Eşinin belinin ağrıdığı için kaplıcaya geldiklerini
söylemiş.) Nuray’ın istasyona doğru
hızla koşması ve Uzaklaşan trenin
ardından yere diz çökerek ağlaması hanımıyla ilgilerini çekmiş. Kadına
yaklaşınca dersine girdiği öğretmen olduğunu anlamış. İyice emin olunca da
Nuray'a seslenmiş:
- Ne geziyorsun buralarda Hoca Hanım diye seslenmiş ama,
Nuray ruhi sarsıntı içinde olduğundan Mehmet Bey’i duymamış bile...
Nuray başından geçenleri anlatınca;
- " Hiç üzülme kızım, iyi ki karşılaştık ... Bu
durumlarda tedbirli olacaksın? Sen çantanı babandan alacaktın. Ne olurdu sanki
o terlikler otelde kalaydı; yazık değil mi sana!
Koluna girmiş eşine:
- " Görüyor musun hanım, hayatta neler oluyor... Eşi de
teselli etmiş Nuray'ı...
- " Geçmiş olsun üzülmeyin artık. Mehmet bey
cüzdanından çıkardığı 2 tane 50 lirayı Nuray' a uzatmış ve bir de taksi
çağırmış. Çok teşekkür ederim demiş Nuray, bir şartla alırım bu parayı Hocam...
Antep ' e gidince geri vermek kaydıyla (sanki şart koşacak durumdaymış
gibi)
-"Tamam” demiş Müfettiş öyle olsun.
- "Şimdi bu taksiye bin, annenleri Niğde- Aksaray
istasyonunda yakalarsın." Nuray daha orada durur mu? Bin bir teşekkür ederek taksiye binerken
Mehmet Bey ' e yaptığı duaları hayatında hiç kimseye yapmamıştı belki de...
Takside, Aksaray’a varana kadar içinden dualar ediyormuş.
Aksaray ' da istasyonda inmiş taksiden, görünürlerde tren falan yok!
Sormuş gardaki memura. aldığı cevap şu :
- " Kızım sen gelmeden 5 dakika önce kalktı o
tren. Acele edersen, Adana garında
yakalayabilirsin.
Artık trene asla yetişemeyeceğini anlayan Nuray umudunu
iyice kesmiş ve Adana Ekspresten Antep’e
gitmekte olan trene telsizle anons yapmalarını
Esma ve Kerim Çınar çiftinin Adana garında inmeleri ve
kızları Nuray’ı beklemeleri bildirisini
söylemiş.
Nuray Adana garına geldiğinde de yine bulamıyor. O zamanın hükmü ile baya değerli olan 100
Liradan ancak otobüse binebilecek kadar parası kaldığını görünce Adana otobüs
terminalinden Antep ' e gelen bir otobüse biniyor. Antep'e gelirken inşallah
tren garında durup beni beklerler de eve beraber gideriz diyor.
Nuray gara geldiğinde annesi garda bir banka oturmuş
ağlıyor…
Babasının da kucağında çocuk perişan halde, ayağında
ayakkabısının bir teki yok, örgülü saçının bir bölüğünün kordelasının bağı
çözülmüş, saçları dağılmış. Çocuğunu o vaziyette gören Nuray, babasının kucağından
çocuğunu uyandırmadan alıyor. Kızgınlığından anne ve babasına söyleyecek tek
bir kelime etmiyor.
(Devam edecek)
AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU
Eğitimci şair ve yazar