Malum olduğu üzere AKP kurmayları diyalogun hükümeti olduklarını iktidarın ilk yıllarında ifade ettiler ve diyalog toplantılarına bakanlar seviyesinde hep hükümeti temsil ettiler. Son iki yıldır da isim değişikliği ile medeniyetler arası ittifak adını koydular ve Sayın Başbakan Tayip ERDOĞAN da bu ittifakın eş başkanı.
Dinlerarası diyalog fikrini temellendirenler bilindiği gibi diyalogun temelini kendi inançlarına göre Amentüde İttifak üzerine temellendirirler. Bakın dinlerarası diyalogun yayın organı gibi faaliyet gösteren Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Şahin 17 Nisan 2000 tarihli yazısında neler diyor. "Zaten dikkatlice bakıldığında görülecektir ki Ehl-i Kitap'la temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle amentüde ittifakımız vardır. Çünkü Allah'ın gönderdiği kitapların hemen hepsinde tekrarlanan amentüdür: Allah birdir. Peygamberler haktır. Melekler vardır. Kitaplar gönderilmiştir. Ahiren vardır. Ölen insanlar bir gün dirilecek, yaptıkları iyilikten mükâfatını, kötülüklerin de mücazatını göreceklerdir. Bu temel noktalar bir amentüden başkası değildir ve biz Ehl-i Kitap'la bu amentüde müttefikiz. Garip olan şudur ki ittifak ettiğimiz amentüyü öne geçirmiyor da ihtilaf ettiğimiz teferruatı İleri sürüp mutlak küfre karşı dayanışmamıza engel olarak görüyoruz. Hâlbuki temelde ittifak varken teferruattaki ihtilaflara takılıp kalmak makul değildir."
Siz değerli okurlarımıza yüce dinimiz İslamın amentü esaslarını zaten biliyorsunuz. Size Katolik Hristiyanın amentüsünü sıralayalım bakalım İslam amentüsüne göre şirkten başka ne var;
İşte Katolik Hıristiyan'ın amentüsü:
1- Ben, yeri ve göğü yaratan, her şeye Kadir Baba Tanrı'ya,
2-Ve Efendimiz olan, O'nun biricik oğlu İsa'ya;
3-Ruhü'l-Kudüs'ten gebe kalana;
4-Ve bakire Meryem'den doğana;
5-O'nun Pontus Pilatus'tan zulüm gördüğüne,
6-Çarmıha gerildiğine, öldüğüne, gömüldüğüne,
7-Cehennemlere indiğine,
8-Üçüncü gün, tekrar canlandığına,
9-Göklere çıkıp, Kadir olan Baba Tanrı'nın sağına oturduğuna,
10-Oradan gelip ölüleri dirileri hesaba çekeceğine;
11-Ruhü'l-Kudüs'e,
12-Mukaddes Katolik kilisesine;
13-Azizlerin cemaatine;
İşte yukarıda saydığımız bu amentu ile ittifak edenlerin, AB ve ABD ile siyasi ittifak halinde olması kaçınılmazdır. Amentü ittifakı zaten siyasi ittifakı zorunlu kılıyor. Son Genelkurmay ikazında AB ve ABD hükümetten yana tavır aldı. AKP ve liderini 2002 seçimlerinde olduğu gibi mağdur göstermeye çalışıyorlar. Bizim saf insanımızda AB ve ABD nin bu tavrını demokrasiden yana tavır olarak niteledi. Nerdeyse güya din adına ABD ve AB ye madalya takacaklar.
Şimdi soruyorum:
Peygamberimiz Efendimize hakaret karikatürleri yayınlayan bu AB ülkeleri değil mi?
Başörtüsü yasağını AİHMsi Sayın Dışişleri Bakanı Gülün de yasağı savunması ile kökten yasaklanmadı mı?
Bugün Muhammed ümmetini Irakta, Afganistanda ırzını namusunu kirleten, hunharca katleden bu ABD ve AB değil mi?
Hani Peygamber(sav)in düşmanı sizin düşmanınızdı.
Bütün bu çelişkilerin tek bir cevabı vardır. Amentu ittifakı ile başlayan süreç, siyasi ittifak olarak devam etmektedir.
Şimdi anladın mı aziz okuyucu Başbakan Tayip Erdoğanın Irakı işgalde niçin ABD askerlerine dua ettiğini. Ya da Irakta Müslümanın namusuna ırzına tecavüz eden conileri niçin Türkiye üzerinden Iraka Abdullah Gülün ABD ile imzaladığı 9 maddelik gizli anlaşma ile tezkeresiz geçtiğini. Artık gözünü aç aziz okuyucu.
Son bir soru. ABD ve AB, Muhammed (sav) ve ümmetinin düşmanı ise, ABD ve AB yi stratejik ortak olarak görenler (dostları) senin neyin olur? Onları mağdur gösteriyorlar. Unutma ki bugün iktidar sahipleri sözde mağdur gösteriliyor. Özde mağdur sensin.Bütün bu oyunları bozan Prof.Dr. Haydar BAŞ a sahip çıkarak,kendine sahip çık.Bir beş yıllık daha mağduriyet senin kaderini Iraklının kaderi ile aynı olacak.Recep Tayip Erdoğanın eş başkanı olduğu BOP Türkiyemizi de kapsıyor.Bizim sonumuz olabilir.Lütfen düşün.
Abdulkadir Karakoç