Her yıl Zilhicce ayının 18’i, Şiiler tarafından Gadir-i Hum bayramı olarak kutlanır.
Bizler Sünni olarak bu bayramın ne olduğunu, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Ehl-i Beyt açılımından sonra haberdar olduk.
Yüce Allah (Ahzab: 33) de” Ey Ehl-i Beyt! Yüce Allah sizden, her türlü günahı, haramı, fenalığı, çirkinliği, basitliği uzaklaştırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor”.
Hz. Peygamber Tathir ayetinin (Ahzab-33) nazil olmasıyla birlikte, kızı Hz. Fatıma’yı, Hz. Ali’yi, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i abasının altına alarak bunlar benim Ehl-i Beyt’im diye tanıtmış ve bu beş özel insan, tarihte “Hamse-i Âl-i Abâ“ (abanın altındaki beşli) olarak ifade edilmiştir.
De ki (Muhammedim), Ben peygamberliğimi tebliğime karşılık sizden, Ehl-i Beytim’i sevmenizden başka hiçbir ücret istemiyorum. (Şura: 23)
Bu ayet, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i ve onların pak soyunu sevmek hususunda nazil olan Meveddet ayetidir.
Ehl-i Beyt ‘in önemi hakkında Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Rabbimin huzuruna varmam yakındır. Bu, sizinle son görüşmem olabilir! Benden sonra ayrılığa düşüp eski cahiliye dönemi gibi birbirinizin boynunu vurmamanız ve sapkınlığa düşmemeniz için kendilerine sımsıkı sarıldığınız takdirde ebediyete kadar birlik içerisinde sizi tutacak iki emanet bırakıp gidiyorum size. Biri Allah’ın kitabı (Kur’an-ı Kerim) diğeri de soyumdan olan Ehl-i Beyt’imdir. Bunlar Kevser Havuzunun başında Bana gelinceye kadar asla birbirinden ayrılmazlar!”
Gadir-i Hum’un önemini, bizzat Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdan öğrenelim:
"Sünni dünya, Hz. Ali Efendimiz, Ehl-i Beyt ve Gadir-i Hum günü ile bizim çalışmalarımız sonrasında tanıştı.
Hatta bendeniz Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi'nde Veda Hutbesinde İnsan Hakları konulu tezimi sunarken, felsefeci bir hoca, keşke Gadir Günü'ne de temas etseydiniz dediğinde, Gadir-i Hum gününü ilk defa o gün duyduğumu itiraf etmeliyim.
Oysa İslam dünyasında bırakılan en değerli miras Gadir Günü'ne aittir ve tüm ümmete bırakılmış, emanet edilmiştir. Zira Gadir Günü, Hz. Peygamber kendinden sonra ümmete kimin halife olacağını ilan etmiştir.
Bu ilanın nefsi tercihi olmadığı da ilandan önce ve sonra inen ayetlerle sabittir.
Bugün Sünni dünyanın reddettiği bu gerçek aslında İslam'ın devam şeklini inkâr değil de nedir?
Hz. Peygamber Gadir-i Hum Hutbesini Allah'ın emri ile irad ettiğine göre, bunu reddetmek Allah'ın emrine karşı gelmek manasındadır. 220 Sünni âlimin eserinde yer alan ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak açıklıktaki konu Ehl-i Beyt dünyası için bir iman şartıdır.
İmanın ve İslam'ın şartlarında bir olan Şiiler ile Sünniler hilafet bahsinde ayrılırlar. Oysa Gadir Günü inen ayetler dikkate alındığında onların inandığı şekilde hilafet hakikaten bir iman şartıdır."
Kuran’ın Kerim, in Maide 67. Ayetinde yüce Allah “Ey Resûl! Rabbi’nden sana indirileni tebliğ et (duyur). Eğer bunu yapmazsan, o takdirde O’nun risaletini (sana gönderdiğini) tebliğ etmemiş (duyurmamış) olursun. Ve Allah seni insanlardan korur” ayeti nazil olunca Peygamber Efendimiz veda haccı dönüşü Gadir Hum denen yerde sahabeyi toplayıp, Hz. İmam Ali’yi yanına çağırdı, kolunu kaldırdı ve topluluğa seslendi:
“Ey insanlar, biliniz ki Allah Muhacirlere, Ensâr’a ve onlara iyilikle tabi olanlara, köylüye ve şehirliye, Arab’a ve Acem’e, özgüre ve köleye, büyüğe ve küçüğe, beyaza ve siyaha, ona (Ali’ye) itâat etmeyi farz bilmiş, onu imâm ve yetki sahibi kılmıştır. Her muvahhid için onun hükmünü icra etmesi, sözüyle amel etmesi, emrini kabullenmesi gerekir. Her kim ona muhalefet ederse, melundur. Her kim ona tabi olursa ve onu tasdik ederse, Allah’ın rahmetine mazhar olacaktır. Allah onu ve onu dinleyip kendisine itâat eden herkesi bağışlamıştır.”
“Ali b. Ebi Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonraki halifemdir.”
“Allah Resulünün halifesi odur. Müminlerin Emiri odur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı odur.”
“Ey insanlar! Bu Ali’dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir.”
“Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum.”
“Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır.”
“Benden sonra Ali, Allah’ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O’nun evlatlarından olan benim neslimin hakkıdır.”
Böylece Hz. Ali, Peygamberden sonraki halife ve imam ilan edilmiştir. Hz. Muhammed kendisinden sonra ümmeti Hz. Ali’ye emanet etmiştir. Risalet yani peygamberlik Resulullah ile son bulsa da, velayet yani evliyalık İmam Ali ile devam etmiştir.
Ve Kuran-ı Kerim’in nazil olan son Ayette Yüce Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim.”(Maide 3)
Gadir-i Hum dan,70 gün sonra Peygamberimiz ahrete rıhlet etti, Ehli Beyt peygamberimizin defin işleri ile ilgilenirken, Medine’ de Sakife denilen yerde ümmet arasında kıyamete kadar bitmeyecek olan itilafların ilki, halifelik davası başlamıştı bile!