Türk milleti tarihteki ilk dirilişini, birlik ve beraberliğini Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleriyle yaşamıştır. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle Anadolu’nun Genel Kurmay Başkanı olan Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri Ehl-i Beyt soyundan gelmektedir ve 1071 yılında yarenleriyle Horasan'dan Anadolu'ya geldiği zaman burada Türkmenler vardı ama henüz Müslüman değillerdi.
Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri geldikten sonra Türk milletini Anadolu'daki etnik grupları Türk adı altında toplayıp Müslüman etmiştir. Laz, Kürt, Çerkez, Boşnak, Arap gözetmeden tüm etnik kökenler Türk adı altında birleşip Müslüman olmuşlardır ve dünyaya medeniyet dersi verip yıllarca hüküm sürmüştür. Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin sayesinde tüm dünyada '' Türk '' dendiği zaman akla Müslüman gelir. Türk milleti Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinden sonra ne zaman Ehl-i Beyt âşıklarına sırtını döndü o zaman tekrar çöküşü başladı ve topraklarını, medeniyetini, maneviyatını kaybetmeye başladı buna örnek olarak Osmanlı'nın çöküşü gösterilebilir.
Sonrasında özellikle Yavuz Sultan Selim’in binlerce Alevi’yi katletmesinin ardından Osmanlı Devleti bir türlü düzelemedi ve borç batağına girip ecnebiye bağımlı kaldı. Bu siyaset tam olarak Haçlı zihniyetinin ekmeğine yağ sürdü. Haçlı zihniyetinin en büyük hedefi Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin Müslüman ettiği Türk milletini yok edip ortadan kaldırmak oldu.
Çünkü Türk milleti yüzyıllar boyunca Asakirullah unvanıyla İslam dininin sancaktarlığını yaptı. Cumhuriyet kurulmadan önce tam bu isteklerini başaracaklarını zanneden Haçlı zihniyeti önünde yine bir engel buldu. Anadolu’nun her köşesini ecnebiler kuşatmış durumdayken bir Ehl-i Beyt soyundan gelen, Ehl-i Beyt’ e sevdalı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk çıktı ve Anadolu halkını kapı kapı dolaşarak Türk milletini İstiklal mücadelesine davet etti ve Cumhuriyet bu kutlu lider ve silah arkadaşlarının sayesinde kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti bu günlere kadar geldi. Hepsinin ruhları şad olsun.
Ama haçlı zihniyetinin Türk milletini yok etmek için ürettiği türlü türlü entrikalar sona ermedi ve günümüzde de bunu görüyoruz. Atatürk’ün vefatından sonra bilinçli bir şekilde Türk milletine yanlış tanıtılan bir ‘ dinsiz ‘ Mustafa Kemal Atatürk ve mübarek annesi Zübeyde Hanım profili oluşturmaya çalıştılar. Türk milletini Atatürk’e düşman ederek asker ile milleti birbirine düşman ettiler ve bu sefer başardıklarını zannettiler.
Ta ki Türk milleti içinden yine bir Ehl-i Beyt aşığı çıkana kadar. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi anne duası almış vatanına, milletine, Ehl-i Beyt’e sevdalı bir Türk evladı olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş gerek yazdığı Ehl-i Beyt Külliyatı’yla gerek Alevi – Sünni çatışmasını önlemek, birlik, beraberlik ve kardeşliği tesis etmek için düzenlediği Ehl- i Beyt sempozyumlarıyla bugün İslam dünyasını birbirine kırdırmak isteyen dış güçlerin tüm oyunlarını bozdu ve en önemlisi yaptığı araştırmalar sonucu Türk milletine gerçek Atatürk’ü anlattı, Atatürk’ün soyunun Ehl-i Beyt’ ten geldiğini, annesi Zübeyde Hanım' ın ne kadar dindar bir ana olduğunu anlatıp Türk milletinin de bu büyük vebalden dönmesine vesile oldu.
Sonuç olarak Türk milletinin tarihini iyi araştırması ve asıl kurtuluş sebebimiz olan Ehl-i Beyt’e sahip çıkması gerekir. Türkiye Cumhuriyetinin günümüzdeki yaşadığı sıkıntılar hiç kuşku yok ki Ehl-i Beyt’ in kendisinden gizlenerek sırt çevirmesindendir. Müslüman Türk olarak bize düşen görev bu birlik ve beraberliği milletimize Ehl-i Beyt çatısı altında sağlayan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ ı iktidara taşıyarak Mustafa Kemal Atatürk’ün de gayesi olan güçlü devlet yapısını kurmaktır.
Furkan Talay