AB ve ABDnin baskıları, PKK terör örgütünün siyasallaşma çabaları ile Türkiyenin orta ve uzun vadede toprak bütünlüğünün endişe verici boyutlara ulaştıdığını görmekteyiz.
Önce Povide Comford ( Çekiç Güç ) harekatı, Irakın işgalinden sonra Kürt guruplarla ABDnin stratejik ortaklık seviyesine varan yakınlaşması çerçecesinde , ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Kuzey Iraktaki Kürtlere verdikleri sosyal ve ekonomik destek, Kürt grupların her alanda büyük gelişmeler kaydetmesine sebep olmuştur.
Halen Türkiyede demokrasi, çağdaşlık, küreselleşme uyutması ile siyaset yapma kisvesi altında, kişiler ve kurumlarca, Lozan Andlaşmasının sınırlarının tanınmaması ve dört ayrı ülkenin sınırları içersinde bulunan Kürtlerin tümünün birleştirilmesinin dile getirildiğini ibret, hayret ve dehşetle izlemekteyiz.
Hatta bazı müttefiklerimiz(!) ve onun içerdeki borazancıları tarafından ilerde Kuzey Irakta bir Kürt devleti oluşursa, buna Türkiyenin hamilik yapabileceğini, böylece bazı ekonomik avantajlar sağlıyacağı masalını bile anlatmaktan çekinmemektedirler.
Oysa aklı başında herkes bilmekte ve görmektedir ki, Kuzey Irakta kurulacak bir Kürt devleti;
*Türkiyede yaşayan Kürt orjinli kişiler için cazibe merkezi ve emsal oluşturur.
*Türk halkı üzerinde telafisi güç moral bozucu psikolojik etki yapar.
*Türkiye, kurulacak Kürt devletinin organizatörleri tarafından yoğun baskılara maruz kalır.
*Irakla kurulacak iyi ilişkileri engeller. Petrol boru hattı kurulacak devletin kontroluna girerken, Tükiyenin Irakla bağlantısı kopar.
*Kerkuk Yumurtalık boru hattı kullanımdan çıkar.
*Kürt devletine karşı olan İran ve Suriye ile beraber hareket etme zorunluluğu hasıl olması ile genel politikamıza ters maceralara sürüklenebilir.
*Türkiyenin Balkanlar ve Kafkaslarda sürdürülen nüfuz tesisi politikaları bir süre için de olsa kesintiye uğrar.
*PKK terör öergütü ve yurt içindeki yandaşları moral ve ivme kazanarak eylemlerini artırabilir.
*Sınır ötesi harekatı imkanımız tamamen ortadan kalkar.
*Ekonomik yönden Türkiye yeni bir dar boğaza girer.
Sonuç olarak; Kuzey Irakta bağımsız bir Kürt devletinin kurulması Türkiye için en kötü çözümdür. Söz konusu devletin Türkiyeye entegrasyonu olanaksızdır.
Türkiye için tercih edilecek en doğru politka; Irakın toprak bütünlüğü korunarak, Kuzey Irak yönetiminin Irak anayasası çerçevesinde Irak merkezi yönetim içine entegre olmasıdır.
Bunun için gerekli olan şartların hazırlanması ve politkaların üretilip uygulamaya konulması şarttır.
Diğer yandan devlet politikamızın, kapsamlı bir yeniden yapılanma programına ihtiyacı bulunmaktadır. Resmi politikanın yeniden formülasyonu yapılırken, üniter cumhuriyet anlayışından ve misak-i milli den ödün vermeden gerçekleştirilmelidir.
Saygılarımla.
Ecz. İBRAHİM BEŞE