Kıyamet alametlerinin bir bir zuhur ettiği zamanımızda insanımız artık dünya ahret dengesini kuramamaktadır.
Gün geçtikçe İslami hassasiyetler kayboluyor, toplum ahlaken çöküyor, helal haram kavramı insanlar için sıradanlaştığı gibi bu ortamda yaşamak da insanlar için daha zor bir hal alıyor.
Hâlbuki dünya insanlar için bir imtihan alanıdır. Cenabı Allah dünyayı şöyle anlatıyor. Bilin ki dünya hayatı oyun oyalanma süslenme aranızda öğünme ve daha çok mal ve çocuk sahibi olmak davasından ibarettir. Hadid Süresi.
Ayrıca Cenabı Allah kullarının dünyanın geçici zevklerine mal mülk makam mevki ve rütbelerine kapılarak ahreti unutmamak içinde biz kullarını ihtar ediyor Dünya hayatı sizi aldatmasın. Lokman Suresi.
Bu konuda peygamber efendimiz de bizlere şu şekilde tavsiyede bulunuyor. İnsanların en akıllısı ve olgunu ölümü en çok hatırlayıp, ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapandır. İbni Mace. Onun için zevkleri bıçak gibi kesen ölümü çok hatırlayın. Tilmizi
İnsan yaşarken şu halleri göreceğini her zaman aklından çıkarmalı ve Ogün gelmeden evvel hazırlığını yapması gerekir. İnsan öldüğü zaman ailesi ve yakınları arasında derin bir üzüntü olur. Teneşirde yıkanır, kefene sarılıp tabuta konur, eş dost akrabalarına haklarını helal etmeleri istenir. Mezar çukuruna konularak üzeri toprakla örtülür. Kuran okunup duası yapılır. Tekin verildikten sonra ameli ile birlikte bırakılarak eşleri ve dostları yanından ayrılır. Mezarda yalnız bırakılan ölünün ruhuna münker nekir melekleri Allahını dinini peygamberini kitabını kıblesini sorarlar. Peygamber efendimizin buyurduğu üzerine kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur [ tirmizi ]
Soruları doğru cevaplayanın mezarı genişleyip cennet bahçesi olur. Cevaplayamayanların mezarı daralarak cehennem çukuru durumunu alır. Kıyamet denilen hesap verme gününe kadar bu durum böyle sürer. İnsanın bedeni kısa bir sürede çürüyüp toprak olur. Aslına dönüşür.
Peygamber efendimiz Ebu hureyre hitaben ey hureyre sana dünyayı bütün varlığıyla göstereyim mi bende göster ya resulullah dedim. Bunun üzerine resulluluh sav elimden tutarak beni Medine çöplüğüne götürdü. Orada insan kafatasları insan pislikleri, parçalanmış elbiseler ve kemikler vardı. Bunları gösterdikten sonra gördüğün bu kafatasları aynı sizin gibi ihtiras ve uzun kuruntular besleyen kimselerdi. Şimdi etsiz kemik kaldılar ve nihayet çürüyüp toz haline geleceklerdir. Bu pislikler onların yedikleri yemeklerdir. Nerden kazandı ise kazandı sonrada midelerine indirdiler şimdi ise her kes bunlardan uzaklaşmaktadır. Bu parçalanmış bezler onların süs elbiseleriydi şimdi rüzgâr onları parça parça etmiştir. Bu kemikler onların üzerine binip diyar diyar dolaştıkları binitlerinin kemikleridir. İşte dünyanın ve manzarasının sonu budur. Şimdi dünyalık için ağlamak isteyen ağlasın. Buyurdu. Ebu hureyre ra. Oradan gözyaşları içinde ayrıldık dedi. (İhya 3. cilt.)
Yine Resulullah { sav} ebedi olan ahrete inandığı halde mesaisini aldatıcı olan dünyalık için harcayanlara alabildiğince şaşardı. (İbn-iEbid-Dünya)
Burada kastedilen aldatıcı olan dünyalık insanda Allahın muhabbetine perde olan dünyalıktır yoksa Peygamber efendimizin buyurduğu üzere kuvvetli Müslüman zayıf müslümandan hayırlıdır hükmü gereği insan kendisi Allaha yaklaştıran ve birçok mali ibadeti {zekât sadaka hac kurban}yapmamıza vesile olan dünyalık değildi
Alaiddin özkar / 29,1,2010