Bu yazımda, hakkında en çok ayet nazil olan, Allah Resulünün hadislerini yazmakta tek yetkili kıldığı, yine Allah Resulünün ayet ile kendinden sonra yerine vasi ve halife kıldığı İmam Ali (a.s) hakkında, Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Ali eserinden 20 hadisi sahife numaraları vererek aktaracağım.
Şüphesiz ki, İmam Ali hakkında, Allah Resulünün binlerce hadisi vardır ve İmam Ali'nin ilk kaynaktan rivayet ettiği binlerce hadis mevcuttur. Bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Ali eseri ve Ehl-i Beyt Külliyatını tavsiye ederim.
1- Resûlullah (s.a.v) Hz. Ali'nin elinden tuttu ve şöyle buyurdu; "Biliniz ki, hiç şüphesiz bu, bana ilk iman eden kimsedir. Ve kıyamet günü benimle ilk musafaha edecek kimse de odur." (s:45)
2- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Eğer yer ve gökler bir kefeye konulsa ve Ali'nin imanı da başka bir kefeye; hiç şüphesiz Ali'nin imanı ağır basar." (s:45)
3- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Kim! Peygamberi sevdiğini zanneder ama vasiyi sevmezse hiç şüphesiz yalan söylemiştir." (s:46)
4- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ali b. Ebu Talib'in yüzüne bakmak ibadettir." "Meclislerinizi Ali b. Ebu Talib'i zikretmekle süsleyin."
"Hiç şüphesiz Ali'de öyle hasletler vardır ki, eğer onlardan bir tanesi bile bütün insanlarda olsaydı; fazilet olarak onunla yetinirlerdi." (s:46)
5- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ey Ali! Sen olmasaydın Benden sonra mü'minler tanınmazdı." (s:46)
6- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Benden sonra ümmetimin en çok ilim sahibi olanı Ali'dir."
"Ali, Benim ilmimin kapısıdır." (s:47)
7- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ben öğrendiğim her şeyi mutlaka Ali'ye de öğrettim. O, Benim ilim şehrimin kapısıdır." (s:47)
8- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Sen, Benim ilmimin kapısısın. Senin evlatların Benim evlatlarımdır. Senin etin Benim etimdir. Senin kanın Benim kanımdır." (s:47)
9- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ben ilmin şehriyim. Ali onun kapısıdır. Allah (c.c) şöyle buyurdu; 'Evlere kapılarından girin' (Bakara 185) O halde kim, ilim istiyorsa kapısından girsin." (s:48)
10- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Benden sonra sünnette ve (davalarda) hüküm verme hususunda ümmetimin en bilgilisi Ali b. Ebu Talip'tir." (s:48)
11- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ey Ali! Ben ilim şehriyim ve sen onun kapısısın. Şehre ancak kapılardan gelinir. Seni sevdiğini sanıp da, sana buğz eden kimse yalancıdır. Zira hiç şüphesiz sen, bendensin. Ben de senden. Senin etin benim etimdir. Senin kanın benim kanımdır. Ve senin ruhun benim ruhumdandır." (s:48)
12- Ömer b. Hattap'tan rivayetle Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ali'nin bu ümmete olan üstünlüğü, Ramazan ayının diğer aylara olan üstünlüğü gibidir.
Ali'nin bu ümmete olan üstünlüğü Kadir gecesinin diğer gecelere üstünlüğü gibidir. Ali'nin bu ümmete üstünlüğü Cuma gününün diğer günlere üstünlüğü gibidir. O halde ne mutlu ona iman edip, velayetini tasdik eden kimseye… Ve yazıklar olsun onu ve hakkını inkâr eden kimseye ki, kıyamet günü onu, kendi rahmetinden hiçbir şeye kavuşturmamak Allah'ın üzerine bir haktır. Muhammed'in şefaati ona ulaşmayacaktır." (s:50)
13- Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki; "Ali, benim ilmimin kapısı ve gönderildiğim şeyleri benden sonra ümmetime açıklayacak kimsedir. Ona muhabbet beslemek iman, ona düşmanlık ise nifaktır. Ona bakmak merhamet ve onun sevgisi ibadettir." (s:52)
(devamı yarın)…
Osman Baş