Ortadoğu da kan ve gözyaşı, artık çizmeyi aşmış durumdadır. Büyük Orta Doğu Projesi ile İslam coğrafyasına gelen Amerika, hiçbir hukuk dinlemeden, zulmüne ve sömürüsüne devam ediyor. Amerikan işgal ordusu ve müttefikleri Irakı ve şimdi de Felluceyi kan gölüne çevirmiştir. İşgalciler, insan haklarını hiçe sayarak, büyük-küçük; genç-yaşlı; kadın-erkek demeden, tüm sivillere saldırarak Irakta insan kıyımına devam ediyor. Ramazan ayı da hiçe sayılıp Fellucede bulunan bütün camiler bombalanıyor. Şehir sokakları cesetlerle doludur. Fellucede yapılanlar artık bir soykırımdır.
Bugün Filistinliler de kendi topraklarında paryadır. Filistin devlet başkanı merhum Arafatın cenaze namazı kendi topraklarında kılınamamaktadır, cenazesi istediği yere defnedilememektedir.
Türkün güçlü olduğu dönemlerde bölge coğrafyamızda huzur ve güven vardı. İnsan hakları vardı, can emniyeti, mal emniyeti, namus emniyeti, din ve vicdan emniyeti vardı, medeniyet vardı. Bölgemizi işgal etmek isteyen güçler, önce Türklerin bu topraklardaki hâkimiyetini sonlandırdılar ve işgal sürecini başlattılar. Coğrafyamızda zulmünü ve sömürüsünü ülkemizi de içine alarak genişletmek isteyen bu güçler, bu gün Türkiyenin var olan gücünü de elinden almanın hesabını yapmaktadırlar. Ülkemizi azınlıklar devleti haline getirmek isteyen ve birçok fecaate imza atan AB komisyonu ilerleme raporu, egemenliğimizin devri ve kaderimizin batılı devletlere terk edilmesi gibi bütün olumsuzluklar AKP hükümeti tarafından desteklenmektedir. Oysa, Türklerin bölgesinde kalabilmesi için güçlü olması şarttır. Türkiyenin hükümet politikalarıyla küçültülmesi, bölgemiz üzerinde gözü olanların işine yarayacaktır.
Bölgemizde dün olduğu gibi bugün de huzurun olabilmesi için Türkiye, askeriyle siviliyle bir bütün olarak kâinat devleti haline gelmelidir. Türkiyenin kâinat devleti olması için bugün ülkemizin imkânları vardır, alt yapımız müsaittir, insan kaynaklarımız yeterlidir. Bütün mesele bu imkânları organize edebilmek, bir proje ile bu potansiyel gücü harekete geçirebilmektir. Bu güne kadar gelen siyasi partiler tarafından bu başarılamamıştır. Bu gelişimi, bu ilerlemeyi sağlayacak proje sahibi tek parti Bağımsız Türkiye Partisi, tek lider de Prof. Dr. Haydar Baş beydir.
.