İnsanın Namazı, Orucu, Haccı, Zekâtı hulasa bütün iyi
ibadetleri, Allaha kulluğunun bir gereği ve ispatıdır, bu bağlamda, Kurban ibadeti de, insanları Cenabı Allah'a,
yaklaştıran bir ibadettir.
Bu konuda Kurân-ı
Kerim'de şöyle ifade buyrulmaktadır: Biz her ümmet için, Allah'ın kendilerine
rızık olarak verdiği hayvanların üzerine, Allah'ın adını ansınlar diye, kurban
kesmeyi meşru kıldık. İlahınız tek bir Allah'tır Şu halde yalnız Ona teslim
olun. [hac süresi 22/34]
Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah'a
ulaşır. Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır.'' ) Esasen Allah
Teâlâ ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.(Hac
suresi 37)
Peygamberimiz hadislerinde kurban kesmeyi teşvik etmiş
ve kurban kesenlere büyük müjdeler vermiştir.
Kurban bayramında yapılan amellerden Allah'ü Teâlâ
katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden
Allah'u Teâlâ, onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve
kesin! (Tirmizi)
İnsanoğlu Kurban Bayramında Allah'a kan akıtmaktan daha sevimli hiçbir amel
yapamaz. Kurbanlık hayvan kıyamet gününde boynuzları, tüyleri ve tırnakları ile
(Allah'ın huzuruna) gelir. Kurban kesilirken kan yere düşmeden Allah katında
yüksek bir mevki ye çıkar. Öyle ise Kurban'ı gönül hoşluğu ile kesiniz.(İbn Mace)
Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevap
vardır. Kanının her damlası kadar mükâfat vardır. O sizin mizanınıza
konacaktır. Müjdeler olsun! [İbni Mace]
Allah katında günlerin en büyüğü Kurban
günüdür.(Gunyet üt Talibin)
Hz. Ali (ra) Hz. Peygamber'in (as) şöyle buyurduğu rivayet etti:
Ey insanlar! Kurban kesiniz, kanlarıyla Allah'tan
sevap isteyip umunuz. Çünkü kurbanın kanı her ne kadar yere düşse de hakikatte,
Allah'ın himayesindedir,
Gücümüz yettiğince kurbanlarımızı, hasta ve zayıf
olanlardan değil de, göze hoş görünen, güzel semiz hayvanlardan seçmeliyiz, bu
konuda peygamberimiz şöyle buyuruyor:Kurbanlarınız semiz olsun. Onlar Sıratta
bineklerinizdir. [Zâd-ül mukvin]
Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur. [İbni Mace]
Bir rivayette Rasulullah (sav,) iki güzel (kusursuz ve
semiz) koç Kurban etmiş ve onları kendi elleriyle keserek: Bismillah'i Allah'u
Ekber! Bunlar, benim ve kurban kesemeyen ümmetim içindir buyurmuştur (Muttefekun aleyh)
Nisap miktarına malik olan her Müslüman Kurban
kesmekle yükümlüdür maddi durumu iyi olduğu halde kurban kesmeyenleri bakın Peygamberimiz
nasıl uyarıyor," Hâli vakti yerinde olup da Kurban
kesmeyen, Namaz kıldığımız yere gelmesin"!(Hâkim)
Ayrıca Cenabı Hak Kurân-ı Kerim'de: "Onlardan
yiyin ve eli dar olana ve yoksullara yedirin". (Hac Suresi ayet: 28);
"Etinden yiyin ve ondan dilenen ve dilenmeyen yoksullara
yedirin" buyuruyor (Hac Suresi ayet:36)
Kurban, fakir, yetim, yoksul ve kimsesizleri
sevindirmek suretiyle toplumda sevgi, birlik ve dayanışma duygularının
gelişmesine, insanların birbirleriyle kucaklaşmasına vesile olur ,kesilen Kurban
etinin üçte birini yoksullara, üçte birini misafirlere, üçte birini ise aile
efradımıza bırakmak dinimizce uygun görülmüştür.
Peygamberimiz(sav), Hz Aişe ye: Kurban etini ne
yaptınız? diye sorduğunda, Hz Ayşe (ra) validemiz: Ya Rasulallah! Hepsini
dağıttık, sadece ön ayakları kaldı cevabını vermişler, Bunun üzerine
Peygamberimiz efendimiz (sav):Bilakis ey Aişe! Hepsi kalmış, ön ayakları hariç
buyurmuşlar.
Kurban Bayramını, bir tatil günü veya bir et Bayramı
olarak telakki edilmemeli, Kurbanda
niyet Allaha yakınlaşmak, Resulullah'ın sünnetini yerine getirmek, Allah'ın
rızasını kazanmak olmalıdır.
Rabbim bayramımızı ve kurbanımızı bu şuur içerisinde
yaşamamızı nasip eylesin. ALAİDDİN ÖZKAR 16,07,2021