Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında öncü olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'ü yıllardan beri dinsiz olarak tanıtmaya çalışan ve bizi tarihimizden uzaklaştırmaya gayret gösteren gruplar günümüze kadar gelmiş durumda.
İftiralarıyla, yalanlarıyla, sapıklıklarıyla ne kadar da gizlemeye çalışsalar tarihimizin her döneminde bir Türk evladı tarihine geçmişine sahip çıkarak buna dur demiştir.
Türk milletinin maddi manevi zor dönemler geçirdiği bu dönemde bize gerçek Atatürk’ü, yazılarında, sempozyumlarda, konferanslarda anlatan Atatürk'ün dindar kişiliğini ortaya koyup milletimize Atatürk 'ün 7 yaşında Kuran-ı Kerimi hatmettiğini,8 yaşında Hafız-ı kelam olduğunu, Cumhuriyet tarihinde Hutbe irad eden tek Cumhurbaşkanı olduğunu, Annesi Zübeyde Hanım'ın dindarlığından dolayı Molla lakabının olduğunu, Atatürk’e düşman olanların İslam adı altında ajanlık yaptıklarını ve birçok gerçeği bize anlatan lider Prof. Dr. Haydar Baş’tır.
Şimdide Gazi Mustafa Kemal'in Ramazan aylarına ne kadar önem verdiğine bir bakalım; Atatürk, Ramazan aylarındaki manevi havadan etkilenmiş, oruç tutmuş, oruç tutanlara kolaylıklar sağlamış, onlara büyük saygı duymuş, daha sıkça Kuran okumuş veya özel hafızına Kuran okutarak dinlemiş, akşamları hafız çağırtarak onlarla Kuran ve Din sohbetleri yapmıştır.
Simdi birazda tanıklara kulak verelim:
Atatürk’ün yardımcısı Cemal Granda hatıratlarında Ramazan Aylarında Atatürk’ü anlatıyor; Atatürk’ün çok sefer Mevlit dinlediği olurdu. Miraç bölümünde, ’Gerçeklere çıktı Mustafa’ denince gözleri yaşarırdı. Atatürk Ramazan aylarında Dolmabahçe Sarayı’na gelen ve oruç tutan misafirlerine özel ilgi göstermiş; iftar sofrasıyla bizzat ilgilenmiş, ibadet etmek isteyenlere yer göstermiştir. Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Hanım’da Şunları söylemiştir; ‘‘Her Ramazan’ın bir günü ve ekseriyetle Kadir gecesi bana iftara gelirdi. İftar sofrasını tam eski tarzda isterdi.
Oruçlu olduğu zaman iftara başlarken dua ederdi.’’ Atatürk’ün Ramazan ayında kız kardeşi Makbule Hanım’a; ‘’Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme…’’ diye hatırlatmada bulunup, hatim okuyacak Hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içinde para verdiği bilinmektedir. Atatürk’ün özel Hafızı Hafız Yaşar Okur, Atatürk’ün Ramazan aylarındaki davranışlarını şöyle gözlemlemiştir; ‘’…Ramazanların Atam için çok büyük bir önemi vardı. Ramazan gelir gelmez ince saz heyeti Çankaya Köşkü’ne giremezdi. Kandil geceleri de saz çaldırmazdı. Sadece beni yanına çağırır, Kuran’ı Kerim’den bazı sureler okuturdu. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşu içinde dinlerdi. Ramazanlarda bir ay müddetle Hacı Bayram-ı Veli ve Zincirlikuyu camilerinde şehitlerin ruhuna Hatim-i Şerif okumamı emrederlerdi. O günlerde civar kasaba ve köylerden gelenlerle cami hıncahınç dolardı.’’ Bu örnekler sadece başta gelenler, görüldüğü gibi Atatürk’e dinsiz diyenler aslında büyük ihanet içerisindeler, Atasına, geçmişine sahip çıkmayan vatanına asla sahip çıkamaz!! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü gerçek olarak milletimize tanıtan Prof. Dr. Haydar Baş’a bu gerçekleri ortaya çıkardığı için iftira ve karalama kampanyası başlatan zihniyet, o zamanda Atatürk ve Silah arkadaşlarına hain fetvası veriyordu. Bizim Türk Milleti olarak görevimiz ülkemiz üzerinde oynanan oyunları görüp Bağımsız Türkiye Partisi Kadrolarında birleşip Türkiye’yi kâinat devleti yapmaktır. (Kaynak; Sinan Meydan: Atatürk ile Allah Arasında)
Furkan Talay