Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim diyen, gönüllerimiz in sultanı, Peygamber Efendimizin dünyaya teşriflerinin yıldönümünü, O’nun doğum gününü, Mevlid Kandili’ni kutladık.
O, bir Peygamber idi. Ama hayatta kaldığı dönem içinde bir insan olarak, etrafındakilere örnek olmuş ve gelecek nesillere ışık saçmıştı. İyi insan, Müslüman nasıl olmalıdır? Sorusunun cevabını kendi hayatında yaşadıklarıyla herkese göstermişti.
‘Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir’ (Ahzab, 21) ilahi sözünün muhatabıydı.
Mevlid Kandili programında dostlarla beraber, Hazreti Muhammed (sav) efendimizin ümmeti olmanın güzelliklerini konuştuk. Şiirmatik İbrahim Gülbay O’nun “Muhammedü’l-emîn” yönünü anlattı.
O müminler ki, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler’. (Müminun, 8)
Hazreti Muhammed (sav) efendimizi öldürmek isteyenler dahi en değerli eşyalarını O’na emanet ediyorlardı. Peygamber Efendimiz O’nu öldürmek isteyenlere inat, Hicret emri gelince emanetleri sahiplerine teslim etmeyi planlıyordu. O sırada onlar Peygamber Efendimizi öldürmek için geliyorlardı.
İyi ki O’nun ümmeti olmuştuk diyordu İbrahim Gülbay hocamız.
Sonra söze Av Fahri Gürgenburan devam etti. İyi ki, peygambere gerek yok diyenlere karşı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızla beraber mücadele ettik. Herkese anlatılan dinler arası diyalog yalanının iç yüzünü anlatarak, halkımızı Peygambere, Ehl-i Beyt’e ve Atatürk’e davet ettik. Ülkemizin birliği ve beraberliği için dağ taş demeden çalıştık. İyi ki, Onlar’ın yolunda bunları yaptık.
Sonra “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım.” Hadisini hatırlatan Prof. Dr. Rıdvan Kozak hocamızı dinledik. Onun sözleri ile gönüllerimiz coşsun istedik. Bu güzel ortama Hüseyin Turhan güzel sesiyle Mevlid’den bir bölüm okuyarak katkı sundu. Emekli Albay İsmail Hakkı ibretlik hikayeler sundu ve “Kaval dinleyen koyunun meranın satışından haberi olmaz” diyerek önemli uyarılar yaptı.
Âlemlere Rahmet Hazret-i Muhammed doğdu bu gece...
Programın sonunda Prof. Dr. Rıdvan Kozak Besmeledeki sırra dikkat çekti. Rahman ve Rahim ne demekti...
Rahman ism-i şerifi, dünyada, dost olsun düşman olsun, layık olsun olmasın, mümin olsun kâfir olsun, bütün yaratıklara rızık ve sayısız nimetler veren demektir.
Rahîm ism-i şerifi ise, ahirette yalnız Müslümanlara merhamet eden demektir. Bir âyet-i kerimede, “Ey günahı çok olan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Allah günahların hepsini affeder. O, Gafûr’dur, Rahîm’dir.” (Zümer 53) diye buyrulmaktadır...
Mehmet Ağırdil 12 İmam’dan örnekler vererek Mevlid Kandili programımıza renk kattı.
Kısaca sevgili dostlarım; Dost meclisinde dostlarla Dostu andık bu gece...