Bir dostum, Türkiye Gazetesinde M. Ali Özbudun isimli bir zatın 12 Temmuz 2010 da kaleme aldığı bir makalede, sosyal devleti savunanlardan alaysı bir dille bahsettiğini haber verince, sayın yazarın makalesine bir bakayım dedim.
Sayın yazarın makalesinden sosyal devlet takıntısı olduğunu yada bu konuda bilgi eksikliği olduğunu anlıyoruz. Bir mantık kurgusuyla Sosyal devlet söyleminin; kağıt üzerinde kalan ve hayata geçirilmesi mümkün olmayan bir proje, seçim nutuklarına malzeme olmaktan başka bir işe yaramayacağından bahsetmişler
Öncelikle Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Beyin yazdığı ve 7 uluslar arası kongrede tartışılan ve kabul gören bir model olan Sosyal Devlet Milli Devlet ve Milli Ekonomi Modeli projelerini okumadan anlamadan sosyal devleti savunanlara ütopik bir mana vermeye kalkışılması, bu konuda o kişinin ilim seviyesini ve bakıştaki isabet oranını gösterir(!)
Halbuki Sosyal Devlet Milli Devlet ve Milli Ekonomi Modeli eserlerinde takıntısı yada bilgi eksiği olanlara tatmin edici cevaplar vardır.
Sayın yazar ve Sosyal Devlet Milli Devlet projesine şaşı bakanlara Tezin sahibi Prof. Dr. Haydar Başın Bursa da düzenlenen 4. Uluslararası Sosyal Devlet Milli Devlet Kongresindeki kapanış konuşmasıyla cevap verelim dilerseniz:
İnsanlık aradığını tezimizde bulmuştur!
Sosyalizm ve kapitalizmden umduğunu bulamayanlar, esaretten bıkan halklar çare olarak Milli Ekonomi Modeline sarılmıştır. Bağımsızlık için gerekli bu özellik dikkate alındığında, iktisat literatürüne girmiş olan milli ekonomi modelinin, uluslararası iktisat tezi olarak kabul görmesi tabiidir. Milli ekonomi modelinin bugün dünyanın bütün iktisat sitelerinde yer almış olmasının sebebi, insanlığın aradıklarını bu tezde bulmasıdır.
Vatandaşların sosyal devletten beklentileri devletin vatandaşının geçimini temin etmesi ve vatandaşlarına iş imkânlarını sağlaması, sağlık ve barınmasını garanti altına almasıdır. Bugün AB ülkeleri de dâhil bu imkânları vatandaşlarına hazırlayamamıştır. ABnin işsizliğe bulduğu tek çare yarım gün çalışma yöntemidir. Sosyal devlet ise, Milli Ekonomi Modeli ile tam istihdamı garanti altına almaktadır.
Sosyal devlet alan el değil veren eldir!
Milletinden vergi olarak toplanandan daha fazlasını millete veren devlete Sosyal Devlet denir. Sosyal devlet alan el değil, veren eldir. Sosyal devlette, vatandaşa verilecek sosyal yardımların başında Vatandaşlık Maaşı gelir. Sosyal devlet demek, işsizlik konusunu halleden devlet demektir.
Gerçek sosyal devlet hayata geçtiğinde tüketiciden vergi almayan bir devlet anlayışı ortaya çıkar. Her gelir grubundan aynı oranda vergi almanın yanlış olduğunu ifade ediyoruz. 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmaz. Bu tüketici grubuna devletin bir desteğidir.
***
Milletimizin önüne, asırlık sorunların çözüm fırsatı çıkmışken ve Milletimiz doğru adrese doğru giderken sizin yaptığınız, kaynakları sağlam ve doğru bilgilere dayanan bir çözümü ütopik hale dönüştürüp alaysı bir dil kullanmakla, milletimize asla hayırlı bir iş yapmıyorsunuz.
İhlaslı veballerinizin üstüne bu vebali de ekleyerek Allaha verecek hesabınızı zorlaştırmak istiyorsanız bir sözüm yok. Ama sizi vicdana ve aklı selime davet ediyorum. Olaylara şaşı bakmak yerine doğru bakmak, hem size, hem milletimize, hem de insanlığa hayır getirecektir.
Hz. Mevlanadan bir kıssa aktaralım: Arif bir zatın şaşı bir talebesi varmış. Ona; evlat şu odada bir testi var onu al da getir demiş. O da odaya girip tek testiyi çift görünce; hangi testiyi getireyim demiş. Arif zat; evlat testinin birini yere vur kır, diğerini getir demiş
Talebe de testiyi yere vurunca kırılmış ama elinde bir tane kulp kalmış. Efendim birini kırınca ikisi de yok oldu. Deyince. Arif zat; evladım aslında testi tek idi. Ancak sen şaşı olduğun için teki çift gördün. Ben de anlaman için sana testiyi vur da kır dedim
diyerek gereken dersi vermiştir
Olaylara şaşı bakmak işte böyle bir şeydir.
Son söz: Eğer gerçekten bu millete bir şeyler vermek, hayır kazanmak istiyorsanız Allah Aşkına Prof. Dr. Haydar Başın bu iki temel eserini ve yerli yabancı ilim adamlarının tebliğlerini bir inceleyin.
İlim adamları şapka çıkarıyor, tazimle önünde eğiliyor,elini öpüyor, bizdeki sözde aydınlarda şaşı bakıyor
Yazık çok yazık!
UĞUR KEPEKÇİ