"Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansyörg Krestchmer 28.Temmuz. 2005 tarihinde Kilis'i ziyaret etti."
Hansyörg Krestchmer'in, Güneydoğu illerini gezisi sırasında, Kilis'e yaptığı ziyeret haberi ulusal basında yeterince ilgi görmedi.
Ziyaret ( az da olsa ) basına magazin yönü ile yansıdı. Oysa bu ziyeretin bir de perde arkası bulunmaktaydı.
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansyörg Krestchmer, 28. Temmuz. 2005 tarihinde sabah saatlerinde Kilis Valiliğini ve Belediye'yi ziyaretinden sonra, saat 10:30'da Kilis Adliyesine geldi. Burada Kilis'te görev yapan avukatlarla yaptığı görüşmede, Baro Temsilcisine yönelttiği sorular dikkat çekmekteydi;
Kilis'te ne kadar Kürt nüfusu var? Bunlara herhangi bir baskı var mı?
Kilis'te alevi azınlık yaşıyor mu? Bunlara herhangi bir baskı var mı?
Kilis'in etnik yapısı nedir?
Kilis'te insan hakları ihlalleri var mı? Bu konuda açılmış davalarınız var mı?
Karakollarda insan hakları ihlaleri oluyor mu? Bu konuda açılmış davalarınız var mı?
Kilis'te kadınlara şiddet uygulanıyor mu? Bu konuda açılmış davalarınız var mı?
Kilis'te kaç tane yerel gazete ve televizyon var?
Yerel radyolarda kadın hakları ile ilgili programlar yapılıyor mu?
Kilis'te kaç avukat var? Kazancınız ne kadar? Hayatınızdan memnun musunuz?
Kilis'te ne tür suçlar çoğunlukla işleniyor?
Krestchmer bu sorularından aldığı cevaplardan yeterince tatmin olmamış olacak ki, daha sonra da yalnız görüşmek istediği bir avukat hemşehrimize aynı soruları yöneltmiş ve aynı cevabı almıştır.
Bu sırada bir avukat;
" Terör örgütü PKK'nın elindeki silahlar Avrupa menşeyli, bu durumda Avrupa terör örgütünü desteklemiş olmuyor mu?" sorusuna.
Krestchmer; " Avrupa menşeyli silahlar PKK'ya desteği belgelemez" diye cevap vermiştir.
Tercümanı, şoförü ve korumaları ile birlikte Krestchmer, saat 12:00'de Kilis Adliyesinden ayrılmıştır.
Kilisli avukatların, Krestchmer'e verdiği cevaplara bakalım.
Kilis'te ne kadar Kürt nüfusu var? Bunlara herhangi bir baskı var mı?
" Kilis'in 400'e yakın köyünden, Kürt dağı dediğimiz bölgede 10-15 kadar Kürt köyü vardır. Bunlar kendilerini " Kürt kökenli Türk vatandaşı" olarak algılarlar. Onlarla hiç bir ayrımız gayrımız yoktur. Kültürümüz, adetlerimiz, örfümüz birdir. Daha önemlisi inancımız birdir. Kız alıp vermişizdir. Dedelerimiz, milli mücadelede, yurdumuzu işgal işgal edenlere karşı birlikte omuz omuza dövüşmüşlerdir. Dolayisiyle bu hemşehrilerimize karşı bir baskı sözkonusu olamaz.
Kilis'te alevi azınlık yaşıyor mu?
Öncelikle soru yanlış, Türkiye'de Aleviler azınlık değildir. Kilis'te iki üç köy Alevi inancındadırlar. Onlarla da tıpkı Kürt kökenli Türk hamşehrilerimizle olduğu gibi hiç bir sorun ve ayrılığımız yoktur.
Kilis'in etnik yapısı nedir?
Büyük çoğunluk Türktür. Dini azınlık yoktur.
Kilis'te insan hakları ihlalleri var mı?
Kilis'te insan hakları ihlalleri yoktur. Güvenlik güçleri bu konuda çok hassatır. Özellikle askeri kesim çok titiz davranmaktadır.
Kilis'te kadınlara şiddet uygulanıyor mu?
Kilis'te kadınlara şiddet uygulanmaz. Bu konuda adliyelik bir vaka yoktur. Hem bizim inancımıza göre " Cennet anaların, yani kadınların ayakları altındadır"
Kilis'te kaç avukat var? Kazancınız ne kadar? Hayatınızdan memnun musunuz?
Memnunuz . Çok şükür.
* * * * * * * * * *
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansyörg Krestchmer Kilis'i ziyareti bana tarihi bir olayı hatırlattı;
" 1919 yılının ilk aylarında, o karanlık günlerde, Suriye'de bir Arap devleti kurulacağından söz ediliyordu. Bu durumda Kilis, Haleb'e mi?, yosa Anteb'e mi? bağlansın diye tartışılıyordu. Kilis halkının hemen hepsi Anteb'e bağlı kalmak istiyorlardı.
İşte o günlerde, " Amerikan Kızılhaç Kurulu" kisvesi altında bir kısım yabancılar Kilis'e gelerek, güya kamuoyu yoklaması yaptılar. Çok az sayıda kişi, verimli arazilerinin Halep Ovasında kalmasından dolayı Haleb'e bağlanması için dilekçe verdiler.
Bu dilekçeleri İngilizler bir koz olarak, şubat 1921 Lonra Konferansında Türk Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey'in önüne koydular."
* * * * * * * * * *
Yine bir başka anekdotu hatırlatıyor; 1950'li yıllarında, Suriye'den Türkiye'ye geçiş yapmak üzere Kilis'e gelen Amerikan Büyükelçisini Kilis kaymakamı, Belediye Başkanı Mustafa Baytaz sınırda karşılıyorlar. Amerkan Büyükelçisinin, Kilis Belediye Başkanı'na sorduğu ilk soru;
" Kilis'te kaç tane Kürt yerleşim birimi var?" oluyor.
Belediye başkanı Rahmetli Mustafa Baytaz, dini, kültürü bir olan Kürt kökenli Türk hemşerilerimizle ayrılık görmediği için;
" Kilis'te Kürt yoktur " cevabı üzerine Büyükelçi sıra ile Kürt köylerinin birkaçının ismini sayıyor.(*)
Yabancıların, misafirlik sıfatını aşarak, yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Kürt kökenli Türk hemşerilerimizle ısrarla, ayrılık ipuçları peşinde olmaları beni ciddi biçimde rahatsız etmektedir.
Yalnız benim değil yetmiş milyon Türk Milletini rahatsız etmektedir.
Bu yazı, bu tür densizliklerin cevapsız kalmadığının bilinmesi ve belgelenmesi için kaleme alınmıştır.
Ecz. İbrahim Beşe
(*) Bu bilgi rahmetli Mustafa Baytaz'ın oğlu Vet. Hekim Abdullah Baytaz'dan alınmıştır.
Bulamaçlıköyü Kilis Kürtdağından selamlar