Mevsim kış… Ve birçok şehir kara teslim oldu. Kar ulaşımı ve ekonomiyi her ne kadar olumsuz yönde etkilemiş olsa da, çocuklar ve çocuk gibi hissedenler için büyük bir eğlence fırsatı. Kartopu oynayarak ve kardan adam yaparak, eğlenen insanlar bir süreliğine, unutuyor sıkıntılarını, sorunlarını.
Yaşadığım şehir de kar yağışı fazla olmaz. Bu sebeple kar, yağmaya başlayınca, insanlar hemen dışarıya çıkıp, eğlenmenin özlemiyle bu fırsatı değerlendirmek istiyor. Geçen gün yağan kar, yine böyle bir durum oluşturdu. Caddenin ortasına büyükçe bir kardan adam yapılmış insanlar onla fotoğraf çektirip mutlu oluyorlardı.
O gün elime geçen bir gazete manşetinde, sözüm ona, bir din adamının kardan adam yapmanın günah, hatta şirk olduğunu söylediği yazıyordu.
Sebebi ise şöyleymiş, eskiden putperestlik inancında put yapan insanları çağrıştırıp, putperestliği empoze ediyormuş.
Şimdi bu duruma, güler misin, ağlar mısın?
Öte yandan duyuyoruz ki; falanca cemaat lideri, yanmayan kefen satıyormuş.
Ya Allah aşkına beyinlere ne oluyor? Farkındayız ya da değiliz ama cahiliye dönemindeki cehaletler tekerrür ediyor.
Ortadoğu kan ve gözyaşı içinde, Türkiye federallik adı altında bölünmenin eşiğinde, toplum psikolojisi mahvolmuş, hunharca cinayetler işlenmekte bizler neleri tartışıyoruz?
Teknolojiyle uzaya çıkma planlarında olan hayalperestler, duygu ve düşünce âleminde yerin dibine iniyorlar da farkında değiller.
Neymiş efendim kardan adam yapmak şirkmiş!
Şirk; Allah’a ortak koşmaktır. Yani dünyalığı, makamı ve mevkii yaratana tercih etmektir.
Sor kendisine Allah’a en iyi inan kişidir. Mazlumca, garip garip, anlatır sana kendini. Ama nefsine bir ters düş, en başta kullanacağı şey Allah inancı olur.
Kardan adam yapma, şirk olur, der, gider, bir papazın sofrasında yapılan dua’ya “amen” diye iştirak eder.
Kardan adam yapma der, Hıristiyan bir adamla, Müslüman bir genç kızın evlenmesine fetva verir.
Kardan adam yapma der, yaradılışmış en kıymeti varlık olan insana eziyet eder, acımasızca sömürür.
Şimdi söyleyin bakalım, kardan adam, yapalı mı? Burnuna havuç takalımı?
Yoksa kardan adamında başını, “Allahuekber” diyerek kesip atalımı?
Yahut hiçbir şey yapmayıp, bir kenarda, her şeye seyircimi kalalım? Hangisi makbul, bizden istenilen hangisi?
Rabia Alioğlu