?Gerçek politika; ? Yani hem askeri despotluğa, hem de siyasi despotluğa karşı sürekli bir mücadele? Bütün iktidarları sivil iktidara, halkın iktidarına dönüştürme, bir bakanın bile tıpkı trafik polisi ve postacı gibi halkın hizmetinde bir üst düzey görevlisi yapma mücadelesi.? (s.30)
?Hürriyet, düzen olmadan yürümez; düzen, hürriyet olmayınca hiçbir işe yaramaz.? (S. 34)
?Bir iktidar tenkidi (eleştiriyi) öldürmek için kuvvet kullandı mı o despotlaşmıştır, zalim ve gaddar bir istibdata dönüşmüştür.? (s. 35)
?Dalkavuk ruhlular el etek öperler, fakat ellerinden geldiğince de işlere fesat karıştırırlar. Asi ve sorgulayıcı kafalar ise işlerini hakıkıyla yaparlar.? (s. 36)
?Meclis?te ezici çoğunluğa sahip ve herşeyi peşinen onaylamaya kararlı bir partiye dayanan bir bakan, güç yetirilmez bir despot olurdu.? (s. 61)
?Eğer bir toplumda cahillerin ve papağanların sesi fazla çıkıyorsa hata onlarda değil, okumuşlarda, ilim irfan sahiplerindedir.? (s. 70)
?Devlet adamı olmak çok da zor değildir. Günde on dakika yeter de artar bile. Fakat kalan zamanda insan olmak? Mühim olan budur, ama biliyorum ki bunu istemek çok şey istemektir." (s. 113)
?Her türlü insan gözü önünden ayırmayacağı bir despottan kendini sorumlu bilseydi bir çeşit denge kurulabilirdi.? (s. 114)
?Bir milletvekili bakan olmak için mi seçilmiştir, yoksa reddetme iktidarını kullanarak bakanlara boyun eğdirmek için mi?? (s. 124)
?Zira düzenin savunucuları, düzen bağnazları ile ittifaka girdiler mi herşey hürriyetin aleyhine işlemeye başlar.? (s. 141)
?Ve halk direnme iktidarını kullanmaktan vazgeçerse demokrasiyi mutlaka kaybeder.? (S. 151)
?Şu halde muhterise göre siyaset, sadece isimleri değiştirerek köleliği aynen sürdürmek sanatından ibarettir. Savaş, daha doğrusu savaş tehdidi onun başvuracağı ilk dalevere olacaktır. Bunun için birtakım tehlikeler icad edecektir; olmazsa yaratacaktır, en azından tehlike ihtimallerini şişirecektir.? (s. 149)
?Şurası muhakkak ki, ancak kuvvet zoruyla dürüst olan kimse asla dürüst değildir.? (s. 153)
?Dürüst insan dürüst olmayandan daha çok öder ve daha az kazanır. Görülüyor ki siyasi kavga çıplak insanlar ile adamakıllı silahlanmış insanlar arasındadır.? (s. 167)
?Fakat devlet adamları umumiyetle kendi nutuklarından ve bir de daima gürültü patırdı koparan gazete haberlerinden başka bir şey okumazlar. Ben onlara ?insan okuyunuz? derdim.? (s. 181)
?Bize cesaret lazım. Cesaret olmazsa kuvvet nedir ki? ??. Fert olarak değil, topluluk halinde hep birlikte cesaret? Korku bulaşıcıdır, ondan korunmak lazım.? (s. 190)
Bu görüşleri, ünlü Fransız yazarı ve filozofu Emile Auguste Chartier?in ?Alain? ismi ile kaleme aldığı ?POLİTİKA? isimli eserininin, Prof. Dr. Birol Emil?in çevirisinden aktarmaya çalıştım. Yazar bu kitabını 1925 ila 1952 yıllarında yazmıştır. Görüşlerinin geçerliliğini günümüzde de koruması düşündürücü değil midir.?
Alain, 1868 yılında, Kuzey Fransa?da Normandiya?da dünyaya gelmiştir. Yüksek Öğretmen Okuluna girmiş, çeşitli liselerde felsefe öğretmenliği yapmış ve öğrencileri arasında büyük saygınlık kazanmıştır. "Alain" imzasıyla gazetelerde ?söyleşi? adı ile yazdığı makalelerinde felsefe, politika, edebiyat ve estetik sorunları şiirsel bir dille işlemiştir. Kendine özgü uslubu ve fikirleri ile dikkatleri çekmiş bir filozoftur. Yaşamı boyunca yaklaşık üç bin "söyleşi" yazmıştır. Faşizmin güçlenmesine ve Avrupa ülkelerindeki aşırı silahlanmaya karşı politik görüşler dile getirmiştir.
Savaş yıllarındaki acı olaylardan etkilenerek kaleme aldığı, ?Mars ya da Yargılanan Savaş, 1921? ve ?Savaş Anıları, 1937? adlı kitapları yayınlanmıştır. Alain, radikal bir demokrat, hümanist ve ahlakçıdır. Her alanda yerleşik otoriteyi kuşkuyla karşılamış, insanın özgürlüğünü ve eğitsel gelişimini her şeyin üstünde tutmuştur. "Söyleşiler 1908-1919?, ?Edebiyat Üstüne, 1934? adlı yapıtları Türkçeye çevrilmiştir.
1951 yılında Paris?te hayata gözlerini kapatmıştır.
Emile Auguste Chartier?in yani Alain?in, Prof. Dr. Birol Emil?in çevirisini yaptığı, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınlarından, 208 sayfadan oluşan, ?POLİTİKA? isimli kitabını okumanızı, özellikle politikacıların okumasını öneririm.
Mart. 2012
Ecz. İbrahim Beşe