Paşayı aldık yazlığa geldik.
Piknik sepetinden çıkardık. Narkozun etkisi geçtiğinden kımıl kımıl
kımıldamıya başladı.
Elime alsam anca avucuma sığar. Kız çentesinden (el çantası)
bir su kabı bir de çelikden yapılmış bir mama kabı çıkardı. Bir de bir torba
köpek maması. Yere su kabını mama kabı kodu. Manası eynen ( tıpkı) eşkili yehnining küftesi kimi kehverengi yuvarlak yuvarlaktı.
Su kabına da getti su kodu. İt ilkin ( önce ) su kabına
şilini barışıp şap şap ses çıkara çıkara suyunu içti. Heyvanıg susuzluktan elleğem ( galiba ) dili damağına
yapışmış fıkaranıg (garibin) .
Sonra da mama kabından mamasını çıtır çıtır yimeye
başlamıştı. K'el o manasının içinde tavık suyu varmış. Zere (
zira ) nasıl da iştahlı iştahlı yiyordu. Mehsim acından fenşkmiş ekle! Yazzık!
Genne yüreğim acıdı. Heyvancağazıng ağzı yok, dili yok! Önüne koyarsan yiyor,
koymasang da lordan duror , yüzüge pel
pel bakor . Alayımız başına toplandık, genni( kendisini ) seyrediyoruk.
Neçe sonra ( biraz sonra ) getti balkona yattı. Hava da bir sıcak, bir sıcak!
Tomuz ( Temmuz ) sıcağı. Durduğumuz yerde gövdemizden hış, hış ter akor
yırageyliye! (Allah korusun)
Herkes duşunu aldıktan kelli, akşam yimeğini yiyoruk. Bir de
baktık kine it masaya yanaştı. Gözümün içine bir bakor, bir bakor,
sankilem aylarca genni aç bırakmışsıng!
Baktım ... genne yüreğim acıdı. Kıymalı
küfreden bir teneesini elime aldım , ortadan ikiye pöldüm, mama tabağına
koyucudum yising deyi, kız hemenek atıldı:
- Sakın ha anne!
Sakın masadan yemek verme, huysuz alışmasın! Sadece mamasını yesin. O daha sağlıklı.
Paşa baktı baktı, genne bi şey vermoruk, getti salonug
servis Penceresinig kolonuna bir bacağını kaldırdı gözümüng içine baka baka şaaarrrr.... deği
işemez mi ? Bi ‘ !!! Allah seni şişe
dona koyasıca !!!
Kez İmren kak! Kak ... it eve işedi ... kak ne ‘ dorsang et! Elet (şu itingi şurdan
!!!
Amaneg … Bir de pis kokorkine! Sufranıg başından kaktım,
burnum düştü kokudan! Yeğin singirlendim! Meğdem ( midem ) bulandı. Yimeği
bıraktım kaktım. Oğlan da söylendi. Babası da
leh leh gülor...
- Paşa, gel yanıma ayıp taman! Hiç eve çiş yapılır mı oğlum!
Ayıp taman!
- Eyyi kızım eyyiii… Eve bir itin işemediği kalmıştı! Şimdi
temam oldu!
- Ay anne abartma
yaaa! O burayı ve sizi yabancı gördüğü için öyle yaptı... yoksa ben onu
eğitiyorum. Sabah akşam evimin karşısındaki parka götürüyorum orada yapıyor,
yoksa eve hiç yapmaz!
- Daha sebehten( sabahleyin ) evi çamaşır sularından
sildim arisili ( tertemiz) it gelsing
işesing deyi mi!
Başımıza bela getirding genni!
- Ay tamam siliyorum! Bir daha yapmaz !
- Eeeee.. Zatı birdaha yapsın kuyruğundan tuttuğundan atarım
genni!
Neyse kız çamaşır suyundan temizledi oraları..
Bir sebehliyin bir de akşam üstü tasmasını fakrı bir yaz
sitede, sahilde gezdirdi, bir daha da eve işemedi . Bir sitenin gözdesi olmuştu
Paşa! Herkes onu çok seviyordu . Aman
bir afat oldu, bir afat oldu, durduğu yerde taklalar ator, uyuduğumuz yerde
gelip kızın yüzünü yalor, kak beni çişe
götür dördü sankılem. Maşallah ekıllıdı.
Derken yaz bitti, tehtil sona erdi. Entep'e geldik. Okullar açıldı. Kız Kıbrıs'a gidici. Bavulunu akşamdan hezırladı.. sebehten, babası
genni hava alanına götürücü . İt de balkonda yator.
- Annecim ben Paşayı burada bırakıp gideceğim. Ben gelinceye
kadar siz bakın olur mu?
- Neeeyyy ! Sen itingi bile ( beraber ) görürmücüng mü?
- Anne ben nasıl götüreyim? Bu yıl derslerimiz çok ağır, onunla
ilgilenemem.
- Eee.. . Bakamıycıng mış niye bura getirding?
- Annecim söz! Şubat tatiline geldiğimde götürürüm . Söz!
Kız Kıbrıs'a getti. Paşanın çişi için parka göttürme işini
babası üstlendi. Ben de beslenme işine de ben bakordım .
Bir Cumartesi günü
paşayı beyimle parka çıkardık.
Parkta bir iki fırlandırdık. Gördüğü her ağacın gövdesine bacağını
kaldırıp bir damla işordu. Meğer ,
genden sonra gezen itlere koku bırakmak
içinmiş .
Getir dedim, tasmayı benge ver birezde ben gezdirim .
Oyincakistanda gezinirken karşıda
bir pissik ( kedi ) gördü. Kara bir
Pissik! Pissiği gördüğünden hopladı! İki ayağınıg üstüne hopladı . Eyle bir
hopladı ki! Tasmayı elimde tutum derken beni de sürüklordu. Orda meğerse bir
pirket komuşlar parktaki uşaklar. Anca bir baktım kine ben yerlerdeğim . Ayağım pirkete dakılmış ve yere düşmüştüm!
Nefes alamadım. Sanki kalbim durdu o an ! İt elimden kaçtı
getti ... Beyim tuttu genni ( kendisini )
Ben yerlerden zor bela kaktım ana, elimi böğrüme vuramordum. Eve geldik! Yeğin ağrordu böğrüm. Sebbehece üstüne
yatamadım. Sebehi zor ettim. Sebehliğin anam
nedorsunguz(Ne yapıyorsunuz ) deği
bizi aramıştı. Anamdan zor
konuştum.
- Kele yavrım sesing
niye beyle kötü gelor? Heste mising ? Aha dedim zabeyle beyle... Böğrüm ağror
- Bi’ kele yavrım sening Eğeği ( kaburga kemiği ) gemiğing batmış olmasıng.
Eğitimci şair ve yazar