İnsanlar selim akıl, selim his ve selim kalp sahibi olmadıklarında yani gündelik tabir ile bozuk psikolojiye sahip olduklarında, yaptığı icraatın savunulacak tarafını bulamayınca, karşı tarafa kendince suçlamalarda bulunur. Toplumca kötü kabul edilen kelime ve kavramların arkasına sığınır. Tabi bey efendinin yaptıklarının savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Yaptığının kötü ameli gizlemek için, güya karşı tarafı daha kötü bir amel ile suçlayarak kendini temize çıkarmak. Bu taktik eski bir cumhurbaşkanlarımızdan birinin de yarım asırlık bir politikasıdır. Yıllarca memleket insanını komünist tehlike ile kandırarak ,liberal sıtmaya insanımızı razı gösterdi.
Sayın Başbakanın da son günlerdeki savunma psikolojisi bu mantık üzere kurulu. Evet sayın Başbakan bu aziz milletin ırkçılığı da, komünizmi de sevmediğini iyi biliyor ve karşı tarafı bununla suçlayarak güya kendince bir adım öne geçiyor. Peki ya Sayın Başbakanın yaptığı işi nasıl tanımlayacağız. Ulusları ve ülkeleri sülük gibi sömüren sermayeye, kendi deyimiyle ülkeyi pazarlamak mı? Sayın Başbakanın mantığına göre ülkeyi pazarlayıp satmasak ülkenin önünde büyük bir tehlike (!) var komünizm. O halde komünist tehlikeyi yaşamaktansa pazarlayıp satalım memleketi bundan daha iyi(!).
Sayın Başbakan başkalarını suçlamaları bırakıp Sami Ofer olayına mantıki ve ekonomik bir açıklama getirsin. Devlet bütçesine hiçbir yükü olamayan aksine büyük bir istihdam ve gelir kapısı olan Tüpraş, Telekom, Erdemir ve Limanların satışına stratejik bir açıklamayı bıraktık, sadece ekonomik bir izah getirsin. Stratejik düşünme sadece ABD ye mahsustur ve ABD nin tekelindedir çünkü. Stratejik düşünürsen komünist olursun. Stratejik düşünürsen ırkçı olursun.
Birileri birilerine kuyruk olup düşünce yetilerini kuyruk oldukları başa devretti diye, bizler düşünme yetimizden vazgeçmeyeceğiz. Birileri birilerine kuyruk olup, ufuklarında kuyruk bölgesinden başka bir şey göremedi diye, biz kendi Başımızdan vazgeçip ufkumuzdaki Kâinat Devleti Türkiyeden vazgeçecek değiliz. Bu büyük ufku, bunca ikazlara rağmen göremeyenlerin acınacak hallerine, hayıflanmaktan başka bir şey elimizden gelmiyor.
Abdulkadir KARAKOÇ