Geçenlerde televizyon izlerken ürperdim, korktum, Vatanım adına, Bayrağım adına, Kutsal değerlerim adına. Bu emanetleri teslim edeceğimiz gençlerin, üniversiteli gençlerin ne halde olduğunu görünce, iliklerime kadar ürperdim.
İzlediğim programın ismi ?yetenek sizsiniz? evet, bu programı yapanlar, hazırlayanlar, çekenler ve sunanlar gerçekten yetenekli ve oldukça başarılılar, gençleri yoldan çıkarma, akılarına karıştırma, geçmişlerini unutturma adına.
Aydın da geniş bir salonda çekilen programın formatı, üç jüri üyesi ve yüzlerce izleyicinin önünde yeteneklerini sunmaya çalışan yarışmacılar...
Evet, birinci jüri üyesi saçını arkadan bağlamış bizim kültürümüze yakışmayan kendini beğenmiş şımarık, her fırsatta karşısındaki insanları aşağılayan bir kişi.
İkinci jüri üyesi bayanın ismini dahi ağzıma almak istemiyorum!
Üçüncü jüri üyesi arkadaş, eşini genç bayanla aldatan ve eşinden boşanma noktasına gelen bir kişi.
Yarışmacılar, sırası ile kendi hünerlerini sergilemeye çalıştılar. Sayamadığım kadar gurup ve ferdi yarışmacılar. Bunlardan bir kısmı dikkatimi çekti, daha doğrusu jüriden büyük övgüler alarak bir sonraki tura geçenler.
Evet, bu övgü alıp üç evet ile turu geçenlerin hemen hemen tamamı yabancı dil ile batı kültürü ile beceri sunumu yapanlardı. Dikkatimi çekenlerden, beş kişilik bir gurup sahneye papaz kıyafetine benzeyen kostüm ile başladı daha sonra şaklabanlıklara devam?
Üç genç bir piyanonun önünde, batı müziği ve rap müziği denilen ne söylediği anlaşılmayan, biraz Türkçe biraz İngilizce sözler söylediler?
Hatta İngilizce küfürlü müzik tarzı, buna rap müziği diyor gençler. Michael Jackson taklidi yapanlar ve daha niceleri. Arkasından jüriden iltifatlar ve seyirciden yüksek tonda coşkulu alkış.
Bunların arasında genç delikanlı, ege yöremizin efe kıyafeti ile gelmiş. Sunum öncesi röportajda ?ben dördüncü kuşaktan efeyim ve bir milli mücadeleyi anlatan sunum yapacağım.?Gencimiz çok güzel sunumunu yapıyor, sonunu beklemeyi dahi sabredemeden hayır işaretleri Jüri tarafından kulak tırmalayıcı ses ile veriliyor ve seyircilerden cılız alkış alıyor.
Evet, bu tür yarışmalar, bizi yıpratmak yok etmek isteyen küresel güçlerin, gençlerimizin maneviyatını, milliyetçiliğini, geçmişine bağlılığını, ecdadına vefayı ölçmek için bir mihenk taşı olmasın. Eğer öyle ise vay halimize, yıpratma konusunda epey yol almışlar.
Ülkemiz, Milletimiz ve gençlerimizin üzerinde oynanan tehlikeli oyunları gören çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar BAŞ?ın geçlere yaptığı öğütlerden birkaç satır aktaralım:
?Gençler! Gençlik büyük bir nimettir. İyi bilin ki, genç kalmak ölümsüz bir inanca sahip olmak, mutlak hakikate teslim olmak ve hizmet etmekle mümkündür.?
?Dikkat edin, kulak verin; bugün insanın içinde bulunduğu asıl bunalım, ölümden sonra vuku bulacak dirilişe iman edip etmeme noktasındadır; insanlık dirilmeden şüphe ediyor. İyi bilin ki bu nefis şeytan vesvesesidir. Diriliş mutlaka gerçekleşecektir. Mülkün sahibi için bu hiç de zor değildir. Nasıl günü görüyor, geceyi görüyor, âlemi görüyorsanız; işte, aynen onun gibi, hatta ondan daha da açık, öteki âlemi de göreceksiniz. İşte o zaman, yaptığınız her şeyden hesap vereceksiniz. Buradaki küçük hesaplar, o büyük hesaplara hazırlıktır?
Duamız, gençlerimizin maddi ve manevi değerlerine sahip çıkması; inancından, ecdadından, kültüründen, örfünden, uzaklaşmaması; yanlış insanlarla, yanlış yollarda koşmaması, oyunlara gelmemesi; büyüklerin nasihatlerini can kulağı ile dinlemesidir. ÂMİN.
Ö.Faruk BOZTEPE
[email protected]