Almanya, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) en önemli projelerinden olan "Vatandaşlık Maaşı" projesini "kısmen" hayata geçirecek.
Alman hükümeti, "Yurttaş Parası (Bürgergeld)" adını verdiği projeyle, işsiz ya da yardıma muhtaç durumda olan 5 milyon kişiye Yurttaş Parası verecek.
Bu kapsamda ailelere verilecek olan para miktarı; çocuk paraları, ısınma ve kira giderleri dahil "her ay" 2 bin 500 euroyu bulacak.
1 euro 18.23 TL olduğu düşünüldüğünde, bu ailelere Alman devletinin vereceği para 45 bin 575 lira oluyor. Düşünebiliyor musunuz, bizler Türkiye'de, tam zamanlı çalışan ve 4 kişilik bir aileye bakmakla yükümlü olan bir vatandaşımıza asgari ücret olarak sadece 5 bin 500 lira verebiliyoruz.
Adamlar, işsiz, çalışamayan vatandaşlarına 45 bin 575 lira verecek.
Almanya'da koalisyon hükümeti, bu proje konusunda anlaştı, Meclis'e sunulacak. Tasarının Meclis'ten geçmesine kesin gözüyle bakılıyor. Yurttaş Parası projesinin pratikte uygulanmaya başlamasının tarihi ise 1 Ocak 2023 olarak belirlendi.
Projenin detayları şöyle:
* Dört kişilik bir aile, hiç çalışmadan her ay 1793 euro alacak. İşsiz baba ya da anneye 502 euro, eşine 451 euro ve iki çocuk varsa, bunlara da 14-17 yaş arasında 420'şer euro ödenecek.
* Çocuklar 6-13 yaş arasındaysa, çocuk başı 348 euro verilecek. 0-6 yaşındaki çocuk başına ise 318 euro ödenecek.
* Buna "çocuk parası" ve kira yardımları dahil değil. Gelecekteki artışlar da enflasyon önceden göz önüne alınarak yapılacak. Bunların kiraları, ısınma giderleri, Radyo-TV vergileri bile ödenecek. Bu eklemelerle 4 kişilik ailenin aylık geliri, 2 bin 500 euroyu bulacak.
* Bu hesaplara göre, evi için tek başına çalışan bir anne ya da babanın gelirine eşit bir gelir, işsiz ailelerine ödenmiş olacak.
* Kendini geliştirmek isteyenlere ayda 150 euro daha verilecek. Destek süresinin birkaç yılla sınırlanmayacak.
* Mini Job denilen, kısa süreli çalışmalarda aylıklar 520 euroya çıkarılacak.
* Öğrenciler, çırak olarak ya da meslek eğitiminde çalışanlar 100 euro yerine 520 euroya kadar kazanabilecek.
Peki, Alman hükümeti neden böyle bir uygulamaya ihtiyaç duydu?
Güncel olarak, yaşanan küresel kriz, pandeminin yol açtığı sıkıntılar, Rusya-Ukrayna savaşının doğurduğu enerji krizi ve ekonomik sorunlar; genel olarak da Kapitalizmin yol açtığı gelir uçurumu ve halkın geçim darlığına düşmesi Alman hükümetini böyle bir projeye zorladı.
Siz de gayet iyi biliyorsunuz ki, vatandaşların alım gücünü artıran bu tarz tüketimi teşvik projeleri, kapitalist ekonomi anlayışında yok, hatta Kapitalizm talebin bu şekilde devlet eliyle canlandırılmasına tamamen karşı.
Başta da altını çizdiğimiz gibi bu gibi tüketimi teşvik projeleri, özellikle de vatandaşlık maaşı projesi sadece ve sadece bir tek modelde var, o da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli…
Diyeceksiniz ki, Almanya Sayın Baş'ın bu modelini nereden öğrendi. 2005 yılında İstanbul'da yapılan bir uluslararası kongre ile dünyaya ilan edilen Milli Ekonomi Modeli'nin 2007 yılındaki bir kongresi de Almanya'nın Heidelberg şehrinde gerçekleştirildi. Bu kongreye birçok Alman profesör katılıp tebliğ sundular. Ayrıca yapılan 10 uluslararası kongreye de Almanya'dan bilim insanları katılmaya devam ettiler, modeli anlatan, öven tebliğler sundular.
Dresden Üniversitesi'nden Prof. Dr. Irina Hundt, Bonn Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ernest Zurek, Prof. Dr. Ahat Rahmanzade, Prof. Dr. Martin K. Maier, Magdeburg Üniversitesi'nden Prof. Dr. F. R. Grabau, Prof. Dr. Krasivskaya Regina, Prof. Dr. Ashraf Humbatov Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongreleri'nde tebliğ sunan Alman bilim insanlarından sadece birkaçı… Bakın ne söylediler, iki örnek:
"Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet anlayışı çerçevesinde dar gelirli vatandaşlara çeşitli adlar altında sosyal yardımlar aktararak insanların alım gücünü artırması projesi, tıkanan ekonomiler için bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır." (Prof. Dr. Martin K. Maier)
"Milli Ekonomi Modeli'nde sosyal devlet projeleri çerçevesinde vatandaşa kaynak aktarılması doğrudur. Belirli bir gelirin altındakilerden vergi alınmamasını da destekliyorum. Prof. Dr. Baş'ın modeli, alternatifi olmayan tek modeldir yahut tek alternatif modeldir." (Prof. Dr. F. R. Grabau)
Onlar, MEM kongrelerine katıldılar, Prof. Dr. Baş'a hayran oldular, modelin projelerini kendi ülkelerine taşıdılar ve bugün modelin bir projesini daha kısmen de olsa hayata geçiriyorlar. Kısmen, çünkü Milli Ekonomi Modeli, vatandaşların bir bölümüne değil, tamamına bu imkanı sunuyor ve bunun kaynağını da emek ve üretim karşılığı senyorajla elde edilen Milli Para ile temin ediyor.
Dünya, madde madde Milli Ekonomi Modeli'nin projelerini hayata geçirirken, modelin içinden çıktığı ülkemizde maalesef siyasilerimizin önyargıları ve inatları sebebiyle biz bu eşsiz modelden hâlâ istifade edemedik, edemiyoruz.
Modeli parti programına alan ülkemizdeki tek parti olan, son günlerde "At bi format!" sloganıyla gündem olan Bağımsız Türkiye Partisi'nin Genel Başkanı Hüseyin Baş, siyasetin ve iktidarın güncellenmesiyle alakalı şu dikkat çekici örneği verdi:
"Artık bir şeyleri değiştirmenin vakti geldi. Şimdi hepinizin elinde birer akıllı telefon var. Telefonlarınızda aplikasyonlar yani uygulamalar var. Bu uygulamalar en geç ayda bir size güncelleme uyarısı verir. 20 seneden beri size güncelleme uyarısı yapılıyor, hepsinde de daha sonra anımsata basıyorsunuz. Diyorsunuz ki illa telefonun şarjı bitsin. Değişmenin vakti geldi."
YENİ MESAJ / MURAT ÇABAS / 17.9.2022