AKP hükümetinde bir takım garip uygulamalar devam ediyor.
Hükümetlerin, kamuoyunun desteğini sürekli yanlarında görmek istemeleri tabidir. Bunun içinde icraatlarını halkın beklentileri çerçevesinde yaparlar. Seçim döneminde ise seçmen, hükümeti kuran siyasi iradeye tamam ya da devam der. Projesi olan hükümetler belli bir süre için, kemer sıkma politikalarından bahsedebilirler, bu tamam. Ancak bütün bunlar yapılırken halkla bir güven birliği içerisinde olmak şarttır. Karşılıklı güven için hükümetin dedikleri ile yaptıklarının birebir örtüşmesi gerekir.
Oysa AKP hükümetinde iç politikadan, dış politikaya; ekonomiden, sosyal politikalara kadar hükümetin açıklamaları ile uygulamaları hep çelişkili olagelmiştir. Söyledikleri farklı, icraatları ise çok farklılıklar göstermiştir.
Tutarsızlıkların son örnekleri ekonomik gidişat ile ilgili. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in “akaryakıta zam yapılması mümkün değil” demesinin üzerinden 10 saat geçmeden, yani daha yatsı olmadan, akaryakıta %5 civarında zam gelmiştir. Aynı gün Maliye Bakanı Unakıtan düzenlediği basın toplantısında ekonominin iyi gittiğini, halkın ekonomik iyileşmeden nasibini aldığını ifade ederken, bir yandan da zamlar yağmaya devam ediyordu.
Sayın bakan ekonomik iyileşmenin ispatı olarak araba, buzdolabı, fırın satışının arttığını gösteriyor. Acaba bu rakamlar ekonominin gidişatını ve halkın durumunu ne kadar göstermektedir. Ekonominin ve halkın durumu nedir. Biz detay değil, hiçbir yoruma ihtiyaç göstermeyen esas bir rakam üzerinde duralım. Merkez Bankası’nın açıkladığı Ödemeler Dengesi verilerine göre, cari açık yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine oranla ikiye katlanarak 9.9 milyar dolara çıktı. Rakamı tekrar okumanızı rica ediyorum. Hükümet bütün yıl için belirlediği hedefi, yılın ilk beş ayında aşmıştır. Hem daha yılın ilk yarısı itibarıyla ve hem de yılın aynı dönemine göre %95 artışla.
Borç parayla ülke ekonomisinin yönetilmesi hiç ama hiç mümkün değildir. Hele deflâsyonun, durgunluğun hâkim olduğu piyasa koşullarında zararına mal satan işletmecinin, sanayicinin, maliyetine ve maliyetinin altında mal satışlarını temel alıp, asıl rakamları göz ardı etmek ve dikkatleri başka noktalara çekmek doğru bir davranış değildir. Yine açıklamanın en dikkat çeken taraflarından bir tanesi, sayın bakanın uygulanan politikalarla, halkımızın ekonomik rahatlığının dalga dalga yayıldığını ifade etmesidir. Yani artık hükümet bir zaman da vermiyor, bir hedef de göstermiyor. İşte rahatlattık ya! diyor.
Borcunun faizini ödeyemeyen ve de bir proje ortaya koyamayan hükümetin açıklamalarındaki tutarsızlıklara da bakacak olursak hükümetin ciddi bir istikrar sorunu yaşadığı görülecektir. Çekirge misali hükümet bir sıçrayacak, iki sıçrayacak ama üçüncüde ekonominin gerçekleri bütün yanıltmalara rağmen ortaya çıkacaktır. O zaman seyreyleyin gümbürtüyü.