Tarihimizi incelediğimizde yapılan savaşlar ve fetihlerde büyük başarılar elde eden kumandan ve liderlerin asıl fikir sahiplerinin o zamanların manevi büyükleri yani Allah dostları olduğunu görmekteyiz. Ecdadımızın tarihte yaptığı savaşların asıl gayesi Allah'ın rızasını kazanmak ve İslam dinine düşman olanları engellemek onlara teslim olmamaktır. Türk tarihine bakacak olursak Hacı Bektaş-ı Veli Hz. ve Erenleri Anadolu ya gelip buradaki Türk'leri İslamlaştırmaya başladığından beri şanlı Türk Milleti imkansız görünen zaferler kazanmaktadır.
Bu zaferlerin sebebi hiç kuşkusuz, padişah ve kumandanlarının arkalarında o zamanın Allah dostlarının olmasıdır. İsterseniz bu kutlu liderlere birkaç örnek verelim; Hadislerde geçen ‘’Konstantiniyye muhakkak fetih olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir'' methine ve müjdesine vasıl olan Fatih Sultan Mehmet han'ın hocası Hacı Bayram'ı Veli Hz.nin talebesi yaşadığı zamanın gerçek Mürşid-i Kamil'i olan Akşemseddin Hz.'dir. Fatih Sultan Mehmet fetih hazırlıklarını tamamladıktan sonra Allah adamlarının da ordusunda bulunmasını istemiştir. Fatih'in fetih sırasında yanında Hocası Akşemseddin, Akbıyık Sultan,Molla Fenari, Molla Gürani, Şeyh Sinan gibi meşhur veliler ve alimler vardı.
Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet Han atına binmiş ilk defa İstanbul'a giriyor. Sağında solunda Akşemsettin, Molla Hüsrev ,Molla Gürani.Halk caddelere yığılmış Osmanlı ordusunu karşılıyor. Bu sırada halkın içinden kimseler, ellerindeki çiçek demetlerini Padişah'a sunmak için ortaya atılıyorlar. Hepside aksakalıyla, ağır duruşuyla Akşemsettin'i Padişah sanarak çiçekleri ona vermeye çalışıyor. Akşemsettin, atını geri geri çekiyor,göz ucuyla Padişah'ı göstererek; Sultan Mehmet O'dur, çiçekleri ona veriniz!demek istiyor. Fatih'te çiçeklerlerle kendisine doğru yürüyenlere Akşemsettin'i göstererek; Gidiniz, gene ona veriniz,diyor. Sultan Mehmet benim ama O benim hocamdır!
Görüldüğü gibi bu fethin kolaylaşması hiç kuşkusuz bu Allah dostları sayesinde ve Fatih'in onlara saygı sevgi ve teslimiyeti sayesinde olmuştur. Diğer bir örnekte Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına önderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Memleketin işgal altında olduğu o günlerde Samsun'dan Milli Uyanışı başlatan Atatürk, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde, Hacı Bektaş-ı Veli Hz.nin torunlarından Bektaşi Şeyhi Cemalettin Çelebi Efendi'nin dergâhında 3 gün kalarak kendisiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin ismini koymuştur.
Gazi Atatürk gördüğü bir rüyasını ve annesi Molla Zübeyde hanımın gördüğü rüyayı Cemalettin Çelebi Hz.lerine anlatıyor. Atatürk rüyasında ''ellerini delikli taşa kollarına kadar sokuyor. Kan içerisinde geri çıkıyor''. Bunu anlatıyor, annemde bir rüya gördü diyor Atatürk; selamları var, Annemin (Molla Zübeyde Hanım) gördüğü rüya 'Cenabı Peygamber efendimiz bir altın tepsi içerisinde bir kılıç ve Kuran'ı Kerim'i hediye ediyor.'' Bu iki rüyanın tabirini Cemalettin Çelebi Hz. Açıklıyor. Cemalettin Çelebi Atatürk'e Peygamberimizin müjdesini veriyor;''Hem savaşı kazanacaksın, Hem de Devleti kuracaksın ilan edeceksin''Müjdesini veriyor.
Görüldüğü gibi örneğini verdiğimiz iki liderin arkasında kendi zamanlarının büyük Allah dostları vardı. Onlardan fikir ve cesaret alıyorlardı. Ve Türk milleti onların sayesinde ''Asakirullah'' (Allah'ın askerleri) unvanına kavuşmuştur. Ama maalesef Allah o günlerin ve daha nice güzel günlerin tekrarını nasip etsin, diye dua etmek zorundayız, çünkü günümüz iktidarına baktığımız zaman verdiğimiz örneklerin tam tersini uygulayan bir siyaset izliyoruz maalesef. İsterseniz buna da bir kaç örnek verelim: 2002 yılında İslam adına iktidara gelen AKP'nin dışa bağımlı politikası sayesinde bulunduğumuz yıla bakacak olursak Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında bir tek dost İslam ülkesi kalmamıştır.
BOP adı altında sömürülen Ortadoğu’da ki İslam ülkelerinin ABD ve İsrail tarafından işgaline en büyük fiili desteği veren ülke Türkiye olmuştur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan maalesef örnek verdiğimiz üzere geçmişinde örnek alması gereken liderlerin tam tersini yapmış halkından alması gereken dua, destek ve ödülü ABD İsrail ve Hıristiyan-Yahudilere uyguladığı kolaylık sayesinde onların papaz, patriklerinden almıştır.
2004 yılında Amerika'ya giden Recep Tayyip Erdoğan'a Üstün Yahudi Cesaret madalyası takıldı ve aynı mekânda kendisinin onuruna yemek verildi. Bu örneğin yanı sıra yakın tarihte gerçekleşen Sümela Manastır'ında düzenlediği ayinden sonra,''4 senedir bizlere burada ayin yapma şerefini veren Sayın Başbakanımıza dua ediyoruz'' dedi.
Görüldüğü gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan duayı yanlış yerden alarak Türkiye Cumhuriyetini işgale ve çöküşe götürmektedir. Kendisini Vatanına Milletine sahip çıkan bir Türk vatandaşı olarak buradan tavsiyem; Sayın Başbakan; Eğer bu millete hizmet etmek istiyorsanız memleketi yönetmek için duayı ve fikri diğer dinlerin mensuplarından yada başında takke sırtında cüppe ve şalvar giyip boynundan haç çıkanlardan değil, Dünyanın tek çıkış kapısı olan, kendisine Ehl-i Beyt-i, Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Atatürk'ü örnek edinmiş Prof. Dr. Haydar BAŞ' tan alacaksınız. Aksi takdirde Allah muhafaza içinde beraber bulunduğumuz gemiyi batırırsınız...
Furkan Talay