Allah’u Teâlâ’nın yarattığı canlıların rızkına kefil
olduğunu bildiğimiz halde, kul olarak en fazla bilgisiz olduğumuz rızık
konusudur.
Kuran-ı Kerimde beyan ediliyor ki: “Yeryüzündeki bütün
canlıların rızkını ancak Allah verir” (Hûd /6).
“Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da
size de rızık veren Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.” (Ankebut/60).
Peygamberimiz bir hadislerinde:
“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah),
kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş
olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.” (Tirmizî Zühd 33. / İbni
Mâce, Zühd 14)
Rızıkla alakalı ayet ve hadisleri anlayamayanlar; “ne yani,
rızık Allah’tan ise çalışmayalım, yatalım da ayağımıza mı gelsin? Olur mu böyle
saçmalık” diyerek Allah’a iftira atarlar.
Halbuki hadisi şerifte çaba isteniyor. Kuş yuvasında değil,
uçup aradığında boş kursağı doluyor. Rızkının peşinde koşacak ama rızkı verenin
Allah olduğunu unutmayacak…
Rızıkla alakalı ayet ve hadislere inandığını söyleyenler de
acabalardan bir türlü uzaklaşamaz. Çoğumuz da başımızı yastığa koyduğunda acaba
yarın ne yapacağız ne yiyeceğiz ne içeceğiz endişesinden bir türlü kurtulamayız.
Rızık konusunu anlamak için Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın
Ehli Beyt Külliyatına müracaat edelim:
“Geçim endişesi her dönemde insanların en büyük
korkularından biri olmuştur. Bu korku,
kişileri bazen gayri meşru yollara dahi sürüklemektedir.
Yaşadığı dönemde toplumun ahlaken çöküş içinde bulunduğu
dikkate alındığında, İmam Zeynelabidin (a.s.) 'ın geçim konusunda dua etmesi,
aslında ümmeti rızkı nerede araması gerektiği ile ilgili aydınlatmak
içindir.
Ayrıca, bu duanın içinde rızık uğruna ibadeti terk etmemekle
ilgili bir ikaz da vardır. Ve İmam
(a.s.) 'ın borçların ödenmesi ile ilgili duası da yer alır Sahife-i
Seccadiye'de.
Her ikisi de bu dünyevî sıkıntılar karşısında yanlışa
sapmayı engellemek ve çareyi Allah'tan dilemekle ilgili mükemmel nasihatlerdir:
"Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve rızkı Senden
gayrisinin yanında arama cehaletine karşı bize yetecek doğru yakîn; rızık
uğruna kendimizi yorup bitirmemize engel olacak hâlis bir güven ver bize.
Vahyinde açıkça ifade edip Kitabında and ile pekiştirdiğin
vaadini, tüm yaşantımızı bizzat Senin üstlendiğin, garanti ettiğin rızkı elde
etmek için ayırmamıza engel kıl.
Hani Sen, "Sizin rızkınız ve size vaad edilenler
göktedir" (Zariat/22) buyurmuşsun ve sözün haktır, en doğrudur.”
“Rabbim! Borç tasası ve düşüncesinden, borç meşguliyeti ve
uykusuzluğundan Sana sığınırım. Rabbim! Borcun
hayattaki zilletinden ve ölümden sonraki vebalinden Sana sığınırım. O halde, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat
eyle ve artan bir zenginlikle ya da ardı kesilmeyen, yetecek bir rızkla
borçlanmaktan koru beni.”
“Allah'ım! Muhammed
(s.a.v.) ve âline salat eyle ve para kazanmanın zorluklarına karşı bana yet;
hesaba katmadığım, sanmadığım yollardan rızkımı ver; rızık peşinde koşarak ibadetinden
geri kalmayayım, geçimimi sağlamak için vebal altına girmeyeyim.”
“Senden, rızkımı kolay bir yoldan vermeni istiyorum. Çünkü, Sen, ben istemeden önce, bana büyük
nimetler vermiş, bunların karşısında şükretmeyi bana ilham etmiş, böylece tüm
övgüleri kendine özgü kılmışsın.
O halde Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve rızkımı
elde etmeyi bana kolaylaştırır. Beni, kendisine
mukadder edilenle yetinen, kendisine ayrılan paya râzı olanlardan kıl. Cismimin ve ömrümün geçip giden bölümünü Sana
itaatte geçmiş kabul et. Hiç kuşku yok,
Sen, rızık verenlerin en iyisisin.” (Prof. Dr. Haydar Baş/ İmam Zeynelabidin
(a.s.) /sayfa 447-448)
Rızkın sırrına eren, Allaha tevekkül edebilen, kulların
zümresine dahil olabilmeyi Rabbimizden niyaz ederiz.
Uğur Kepekçi