Ülkemizde hak arayan da hakkında şikayetçi olunan da son dönemde uygulanan adalet sisteminden şikâyetçi.
Eskişehir Barosu başta olmak üzere tüm Barolar sıkıntılarını ifade ediyor, yeni Adli yıldan beklentilerini sıralıyorlar.
Bakınız, her Cuma namazında cami imamlarımızın tamamına yakını adaletle ilgili Nahl Süresi 90. Ayetini okur,
“Şüphesiz ki Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir. (Nahl 90)”
Bu sayede adaletli olunması hatırlatılır. Yüce yaratan, bir çok ayette; Kendiniz, ana ve babanız aleyhine dahi olsa adaletli olunmasını istemektedir.
Anlaşılan o ki, bizim toplumumuzda Adalet sözcüğünün karşılığı tam olarak anlaşılamıyor.
“Adalet nedir?” sorusuna, konuya vakıf kişiler, “Adalet dengedir, orta noktadır.” diye cevap vermektedir.
Adalet zor olduğu kadar kolay bir uygulamadır. Ama adil olmayı herkes beceremez, olaylar karşısında nefsi ihtirasları ağır basar ve doğrudan uzaklaşır. Oysa Yüce Rabbimiz Kendinizin, ana-babanızın ve yakın akrabanızın aleyhinde bile olsa, adaletli olmayı emretmektedir.
Şimdi Kur’an-ı Kerim’de Adaletle ilgili Yüce yaratıcının bizlere yaptığı uyarıların bazılarına bakalım:
Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir. (Nisa 58)
Ey iman edenler! Kendinizin, ana-babanızın ve yakın akrabanızın aleyhinde bile olsa, Allah için doğru dürüst şâhidlik yaparak, adâleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun! Hakkında şâhidlik yaptığınız kimse zengin de olsa fakir de olsa böyle davranın. Çünkü Allah, ikisine de sizden daha yakındır, hâllerini daha iyi bilir. Şu hâlde, sakın âdil davranmaktan yüz çevirip nefsin arzularına uymayın. Eğer dilinizi eğip büker, gerçeği olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün ondan yüz çevirirseniz, başınıza geleceği siz düşünün! Zira Allah, yaptığınız her şeyden hakkıyla haberdârdır. (Nisa 135)
Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adâletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi adâletsiz davranmaya sevketmesin! Adâletli olun; takvâya en uygunu, en yakışanı budur. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdârdır. (Maide 8)
Şüphesiz ki Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir. (Nahl 90)
Rabbinin sözü doğruluk yönüyle de, adâlet yönüyle de mükemmeldir. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle bilendir. (Enam 115)
Şimdi de bu anlattıklarımıza örnek teşkil eden bir Hoca fıkrası ekleyelim:
Nasreddin Hoca yolda yürürken genç bir adam, Hocayı başka birine benzetir ve ensesine sert bir tokat atar. Bu genç, kadı efendinin yeğenidir. Sinirlenen Hoca alır genç adamı yanına, birlikte kadıya giderler. Kadı ikisini de dinler ancak yeğenine kıyamayıp onu kurtarmaya çalışır: “Hoca, bu genç adam şimdi kendine bir tokat atsa, kabul eder misin?” Nasreddin Hoca ısrar eder: “Olmaz, mahkeme yapılsın, cezası verilsin.” Bunun üzerine kadı, akrabası olan genç adama dönüp kararını açıklar: “Ceza olarak Nasreddin Hoca’ya 5 kuruş ödeyeceksin, hemen gidip getir!” Nasreddin Hoca, para almaya giden genç adamın dönmesini, mahkeme kapısının kapanma saatine kadar bekler ancak genç gelmeyince, kadı efendinin ensesine okkalı bir tokat indirip şöyle der: “Kusura bakma kadı efendi, daha fazla bekleyemem, gelirse söyle ona; 5 kuruşu sana versin!”
Hoca ne güzel demiş:’Bu nasıl memleket! Taşları bağlamışlar köpekler serbest’
Bu memlekette de, Hukukçuların elini kolunu bağlamışlar, suçlular serbest. (Lütfullah ÖNDER @lutfullahonder)
Adaletten uzak duran insanın akibeti ne olur. Bu konuda yüce Rabbimiz,
“Dünyada zulmeden her insan, şâyet yeryüzünde ne var ne yok bütünüyle kendisinin olsa, canını azaptan kurtarmak için hepsini kesinlikle fedâ eder. O gün azabı görünce korkudan dilleri tutulur ve için için büyük bir pişmanlık duyarlar. O gün insanların arasında tam bir adâletle hükmedilir ve kimseye en küçük bir haksızlık yapılmaz. (Yunus 54)
O büyük mahkemede adalet hesabından geçenlerden olmak dileğiyle; Yeni adli yılın milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.