Yüce Allah'ın, rahmetini sağanak halinde akıttığı,
ramazan ayını idrak ediyoruz . Tabii bizimde bu rahmet ayından istifade
edebilmemiz için , sevabını Allah'tan umarak Salih ameller işlememiz gerekiyor.
Ramazan ayı denince akla
, Oruç,Zekat,Sadaka ve Teravih namazı gelir.
Sevgili Peygamberimiz
buyurur ki:"Kim, Allah'ın vaat ettiği sevaba inanarak ve sevabını yalnızca
Allah'tan umarak Ramazan gecelerini namaz kılarak geçirirse, geçmiş (küçük)
günahları bağışlanır." (Buhârî,
hadis no: 37.)
Yine "Kim
Ramazan'ın faziletine inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek terâvih
namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Müslim,
Müsâfirîn 174. )
Hadisi Şerif gereği Hz. Peygamber Teravih
namazını asrı saadet'te kılmış ve sahabesine de kılmalarını tavsiye
etmiştir:
Ebu Hureyre’den (r.a.); “Peygamber (SAV) Ramazan
ayı gecelerini ibadetle geçirmeyi kesin bir şekilde emretmemekle birlikte buna:
fazilet ve karşılığını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle
geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” diyerek teşvik buyururlardı. (El-kenz,
c.4, sayfa 193.)
Teravih namazı üzerine Hz. Aişe’den gelen bir
rivayet şöyledir:
“Ramazan ayında gece vakti, Resulullah efendimiz
(SAV) mescide gitti. Orada namaz kıldı. Orada bulunanlar dahi, kendisine tabi
olup kıldılar.
İkinci gece Resulullah efendimiz (SAV) yine çıktı.
Gelen cemaat bir evvel ki geceden daha çok oldu. Hatta gelenleri mescit almadı.
Ancak bundan sonraki gece Resulullah efendimiz
(SAV) mescide çıkmadı. Ta, sabaha kadar evinde kaldı.
Sonra sabah namazı çıktı, sabah namazını kıldıktan
sonra ashabına döndü ve şöyle buyurdu: “Sizin durumunuz beni korkutmadı. Ancak
çekindiğim bu gece vakti kılınan namazın size farz kılınmasıdır.
Bu gece namazı size farz olduğu takdirde, onu eda
etmeye gücünüz yetmeyebilir.”
Teravih namazı Hz.
Peygamberin (SAV) sünnetidir. Resulullah efendimiz (SAV), bu namazı sahabesi
ile kılmıştır.
Bazı geceler cemaatle değil de yalnız kılmayı
tercih etmesi de bu namazın farz namaz sayılmasını önlemek içindir.
Teravih namazlarının cemaatle kılınması halife
Ömer döneminde başlatılmıştır. Bu konuda Hz. Ali’nin (as) Resulullah’dan (SAV)
duyarak aktardığı bir hadis sebebiyle Hz. Ömer’in bu uygulamayı başlattığı
anlatılır.
Hz. Ali şöyle buyurdu:
“Hz. Ömer, Teravih namazı işini benden duyduğu bir
hadisi şerife dayanarak adet haline getirdi.”
Ashap, Hz. Ali’ye sordular:
“Ya Ali o hadis nedir?”
“Allah-u Teala’nın arşın yanında bir yeri vardı.
Oranın adına Hazret’ül Kuds denir. Orası nurdandır. Orada o kadar çok melek
vardır ki, sayılarını ancak Allah bilir. Bir an dahi ara vermeden Yüce Allah’a
ibadet ederler. Ramazan ayı geldiği zaman onlar Allah-u Teala’dan izin isterler
ki: yeryüzüne inip âdemoğulları ile namaz kılsınlar.
Muhammed ümmetinden her kim onlara değse, yahut
onlardan bir melek Muhammed ümmetinden birine değse, o kimse saadet bulur.
Öyle bir saadet bulur ki, artık bir daha şekavete
girmez.”
Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) şöyle dedi: “Onlarla
namaz kılıp bu sevabı kazanmaya biz daha haklıyız.”
Bundan sonra cemaati toplayıp Teravih namazını
kıldı.”
Allah-u Teala bu ayda yaptığımız ibadetleri kabul etsin . ALAİDDİN ÖZKAR 15,04,2021