Türkiye, 10 Kasım 2024 tarihinde Anıtkabir’e yapılan 1 milyon 92 bin 365 ziyaretle tarihi bir rekor kırdı. Bu sayı, milletimizin Atatürk’e duyduğu sevgi ve saygının yalnızca sembolik değil, derin bir bilinçle yeniden şekillendiğini gösteriyor.
Prof. Dr. Haydar Baş ve Gerçek Atatürk Anlayışı
Prof. Dr. Haydar Baş, yıllar boyunca Türkiye’de Atatürk’ün yanlış ve eksik anlatıldığını vurgulamış, onun gerçek kimliğini ve değerlerini halkla paylaşmak için büyük çaba göstermiştir. Haydar Baş, Atatürk’ü yalnızca bir asker ya da siyasi lider olarak değil, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu temsil eden bir lider olarak tanıtmıştır. “Atatürk bağımsızlıktır, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır” ifadeleri, onun Atatürk’ü nasıl gördüğünün en güzel özetidir.
Yıllarca, Atatürk yalnızca bir askeri başarı figürü olarak anlatıldı. Ancak, Atatürk’ün milletin ekonomik, kültürel ve siyasi bağımsızlığını hedefleyen liderlik vizyonu göz ardı edildi. Prof. Dr. Haydar Baş, “Hoş Geldin Atatürk” adlı eseriyle bu eksikliği gidermiş, Atatürk’ün milletin içinden biri olarak halkıyla bir bütün olduğunu göstermiştir. Haydar Baş’ın anlattığı Atatürk, sadece tarih kitaplarında değil, milletin gönlünde yeniden yer bulmuş ve bugün Anıtkabir’deki bu yoğunluğun temelini oluşturmuştur.
Milletin Atatürk’ü Yeniden Keşfi
10 Kasım’da Anıtkabir’e gelen kalabalık, artık yalnızca Atatürk’ün önünde saygıyla eğilmiyor; ellerini kaldırıp ona dua ediyor. Bu davranış, Atatürk’ün artık bir liderden öte, milletin gönlünde bir manevi değer olarak yer edindiğini göstermektedir. Prof. Dr. Haydar Baş’ın yıllarca üzerinde durduğu “Gerçek Atatürk” anlayışı, bu dönüşümün anahtarıdır.
Daha önce Anıtkabir ziyaretlerinde insanlar genellikle saygı duruşunda bulunup ayrılırken, bugün ziyaretçiler Atatürk’e bir liderden çok, bir rehber olarak yaklaşıyor. Ellerini açarak dua eden, onun ruhuna rahmet dileyen bir millet, Atatürk’ü sadece geçmişin değil, bugünün ve yarının da önderi olarak görmeye başlamıştır.
Haydar Baş’ın Atatürk Anlayışı ve Üniter Yapıya Katkıları
Prof. Dr. Haydar Baş, yalnızca Atatürk’ü yeniden anlamamızı sağlamakla kalmamış, aynı zamanda onun Türkiye’nin üniter yapısına olan katkılarını da güçlü bir şekilde savunmuştur. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in temel taşlarından biri olan üniter yapı, bugün farklı tehditlerle karşı karşıya. Ancak millet, bu tehdidi sezdiğinde, Atatürk’ün mirasına sahip çıkma refleksini göstermiştir.
Haydar Baş’ın yıllar boyunca Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını savunması, milletin üniter yapıya olan bağlılığını yeniden şekillendirmiştir. Bu nedenle, Anıtkabir’deki rekor ziyaret yalnızca bir anma değil, aynı zamanda Atatürk’ün birleştirici ruhuna olan bir bağlılık gösterisidir.
Sonuç: Milletin Atatürk’e Duyduğu Özlemin Yansıması
10 Kasım’da Anıtkabir’e yapılan ziyaret, milletimizin Atatürk’ün mirasına duyduğu derin bağlılığı ve özlemi göstermektedir. Bu bağ, yalnızca tarihsel bir lider olarak değil, milletin bağımsızlık ve birlik ruhunun bir simgesi olarak Atatürk’e yöneliktir.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın Atatürk’ü anlatma çabası, bugün bu bağlılığın artmasında büyük bir rol oynamıştır. Anıtkabir’deki rekor ziyaret, bu çabaların bir yansımasıdır. Türk milleti, Atatürk’ü yalnızca bir lider olarak değil, birleştirici bir değer olarak görmeye başlamış ve onun mirasına sahip çıkma konusundaki kararlılığını göstermiştir.
Bu ziyaret rekoru, Türkiye’nin geleceğine dair umutlarımızı pekiştiren bir mesajdır: Milletimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık ve birlik ruhuna her zaman sahip çıkacaktır.
