Kentimizin yaşayış biçimleri aklıma geldi. Tabii yüzyıllar öncesi ve sonrası. Kilis yöresi, burada asrın güzellikleri kaynaşmıştır. Kent ve kırsal alanın ayrı ayrı güzellikleri olmakla birlikte, yaşayanları da şanslı olmuşlardır.
Şimdi bu satırları izlerken, ‘kimler geldi, kimler geçti’ diyeceksiniz. Ahalimizi üç bölümde inceleyelim. 1- Efendiler, 2-Beyler, 3-Ağalar.
Efendilik, öyle büyük bir paye ki, aynı zamanda kutsal yönü ağırlık kazanır. Neden mi? Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a), Efendi olarak anılır. Bizim insanlarımız da bu terimi kaplar. Demek ki ne güzel bir paye ve isim. Burada fazla detaya girmeden, Beyler de ilginç bir topluluktur. Hanları, saray ve hamamları olan bölümdür. Hatta bunlar Kilis Devletini kurmuş, parasını da tedavüle sokmuşlardır. Kim bunlar diyeceksiniz? Acele etmeyin, aşağıda açıklayacağım. Ağalara gelince, bunlar köy ve arazi sahibidirler. Sofraları sürekli açıktır. İçlerinde en az 30 yıl belediye başkanlığı yaparak kentimizi yönetmişlerdir. Bu üç bölümden oluşan toplulukların kimliklerini örnek olarak ele alalım.
Efendiler başta Şeyh Tazebay Vakıf Efendi, Salihoğulları, bunun eşliğinde tüm Kilis Ahalisi’dir. Ağalar ise mümtaz bir topluluktur. Hacı Yusuf Ağa, 30 yıl belediye başkanlığı yapmasına karşın oğlu Osman Ağa da aynı görevi üstlendiği olmuştur. Görevi sırasında Osman Ağa, Yabancıların isteklerini sert bir şekilde karşılamıştır. Aile Fazlı Ağalar diye anılır. Son torun Kilis Baro Başkanı Avukat Muammer Fazlıağaoğlu’dur. Bu anlatımda, her bölümde birçok eski ve yeni isimler ifade edebilirim. Ama, çok önemlilerin adlarını eksik sayarsam, biraz tuhaf olmaz mı? O halde hepimizin geçmişi bizleri kapsıyor.
Gelelim bir davete. Yeğenim Mühendis Ali Canbolat, her yıl akrabalarıyla bir buluşma toplantısı yaparak, eski günleri yad ediyorlar. İstanbul’da Yavuz Sürmeli’nin otelinde başlayan bu toplantılar, her yıl bir kentte sürecektir. Sırada Kıbrıs ve Kilis de varmış. Bu toplantı Antalya Kemer’de Turgay (Topaloğlu) Torosluoğlu’nun ihtişamlı otelinde 16 Eylül 2017’de yapılacaktır. Yeğenim, “Abim benim davetlimdir” demiş. Hatırlandığım için, Turgay’ın kulağını çekmeye gideceğim. Hayırlı günler dileklerimle…
Seraceddin Zıddıoğlu