• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
10:03
Dolar - Euro - TL Kuru 5 Temmuz 2025
10:02
Altın Fiyatları 5 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Misafir Kalem
  3. ÖVÜNÇ YA DA UTANÇ KARAR SİZİN -1
Yayınlanma: 00 0000 - 00:00
Güncelleme: 09 Mayıs 2013 - 17:43

ÖVÜNÇ YA DA UTANÇ KARAR SİZİN -1

00 0000 - 00:00
Güncelleme: 09 Mayıs 2013 - 17:43
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
ÖVÜNÇ YA DA UTANÇ KARAR SİZİN -1
Misafir Kalem

 

Devleti değil de cebini düşünen toplum haline getirilmeye çalışıyoruz bunu yapmaya çalışan da bizzat bizleri yönetenler.Amaç;Önce halkı fakirleştir,sonra fakirliğinden faydalan….

 

Son zamanlarda, özellikle 22 Temmuz seçimlerinden önce bunu fazlasıyla yaşadık.    ’’ Bu şunu verdi, o niye vermiyordu.’’O böyle yapmıyordu, bu böyle yapıyor’’, ‘’Ben cebime girene bakarım’’gibi laflar. Ama verenin nasıl ve nereden verdiğini, kaynağını hiç kimse sormuyordu, kaynak iç ve dış borçlar mı-kar eden kuruluşlarımızın yok pahasına her önüne gelene satılması mı? Niye sorsun ki diğerleri vermiyordu bu veriyor ya,  tek düşünce benim cebime girsin de nereden alınırsa alınsın.

 

Halkımızın,’’nereden gelirse gelsin’’ gibi aslında çok tehlikeli olan bu düşünceye yönelmesinin sebep ve sonuçlarını irdeleyelim.

 

Dünyada, yabancı sermayeye en fazla faiz veren ülkelerden biri olduğumuzu söyleyen ekonomistler var. Övündüğümüz bu yabancı sermaye girişi dolayısıyla faizlerin düşmesi, ücretli çalışanların bankalara borçlanması sonucu para dolaşımdan çekilmiştir. Ücretlinin aldığı maaşın büyük bir kısmının bankalara kesilmesi nedeniyle elinde karnını doyurmaya yetecek parası kalmamıştır. Ücretlinin tüketim malzemelerini alamaması sonucu alıcı bulamayan üreticinin malımı satayım da ne olursa olsun mantığı ile hareket edip ürettiği malı maliyetinin de altında bir fiyata satmasına sebep olmuştur. Taban fiyatı hükümetçe tespit edilen mallara taban fiyatın gayet düşük tutulmasıyla beraber nihai tüketicinin bu ürünleri ucuza alması sağlanmıştır. “Bakın bu mevsimde şu sebzeyi-meyveyi şu fiyattan alabiliyorsunuz, ürünlerdeki fiyatlar 5 yıl öncekiyle hemen hemen aynı’’ mesajıyla tüketicinin gönlü kazanılmaktadır. Ürününe para vermeyerek üretimden vazgeçirdiği ve fakirleştirdiği çiftçiye ve üreticiye de kömür, gıda paketleri, sosyal yardımlar ve yeşil kartlar dağıtarak gönülleri hoş tutulmaktadır.

 

 Çiftçi ne yapsın ürettiği para etmiyor nasıl olsa, üretimden vazgeçiyor. Üretimden vazgeçen çiftçi fakirleştiği için ne yapacak: Tabi ki hükümetin dağıttığı kömür ve gıda paketleri, sosyal yardımlar ve yeşil kart, oh gel keyfim gel. Çalışmaya üretmeye gerek yok, hoş üretse emeğini, masrafını kurtaramıyor en iyisi üretmeden vazgeçip hazıra konmak.

 

Tembelliğe alışan üretici seçim zamanı geldiğinde ise “aman ha bunlar iktidardan uzaklaşmasın” kömür, gıda paketleri, desteklemeler kesilmesin (durum kötüleştiği için aldığı) yeşil kart iptal olmasın’’ düşüncesine kapılmaktadır.

 

         Bilindiği üzere yeşil kart sahibi olmak için bir takım olumsuz şartlara sahip olmak gerekir. Bunlardan bazıları; Herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olmamak, adına gayrimenkul ile ekecek toprağının olmaması, vergiye tabi bir gelirinin bulunmaması ve en önemlisi hane reisinin gelirinin aile fertlerinin toplamına bölümünde fert başına düşen gelirin asgari ücretin üçte birine eşit olması v.s

 

Haziran ayında dağıtılmaya başlanılan meşhur kömür dağıtımı ile yapılan diğer sosyal yardımlar da aynı durumda irdelenebilir. Kömür dağıtılan insanlarımızın seçiminde de yeşil kartla yaklaşık aynı kriterler ölçü alınmaktadır.

 

Sön dönemde, yeşil kart ve kömür dağıtılan insanlarımızın sayısını, yapılan sosyal yardımları böbürlenerek anlatanlar, aslında halkımızı hangi duruma düşürdüklerini de gözler önüne sermekte bununla da övünmektedirler. Mayıs 2007’den Aralık 2007’ye kadar 771.000 adet yeşil kart verilmişse, demek oluyor ki son sekiz ayda 771.000 insanımızın daha yaşam şartları yeşil karta muhtaç olacak kadar bozulmuş. Övünç mü, yoksa utanç kaynağı mı karar sizin.

 

Hükümete göre her şey tıkırında durumdan memnun. İktidar kendine bağlı sapasağlam bir değil iki kitle oluşturdu. Biri ürünü ucuz alan tüketici diğeri de fakirleştirilerek hükümetin vereceği kömür, gıda paketleri ve sosyal yardıma muhtaç üretici.

 

Burada asıl amaç, kaynağı ne olursa olsun elde edilen paranın fakirleştirilen halka dağıtılmasıyla gizli ve gerçek amaç için halktan siyasi destek almak.

 

Halkımızın bu durumu Hükümetle beraber, hükümetten nemalanan, bazı boyalı ve görsel basın ile ülkemiz üzerinde gizli emelleri olan ve bu hükümetin tekrar iktidar olması için çaba gösteren ABD, AB, Barzani ve Talabani Kardeşler, Kıbrıs Rum Kesimi ile Yunanistan’ın ve de dinler arası diyalog (medeniyetler arası ittifak) misyonunu kendine gaye edinmiş Vatikan merkezli modern misyonerlerin işine geliyor.

 

—Çalışmayan, üretmeyen, fakirleştirilmiş ve dolayısıyla hazıra alışmış, alışılmışın dışında,

—Avrupa Birliği sevdasına Türklüğüne hakaret edilmesini, hatta terörist başına sayın şehitlerine kelle denilmesini bile makul karşılayacak bir Türk Halkı,

 

—Verginin dışında bütçeye para aktaran ve kar eden bir tane kuruluşu kalmamış, borsasının %70’i,Bankacılık sektörünün %60’ı Avrupalı dostlarının!  Eline geçmiş, sıcak parayı çektiklerinde ekonomisi kolayca çökertilecek bir Türkiye.

 

Bu güçler, kendi menfaatleri için mi yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri için mi bu desteklerini esirgemediler!

 

ABD, AB, Barzani ve Talabani ile Papodopulos’un Türkiye’nin menfaatini düşünmedikleri ve düşünmeyecekleri açık ve seçik ortada iken, bunların destekleri ve yoğun çabalarıyla % 46 ile iktidara getirdiğimiz hükümetin bunların isteklerinin karşısında durabilmeleri mümkün mü?

 

Ülkemizin dünya devi olmasını isteyen yukarıda sayılan dostlarımız!  İçin bundan daha iyi bir Türkiye düşünülebilir mi?

 

Bu kadim dostlarımızın! Elbette ülkemiz için düşündükleri iyi şeyler mutlaka vardır, bunların sonsuz desteğiyle iktidara gelenlerinde!

 

Ama unutulmaması gereken iki önemli nokta var. Birincisi borç aldığımız sürece emir alacağımız, diğeri ise bunun bedelinin kaybedeceğimiz egemenliğimiz ve ülke bütünlüğümüz olacağıdır.

 

         Durmak yok, yola devam… Alınacak daha çok borç, satılacak kadar çok toprağımız, kâr eden birçok kuruluşumuz, Avrupa Birliği uğruna verilecek tavizlerimiz var.

 

 

                                                                                              HOŞÇAKALIN

M.KARACAN      

Bu yazı 686 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim - 14 Ekim 2024
  • Kulp'a kadın eli değecek /HATİCE KÜBRA KEPEKÇİ - 22 Şubat 2024
  • Muhalif Basına AÇIK MEKTUP! - 26 Kasım 2023
  • Zabit ve Kâtip Osman Nuri Tercüme-i Hal - 10 Ekim 2022
  • DOKTOR MUHİTTİN "FİGANİ" - 08 Ekim 2022
  • Almanya da çözümü MEM'de buldu - 17 Eylül 2022
  • Arifler ölmez maruf olur, aşıklar ölmez maşuk olur (Akın Aydın) - 13 Nisan 2022
  • Haydar Hoca'nın izinde… - 07 Şubat 2022
  • AKCURUN CAMİ - 03 Ekim 2021
  • AKCURUN CAMİ/ UĞUR ELHAN - 03 Ekim 2021
  • Havası mest eder güzel Kilis'in / Şiir / MESUT YAMAN - 06 Mayıs 2021
  • 14 Nisan Unutulur mu? (Tamer Tümerdirim) - 13 Nisan 2021
  • Rahmet ve af gecesi Beraat /MEHMET YAŞAR YİĞİT - 27 Mart 2021
  • Recep tövbe aydır / Yaşar Yiğit - 10 Mart 2021
  • Kahraman Türk Kadını (Hüseyin Baş) - 08 Mart 2021
  • Zamanın ötesinde yaşamak... (Tamer Tümerdirim) - 05 Mart 2021
  • Milli Paranın Gücü (Taner Tümerdirim) - 05 Şubat 2021
  • ORGANİZSASYON / DR. MURAT KARAKUŞ - 05 Şubat 2021
  • Yumrukları memleket kadar büyük! /Fatıma Eyercioğlu - 26 Aralık 2020
  • Atatürk size minnettardır (Tamer Tümerdirim) - 13 Aralık 2020
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 22
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Nefes Alıyorsan Ölüme Koşuyorsun!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
İmam Hüseyin İçin Gözyaşı Dökmek.
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -6-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -6-
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Emekliler Baş Tacıdır, Hakkı Teslim Edilmeli!
Çok Okunan Haberler
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.