Bursa, Meltem medya grup ve İcmal yayıncılık tarafından tertiplenen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumuna ev sahipliği yapıyor. Bu buluşma tarihi bir buluşma. Dünyanın dört bir tarafından gelen ilim ve irfan insanları bu etkinlikte yerlerini almışlar. Irak'tan tutun da İran'dan, Suriye'den, Tataristan'dan, Azerbaycan'dan, Tanzanya'ya kadar onlarca ülkeden Ehl-i Beyt sevdalısı ilim ve irfan insanları biraraya gelmişler. Ülkemizden ise Alevi, Sünni, Caferi sivil toplum örgütleri en üst düzeyde programda temsil ediliyor.
Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, gün boyu konusunda uzman olan alimler tarafından sunulan tebliğlerle devam etti. Bu arada Ehli Beyt ile ilgili ilahi ve mersiyeler de güne ayrı bir renk ve neşe kattı. Programın sabah bölümünde yurt içinden ve yurt dışından gelen konuklar protokol konuşması yaptılar.
Konuşmacıların ortak vurguları dikkat çekti. Bunlar: böyle bir zaman diliminde kritik gelişmelerinin yaşandığı şu günlerde, İslam ülkelerinin kendi aralarında bir ve beraber olmalarının zaruretiydi. Bu birliğin ancak Ehli Beyt'te buluşmakla olacağının altı çizildi. İslam aleminin içinde bulunduğu işgal süreci vurgulandı. Ehli Beytin kurtuluş gemisi olduğu vurgusu yapıldı. Hadisi şerifte ifade edildiği şekilde Ehlin Beytin Nuh'un gemisi gibi olduğu ona yetişenin kurtulacağı ona yetişmeyenlerin ise batacağını ifade ettiler. Bir başka ortak vurgu katılımcıların tarihi bir gün olan sempozyumda bulunmalarından dolayı Allah?a şükretmeleriydi. Bütün katılımcılar, Şia ve Sünni dünyası mensuplarını uluslararası sempozyumda bir araya getirilmesine öncülük ve bayraktarlık eden Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza saygılarını ve şükranlarını dile getirdiler. Ehl-i Beytte buluşmanın kurtarıcı büyük bir proje olduğunun altını çizdiler. Böylesi bir etkinlikte bulunmanın bir nasip alma olduğunu, sadece konuşmacılar değil aynı zamanda izleyenlerin ve dinleyenlerin de aynı nasibi paylaştığının altını çizdiler.
Suriye'den gelen ilim ve fikir erbabının ateşin bizzat içinde oldukları her hallerinden belliydi. Bölgede emperyalist güçler ve içimizdeki yandaşları tarafından yangın çıkartıldığını, şimdi de yangının kendi ülkelerine musallat olduğunu ifade ettiler. Suriyeli konuşmacılar basın yayın mensuplarını, herkesi Suriye'ye davet ettiler. Barış ve güven içinde yaşadıklarını, basın yayın yoluyla Suriye hakkında yalan yanlış bilgiler verilerek fitne çıkarılmak istendiğini ifade ettiler. Kerbela'daki kesik başlar Suriye'de bulunuyor. Hz. Hüseyin'in de mübarek başı Şam'da. Asla bu emanetleri tahrip edemeyeceklerini, Suriye'nin Ehl-i Beytin şehri olduğunu belirttiler.
Ehl-i Beyt konusunda o kadar çok Ayet-i Kerime ve Hadisi Şerif var ki şaşırırsınız. Bugüne kadar maalesef bu konuda yeterli bilgimiz yoktu. "Size iki emanet bırakıyorum, bunlara sarılırsanız sapıtmazsınız bunlar Allah 'ın Kitab'ı ve Ehli Beyt'imdir. Onlar, Havz-ı Kevser başında bana dönünceye kadar birbirlerinden ayrılmayacaklardır". Hadisi şeriflerden sadece bir tanesi bu. Ehli Beyt konusu tam bir derya hükmünde. Uçsuz bucaksız bir derya burası. Herkes kendi nasibince istifade edebiliyor. Bu konuda Üstad Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleme almış olduğu Ehl-i Beyt külliyatı her türlü takdirin üstünde. Eğer İslam'ı öğrenmek, gönül dünyamızı yeşertmek, günümüzde oynanan oyunların esasını kavramak istiyorsak Ehl-i Beytin hayatını çok iyi öğrenmemiz gerekiyor.
Sempozyumda ki oturum başlıklarına baktığımızda: İslam'ın temel kaynaklarında Ehl-i Beyt; Ehl-i Beyt Büyüklerinin İslam'ın yayılmasında hizmetleri; İslamı'n örnek aile modeli; Hayat iman ve Ehl-i Beyt; Velayetin şahı Hz. Ali ve İslam medeniyetindeki yeri; Tevhid ve birliğin adresi olarak Ehl-i Beyt; Ehl-i Beyt perspektifinden çağdaş dünyaya bakış; Ehl-i Beytten günümüze yansıması gerekenler. Merakla beklenen kapanış konuşmasını Prof. Dr. Haydar Baş yapacaklar. Meltem grup ve birçok uydu kanalından yayınlanan sempozyumda izdiham derecesinde kalabalık var.
Ehl-i Beytin nefesinin İslam alemi üzerine çullanan gaflet ve fitne bulutlarını dağıtacağı ümit ve duası bizim ve hepimizin duasıdır.