Cenabı-ı Hak, Peygamberimizi, ismet sıfatı ile her türlü
yanlıştan ve günah işlemekten korumuştur,
bu hüküm tarih boyunca yaşamış, tüm peygamberler için aynıdır.
Fakat yüce kitabımız Kuran’ı
kerime baktığımızda, Peygamber olmadıkları halde, vahiy ile Allah tarafından
tertemiz olduklarına dair şahitlik edilen seçilmiş insanlar vardır.
Bu bahsedilen seçilmiş insanlar, bilinçli ve bilinçsiz olarak göz ardı edilmiş, başkaları da işin içine
katılarak sulandırılmış ve toplumun dikkati başka yönlere çekilmiştir.
Hâlbuki Kuran'ı Kerim mücerrettir, onu doğru
yaşayarak, müşahhas örnek olan seçilmiş insanlar vardır
Peki, kim bu Cenab-hak'kın bahsettiği seçilmiş
insanlar.
Cenabı-ı Hak, Ahzab suresinin
33'üncü ayetinde şöyle buyurmaktadır: "Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her
çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tertemiz bir hale getirmek diler."
Bu ayet-i kerime "Tathir
Ayeti" olarak bilinmektedir. Ve kesin delillerle sabittir ki, haklarında
bu ayetin indiği Ehl-i Beyt'ten maksat, "Al-i Aba" olarak bilinen beş
kişidir. Hz. Fatıma (a.s.), Hz. Ali (a.s.), Hz. Hasan (a.s.), Hz. Hüseyin
(a.s.) ve Rasulullah (s.a.v)'dır.
Ebi'l-Humrai'den şöyle rivayet
edilmektedir: "Rasulullah'ın (s.a.v) altı ay devamlı olarak Fatıma'nın
(a.s.) kapısına gelip şöyle buyurduğunu kendim duydum: Ey Ehl-i Beyt! Allah
sizden her türlü pisliği gidermek ve sizleri tertemiz bir şekilde kılmak
ister." (Heysemi, Mecma'üz-Zevaid, s.121)
Sünni Celaluddin-i Suyuti
Ed-Durrü'l-Mensur adlı kitabında bu ayetin tefsirinde, ayette geçen Ehl-i
Beyt'ten maksadın belirttiğimiz 5 kişi olduğunu nakletmektedir.
Sünni Ahmet bin Hanbel, Müsned'inde (6. cüz,
s.323) Ümmü Seleme'den şu nakli yapmaktadır:
Peygamber (s.a.v), Fatıma'ya
(a.s.), "Eşin Ali ile çocukların Hasan ve Hüseyin'i yanıma getir"
diye buyurdu. Fatıma da onları alıp Peygamberin huzuruna getirdi. Sonra da
hepsinin üzerine Fedekî cübbesini örttü. Daha sonra Peygamber mübarek ellerini
onların üzerine koyarak şöyle buyurdu: "Allahım! Bunlar Muhammed'in Ehl-i
Beyt'idir. Rahmet ve bereketin Muhammed'e ve Ehl-i Beyt'ine olsun. Şüphesiz ki
Sen Hamîd ve Mecîd'sin."
Ümmü Seleme diyor ki, "Ben
cübbeyi elimle kenara iterek altına girmek istedim. Ama Peygamber elimi iterek,
'Sen hayır üzeresin' buyurdu."
Bu olay Sünni Beyhaki, İbn'l-Münir
Sünen kitaplarında mevcuttur
Sünni İbn Cerir Taberi der ki:
Bize İbn el-Müsenna, Ebu Said'den nakletti ki, Rasulullah (s.a.v) şöyle
buyurmuştur: "Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden eksikliği gidermek ve sizi
tertemiz temizlemek ister, ayeti beş kişi için nazil olmuştur: Ben, Ali, Hasan,
Hüseyin ve Fatıma."
Ruh'ül-Beyan eserinin 3. cilt
112. sayfasında "Al-i Aba" şöyle tarif edilir:
"Rasulullah (s.a.v), kızı
Fatıma-i Zehra, Aliyyü'l Murteza, çocukları Hasan ve Hüseyin bir araya
geldiklerinde hepsine birden Al-i Aba denilir."
Tathir ayetinin Al-i Aba ile
ilgili olduğu başka Ehl-i Sünnet kaynaklarında da yer almaktadır: İmam Fahr-i
Razi, Tefsir-i Kebir'de (c.6, s.873); Celaluddin Suyuti, Ed-Durrü'l-Mensur'da
(c.5, s.199); Şeyh Süleyman Belhi el-Hanefi, Yenabi'ul-Mevedde'nin 33. babında;
Sahih-i Müslim'de, Şevahid-u Hakim'de, on rivayet Tirmizi'de ve daha birçok
Sünni kaynakta bu ayetin Ali-Aba hakkında olduğu belirtilmiştir.
Bu ayet bir defa vahyedildiği
halde Rasulullah (s.a.v) bir rivayete göre 6 ay, İbn-i Abbas'a göre 7 ay ve
bazılarına göre de 8 ay bu ayette kastedilenler hakkında açık beyanlarda
bulunmuştur.
Tathir ayetinin Ümmü Seleme'nin
(a.s.) evinde indiğine dair hiçbir şüphe yoktur. Ancak Rasulullah (s.a.v) bu
ayetin özellikle bu beş kişi hakkında olduğunu vurgulamak için farklı kereler
abanın altında toplama hadisesini tekrarlamıştır.
Gördüğünüz gibi, Ehl-i Beyt'in
"tertemiz" olduğuyla alakalı ayet-i kerime vardır; diğer bir ifadeyle
Ehl-i Beyt'in tertemiz olduğuna bizzat Cenab-ı Hak şahittir.
Tüm bu delillere rağmen, Ehl-beyt’ e sırtını dönen, onları
örnek almayarak ,müşahhas olarak yaşadıkları İslam’a, ters düşen insanların vay haline.
Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin. (devam edecek)