsal barışın adıdır. Sosyal davranışlarda inanç esas rolü oynar. Yani medeniyetin kökeni dini inanış ve yaşayıştır. İşte toplumun mayası olan medeniyet anlayışı dinlerarası diyalogla fert bazında tahrip edilirken; medeniyetler ittifakı ile toplum çapında tahrip edilmek istenmektedir. Dinlerarası diyalogla sosyal boyutta, medeniyetler ittifakıyla siyasi boyutta bir müdahale söz konusudur.
Kendini dinlerarası diyalogun hükümeti olarak ilan eden AKP hükümeti, şimdilerde ise medeniyetler ittifakı görevini üstlenmiş durumdadır. Geçtiğimiz günlerde İstanbul da yapılan toplantıda, İspanya Başbakanı, BM Genel Sekreteri ile sayın Erdoğan sözde akil adamları da yanlarına alarak batı medeniyetini hâkim unsur haline getirme çalışmalarını başlatmış durumdadır.
İşte tam bu dönemde, Papa 16. Benediktusun ülkemize ziyareti söz konusu olmaktadır. Dini bir görüntü verilmeye çalışılan bu ziyaretin esası, dini olmaktan ziyade siyasidir. Vatikan kaynakları ziyaret ile ilgili yaptıkları açıklamalarda, İstanbuldan Konstantiniyye diye bahsetmektedir. Ziyaretin Ekümenik bir ziyaret olduğu Katolik ve Ortodoks dünyasının barıştırılması için yapıldığı ifade edilmektedir. Esas amaç, Doğu Romanın, Bizansın yeniden hortlatılmasıdır. Başta Türkiye olmak üzere İslam coğrafyası üzerindeki menfur hedeflerine ulaşmanın bir adımıdır.
Aslında bütün yaşananlar cümle âlemin gözü önünde cereyan etmektedir. İşin gizlisi saklısı kalmamıştır. Gizli ve saklı olan, cereyan eden hadiselerin yorumlanması, büyük fotoğrafın okunmasıdır. Büyük fotoğrafı meydana getiren kareler artık tamamlanmak üzere. Görüntü ise aşağı yukarı ortaya çıkmış durumda. Artık kuvvacılara düşen güç birliği yaparak kral çıplak demekten ibaret. Bu çıkış sihri bozacaktır. Geç kalınırsa korkulur ki kareler tamamlanacak, büyük fotoğraf fiili hale gelecektir.