Ülkemiz ve bölgemiz bir
kaosun içerisindedir. Gelinen nokta itibarıyla iç ve dış politika içiçe girmiş
durumdadır. Bölgemiz üzerinde asırlardan beri hep aynı oyun oynanıyor. Son
tahlilde, dün gerçekleştirilemeyen “Sevr” şartları bugün uygulanmak
istenmektedir. Zannetmeyin ki, bölgemizi sadece parçalayıp bırakacaklar, bundan
sonra sırada “Şark projesi” vardır. Müslüman Türklerin ve Ortadoğu coğrafyasında
yaşayan Müslüman halkların sökülüp atılması istenmektedir.Ülkemize ve bölgemize
saldıranların tavrına karşılık yapılması gereken “yeniden Kuvay-ı Milliye” ile
cevap vermektir. Bölgemiz üzerinde menfur emelleri olan emperyalist ülkelere
karşı bölge ülkeleri ile birlikte topyekûn bir mücadele verilmelidir.
…
Milli Mücadele yıllarında
yaşadıklarımız, günümüze de ışık tutacak mahiyettedir. Bizzat TBMM Reisi sıfatı
ile Mustafa Kemal Atatürk Rusya’dan yardım talep etmişSovyetler Birliği,
Kurtuluş Savaşımızda başta silah olmak üzere, mühimmat, altın ve para yardımı
yapmıştır.
Yine çok anlamlı olan bir
hadise TBMM’ni ilk tanıyan ve elçi
gönderen devlet, SSCB'dir. ABD ise, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş senedi olan
Lozan anlaşmasını hala imzalamamıştır.
Atatürk bir şükran nişanesi
olarak Taksim meydanındaki Cumhuriyet anıtına iki Sovyet generali Frunze ve
Voroşilov’un büstlerini yaptırmıştır.
..
Heyhat ki, Atatürk’ten sonra
Türkiye’nin dış politik tercihleri tamamen değiştirilmiştir. II. Dünya
Savaşından başlayan süreçte, Ankara hükümetlerinin ikircikli politikalar
izlemesi,Sovyetlerle olan ilişkilerimizi bozmuştur. Burada iki hususun altını
çizmek gerekir. Bir taraftan gözü topraklarımızda olan emperyalist devletlerle
stratejik ortak olunmuş,Truman Doktrini, Marshall yardımları ve NATO’ya
girilerek emperyalist batı bloğunun biraktörü olunmuştur. Diğer taraftan da
halk manipüle edilerek, güya komünizm gelecek diye Rusya ile aramız açılmıştır.
‘Komünizmle mücadele dernekleri’ adı altında aslında ikiz kardeş olan kapitalizm
ön plana çıkartılmıştır. Bir bakıma ölümü gösterip, sıtmaya razı etme
politikası uygulanmıştır.
…
Rusya ile Türk milleti
arasında sürekli düşmanlık tohumu ekilmeye çalışılsa da, Haydar Baş hoca iki
milletin dostluğu için çalışmalar yapmıştır. Putin’in ekonomi danışmanı Prof.
Dr. Victor Minin bakın neler söylüyor. “Komünizmden biz çektik, Kapitalizmden
dünya çekiyor. Tek çıkış yolunu,Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modelinde
bulduk” diyor. Dünyanın nüfusunun yarısının
yaşadığı BRICKS devletleri Haydar hocanın Milli Ekonomi Modelini
uygulamaktadır.
…
Dış politik tercihler yeniden
gözden geçirilmelidir. Gözü topraklarımızda olan emperyalistlere karşı Rusya
ile ortak hareket edilmelidir. Her fırsatta ülkemizi arkadan vurmaya çalışan
ABD’ye karşı tedbirli olunmalıdır.
Sevindirici olan Sayın
Erdoğan ve Putin’in kararlaştırdıkları Türkiye-Rusya ve İran ittifakı ülkemiz
ve bölgemiz için bir kurtuluş kapısı olacaktır. Buna ek olarak bir an önce Esad
ile, Suriye devleti ile barışçıl temaslar yeniden başlamalıdır.
Haydar Baş büyük ilim adamı.. İbni Sina gibi..